Bölüm 5

3.4K 202 27
                                    

Ladin çöktüğü yerde hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
İçin için hersey bu kadar iyi olamaz, hayat bana hiç cömertlik yapmamıştı diye geçirdi....

Onun kalbine inanmıştı. Hiç sevilmemiş kalbi sevmişti. İki günde evet iki günde bir ömür geçireceğim diye hissetmişti.  Bu kadar mı yanılmıştı.....

Elindeki alyansa, bileğindeki bilekliğe baktı, ağlaması daha da şiddetlendi. En fenası o eve dönmek bu rezilliği çekmek zorunda olmasıydı.....

İlk gün niye kabul etti ise şimdi de kabul etmeye mecburdu...... anası için.....

Hıçkırıkları iç çekişlere dönünce gözleri ile etrafa bakındı hava kararmış, bilmediği bir ülkede bilmediği bir sokakta yapa yalnızdı.

Elinde kimlik, telefon ne de para vardı. Aniden oturduğu evin kapısı açıldı......

-İyisin? Biri bişi etti?

Yok anlamında kafasını salladı. Orta yaşlı bir kadındı onu sorgulayan.

-Korkmayasın oğul benden sana zarar gelmez. Eşim gelir birazdan gel avluda soluklan...

Olur anlamında yine başını salladı. Konuşamıyordu, ağlamaktan sesi kısılmış, gönlü yorgundu.

Verilen suyu içti. Sessizce teşekkür etti.

-Şükür dilin yok sandım oğul pekte küçüksün.De bakalım adın ne ? Kimlerdensin? Ne geldi başına? Çekinmeyesin...

Adım Ladin teyzem. Türkiye'den geldim. Kayıp oldum akşam üzeri, tüm eşyalarım evde kaldı. Anam anam ölmüştür meraktan diyip tekrar hıçkırdı.

Kapı çalındı, kadın kocamdır diyip kapıyı açmaya gitti.

-Hoş geldin bey...

"Hoş buldum hanım... misafirimiz vardır.
Sende hoş gelmişsin evlat....."

-Çok geç kaldın size sofra kurayım haydi yıkayın elinizi içeri geçelim.

"Buyur evlat, çekinme..... haline bakılırsa bir müşkülün var. Çözeriz korkma....."

Sofraya oturduklarında adam konuşmaya başlamış.

Sorma hanım evin bulunduğu tüm sokaklarda devriye atıyor Ataş ağamın adamları...

İsmimi duyunca bile boğazına bir yumru oturdu Ladin'in....

"Hangi soysuz cesaret ettiyse ağamın eşini kaçırmışlar bizim buralara yakın  bir yerden hemde."

"Ağam tek tek her yeri kontrol ettiriyordu. Beni yaşıma hürmet saldılarda gelebildim eve..."

"Sen kimlerdensin oğul de hele müşkülünü..."

Ladin adım..... Ataş Kıvanç Asil 'in müstakbel eşiyim.....

Adamın çorba boğazına kaçtı.... eşi sırtına vurduda anca kendine geldi.

"Sen ne dersin oğul kaçtın mı ağadan? Etme oğul canına mı susadın?"

Yok amca korkma ! teyzem kapısında buldu beni ....
Ataş la yemek yiyorduk midem bulanınca hava almaya çıktım, bir kedi peşine düştüm kayboldum.

Allah'ın sevgili kuluymuşum ki sizin gibi merhametli insanlara denk geldim.

"Ne demek oğul. Ben o vakit haber verip geleyim ortalık yangın yeri....."

Allah razı olsun amca bu iyiliğinizi unutmam .....

Anam için kaygılanırım  yaşlıdır, korkmuştur benim için....

Yarınım bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin