8. Sınıftayım. Ve Fransa'ya yeni geldim. Kendime güzel diyemem, ama çirkinde demiyorum çünkü arkadaşlarım öyle demiyor.
Asosyal bir kızım ve sadece önceden arkadaşlık kurduğumuz bir ortamım var. 5 kişiyiz, dijle, ırmak, ben, Şevval, hilal.
'Upe2a' diye geçen bir sınıfa girdik. Dil okulu diye geçiyor ama tüm dersleri aynı sınıftan işliyoruz. Farklı büyüklüklerde insanlar var. 9. Sınıf, 7 ve 6. Sınıflarda bu sınıfta bulunmakta.
Okulun açılmasına 5 dakika vardı, küçük girişin önünde bir bekleme bahçe bekliyorduk. İleride telefona bakan bir çocuk dikkatimi çekti, beyaz tenli ve kıvırcık saçları vardı. Dijle beni dürtükledi. Kafamı ona çevirdiğimde bana şunları söyledi
"Şurdaki sarışın çok tatlıymış, bana ayarlayın he!" Kıkırdadım ve geri oraya baktım.Bana bakıyordu ve kafasını çevirdi. Irmak konuşmaya başladı "la bune motasyona uğramış zenci zürafa gibi. Baksanıza!" Gösterdiği tarafa baktığımda hafif bir kahkaha attım. Boyu 2 metrelerde olan bir zenci çocuk vardı. Yanımıza sarı saçlı ve kırmızı saçlı iki kişi geldi. Arkasından kıvırcık saçlı çocukta geldi. "Bonjour, on a aussi upe2a. J'suis mari" dedi ve elini uzattı, bende sıktım.
Şevval konuşmaya başladı "la küfür mü ediyo bu" konuşmaya başladım "bizimle aynı sınıftaymış, brezilyalıymış, adı mariymiş." Bu kızdan hiç hoşlanmamıştım. Sonra turunculu geldi yanımıza. "Bonjour, je m'apelle camila. Et toi?" Dedi. "Bonjour. Helin." Dedim ve kıvırcığa bakmaya devam ettim.
Dijle konumaya başladı "ya şu kıvırcığı görüyor musunuz? Çok yavşağa benziyor. Bunun ismi estetikli çocuk." Hepimiz güldük. Birden telefondan gözü ayrıldı ve bana döndü. Gözümü kaçırmadım. Sonra yanına camila oturdu ve gözleri camilaya döndü. Camila onun yanına oturduğunda sarıldırlar ve gülüştüler. Gözümü kaçırdım ve diğerlerine döndüm. "Ne zaman gidicez ya!" Dedim. "Ne bağırıyor lan tırrek!" Dedi Şevval. Güldüm. "Modelim bozuk" dedim.
Hilal gülerek konuştu " iki saattir nereye baktığını gördüm, onun yanına bir kız geldiğindeyse modelin bozuldu dimi!" Dedi. "Kimmiş bu çocuk?" Dedi herkes. "Hilal, kapatılsın bu konu" dedim gülerek. "Merak etme kimseye söylemem" dedi.
Birden koluma biri girdiğini gördüm. Dönüp baktığımda camilayı gördüm. Gülümsedim. Banane elalimin ilişkilerinden, arkadaşlarım daha önemli.
Birden kapı açıldı ve carne diye geçen defteri gösterip içeri girdik kol kola.
Ne olursa oldun bu kızı gözüm tutmamıştı.
Sınıfa girdik ve hilalin yanına oturdum. Birden hoca konuşmaya başladı. (Türkçesi) "bu gün yerler değişecek" tüm Türkler bana baktı "yerler değişiyormuş" dedim ve ofladı.
Hepimiz tahtaya kalktık. Hoca "luiz, buraya geç." Kıvırcığın cam kenarına oturduğunu gördüm. Adı luizdi demek. "Camila, luizin yanına geç." Dedi. Camila koşarak luizin yanına geçti ve yapmacık kahkahalar fırlatıp luize sarıldı. Luizde güldü ve karşılık verdi. Brezilayaca konuluyorlardı. Bunlar yapışık ikiz falan mı?
Hoca ise beni luizin önüne koymuştu. Zil çaldığında çıktık sınıftan, dışarıda bir köşede oturduk tüm Türkler. Sohbet ederken üzerinde bakışlar hissedip etrafıma baktım.Luiz bana bakıyordu ve gözlerini kaçırmıştı. Birkaç metre ötemizde kız arkadaşlarıyla gülüşmeye devam etti.
𝐀𝐲𝐲𝐲 𝟏. 𝐁𝐨̈𝐥𝐮̈𝐦 𝐛𝐢𝐭𝐭𝐢𝐢𝐢