✵special edition✵

3.9K 251 637
                                    

fights so dirty but she loves so sweet

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

fights so dirty but she loves so sweet

Jimin çantasından çıkardığı tüm dosyaları tezgahın üzerine yığmış, bir tanesinin içinden özenle aldığı birbirine zımbalanmış bir tomar kağıdı da Jungkook'a zorla ve agresif bir şekilde gösteriyordu. Hızlı hızlı geçtiği sayfaları atılgan bir şekilde açıklıyor, Jungkook'un ilgisizliğini gördükçe de sinirinden kuduruyordu. 

"Götünü sikeyim," dedi Jimin en sonunda pes ederek, "Vizyonsuzluğuna sokayım."

Jungkook bar sandalyesinde arkasına doğru yaslandı ve gözlüğünü düzeltip kollarını önünde birleştirdi, "Vizyonsuzlukla alakası yok bunun. Busan'dayken de beraber hacker takımı kurup merkez bankasını patlatmayı teklif etmiştin."

Jimin boş boş baktı Jungkook'a. Nereye parmak basmak istediğini anlamamış, bunda herhangi bir sorun görememişti, "Ne güzel demişim işte amına koyayım," dedi ve agresif şekilde etrafa saçtığı dosyaları toparlamaya başladı, "Bu takımın beyni benim resmen."

Jungkook alayla gülüp, "Öyle mi? Şimdi güvenlik ağında hackerlara karşı çalışıyorsun ama," dediğinde Jimin birden hiddetlendi. Jungkook'a mal olup olmadığını birkaç kere sorup teyit ettikten sonra güvenlik ağında çalışarak işin daha çok içinde olduğunu ve merkez bankasının güvenlik ağına girmeye daha yakın olduğunu anlatmaya başladı. 

Jungkook bu hikayeyi zaten defalarca kez dinlemişti. Bu tarz bir saçmalığı defalarca dinlemiş olması yetmezmiş gibi bir de Jimin'in gerçekleşmesi imkansıza yakın derecede zor olan ortak iş kurma planlarını da her seferinde dinlemek zorunda kalıyordu. Tıpkı tam şuan olduğu gibi. "Anlattığım şekilde yatırım yaparsan asla pişman olmazsın," dedi Jimin ve Jungkook'u kolundan tutup sarsmaya başladı. "Kendi şirketimizi açarız oğlum, biraz büyük düşünsene. Vardır senin sağda solda birikmiş paran. Gel beraber yatırım yapalım. Güvensene sen bana."

"En son sana güvendiğimde 9 buçuk milyon won dolandırıldık."

Jimin göz temasını bozup bakışlarını kaçırdı, "O istisnaydı."

Jungkook ayıplayıcı bakışlarını Jimin'den zar zor çektikten sonra bar tezgahının üzerindeki telefonuna uzanıp ekranı kontrol etti. Jimin'in muhabbeti eğlenceliydi ama gerçekten acıkmıştı, artık eve gitmek istiyordu ve Lisa'dan eve gelebileceğine dair bir izin mesajı bekliyordu. Ne var ki beklediği izin mesajı bir türlü gelmiyordu. 

Lisa, terfiyi kutlamak için bol kremalı bir makarna yapacağını söyleyerek Jungkook'un eve gelmesini 'yasaklamıştı' ve Jungkook da eve gidemediği bu süreyi Jimin'le takılabileceği bir boşluk olarak değerlendirmişti. Ama artık gerçekten de eve gitmek istiyordu, hem acıkmıştı hem de Jimin yine ortaklık kurma planlarıyla Jungkook'u boğmaya başlamıştı. 

En son Jungkook dayanamama noktasına geldiğinde Lisa'ya artık eve gelip gelemeyeceğini sordu ve Lisa da tıpkı önceki dört sefer gibi yine gelemeyeceğini söyledi. Hem de oldukça agresif ve sinirli bir dille.

oak ridge, st.23 | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin