1.4

113 23 4
                                    

π

Dona kalmış kapıya bakarken Taehyung koltuk altlarımdan tutup ayağı kaldırdı.

"Ah pardon böyle bir sahneyle karşılaşacağımı hiç düşünmedim." Diyen Namjoon içeri girip kapıyı kapattı.

"Taehyung burada olduğunu öğrenince birşey oldu sandık." Taehyung soğuk suratını takınıp yatağa oturdu.

"İyiyim sadece üşüttüm." Namjoonun yüzünü rahatlamış bir ifade aldı.

"Ah şükürler olsun o halde ben gideyim." Kapıya yöneldiğinde Taehyunga inanamadım Arkadaşı onun için gelmişti ve onu hemen gönderiyormuydu?

"Namjoon istersen biraz kal ka-"

"İşlerim var aslında onlar bir an önce halletmem gerekiyor." Taehyunga döndü.

"Sonuçta birinin arkasını toplamak kolay değil." Taehyunga mı gönderme yaptı?

"Peki, görüşürüz." Dedim ve kapıyı kapatıp gitti.

Taehyung bana döndü ve ellerini yüzüme götürdü.

"Nerede kaldık?" Dudaklarıma uzanacakken elimi dudaklarımın üzerine kapattım.

Dudakları avucumun içine değince gözlerini açtı ve içine bakar öpüp çekildi.

"Ah ben bu hastane havasından sıkıldım bir yerlere mi gitsek?" Dedi ve üstünü dolaptan çıkardı.

"Taehyung arkadaşınla birşey mi oldu?" Dedim ama beni dinlemiyor gibiydi ve üstünü çıkarıp kenara attı.

"Diyorum ki evime gidelim beraber güzel bir yemek yapıp y-" gömleği üzerine geçirdiği sırada bağırmamla durdu.

"Taehyung seninle gelmeyeceğim! Kes şunu!" Kafasını hafifçe arkaya çevirip bana baktı.

"Barıştık sanmıştım." Dedi ve ellerini gömlekten çekip bana döndü.

Gözlerim vücuduna kaymamak için direniyordu.

"Barıştık fakat seninle hemen eskisi gibi olamam." Dedim ve birden gözlerimin aşağıya kaymasıyla şokla açıldı.

Karnında bir bıçak izi vardı.

Hızlı adımlarla yaklaştım ve diz çöküp karnına baktım.

"Bu nasıl oldu?" Elimi götürüp izi olan yaraya dokundum.

"Ah bir kaç serseri yüzünden." Elini başımda hissettim.

Yaklaşıp yarasını öptüm.

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım.

"Kötü görünüyor."

"Evet ama artık sen öptüğün için acımıyor daha çok öpersen izi de geçebilir." Elimi yumruk yapıp karnına vurdum.

"Hastayken bu durumdan yararlanmaya çalışıyorsun." Deyip ayağı kalktım.

"Az önce hasta birine vurdun." Gözlerimi kıstım ve kötü kötü baktım.

"Sen gerçekten çok fenasın!" Birden kahkaha attı ve beni kendine çekip sarıldı.

"Şu tatlı hallerine bayılıyorum Hep bana sinirli olsan olmaz mı?" Gözlerimi kaçırdım.

"Sana sinirli olmamı ister miydin?" Dudaklarını birbirine bastırıp düşünür gibi yaptı.

"Imm hayır." Yüzümde ki gülümseme büyüdü.

"Seni her halinle seviyorum ve başka yanlarını da görmek istiyorum benden nefret etsen nasıl olurdu acaba?" Gözlerimi kırpıştırarak baktım.

"Nefretimi görmek istemezsin!" Dedim gözlerimi kısıp yüzüne bakarken gülmemek için direniyormuş gibi bir ifade oldu suratında.

"Görmek isterdim eminim çok tatlısındır!" Gözlerimi devirdiğim sırada dudağımı öptü ve hemen geri çekildi.

"Evime gidelim." Kaşlarımı çatıp bana sardığı kolunu çimdikledim.

"Gelmeyeceğim!"

"Ama nasıl bakacağım kendime?" Yüzüne üzgün bir ifade oturttuğunda dudaklarımı büzdüm.

Doğru.

"Peki tamam." Sevinçle gömleğinin düğmelerini ilikledi.

Dolabın yanındaki pantolonunu aldı.

Pijamasını çıkaracağı sırada hemen gözlerimi kapattım.

"Benim utangaç sevgilim." Dediğinde daha da utandım.

"Şimdi bakabilirsin." Gözlerimi açtığımda gördüğüm manzara yine beni büyüledi.

Siyah gömlek ve siyah pantolon onu o kadar büyüleyici gösteriyordu ki tekrar aşık oluyordum.

Yanıma yaklaşıp yanağımı iki parmağı arasına sıkıştırdı.

"Burda bana hayran olan birisi var." Şaşkınlık suratına bakarken kafasını yana eğdi.

"Neden bu kadar masumsun?"

"Eğer bu kadar iyi olmasaydın daha kolay olabilirdi herşey?"

"Ne?" Dediklerinden hiçbir şey anlamıyordum.

Birden beni kendine çekip sıkı sıkı sarıldı.

"Seni çok seviyorum ve eğer öleceksem senin elinden olmasını umuyorum." Ellerimi uzatıp boynuna sardım.

"Bende seni seviyorum ve eğer öleceksen birlikte ölelim." Birden geri çekildi ve omuzlarımı tuttu.

"Gerçekten mi?"

"Ne gerçekten mi?"

"Ah boşver hadi eve gidelim."

"Tamam." Dedim galiba bazı şeyleri kurcalamamak gerekiyor.

"Hani gelmiyordun." Yandan yandan yüzüme baktı.

"H-hastasın yani mecbur." Dedim ve beraber kapıdan çıktık.

π

Taehyung •

Yanımda uyuyan güzeller güzeli sevgilime bakıyordum.

Düzenli nefes alıyor ve veriyordu.

Elimi saçına götürüp düzelttim.

"Ölmek hakkında birşey bildiğin yok beraber ölelim derken ciddi miydin?" Uykusu ağırdı.

Bana kalmayacağım demişti ama sonunda yine kalmıştı.

Çünkü bana kıyamıyordu.

"Ama bu sözünü unutmayacağım eğer ölürsem beraber öleceğiz sevgilim." Dedim içten bir şekilde.

Çünkü ben onsuz yaşayamazdım.

O ise...

Benim olmadığım bir hayatta ne kadar yaşayabilirdi ki?

En iyisi hep beraber olmak.

Ölürken bile beraber her zaman beraber.

π

Ben geldim uzun süre sonra 💖



a terrible suicide for you ℘ taeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin