...„Asef kısır"
„Asef kısır"
„Asef kısır", cümlesi beynimde yankilanirken ne diyecegimi ne yapacagimi bilemeden bos bos karsimdaki duvari seyrettim.
Tek istegim Asef ile konusup bu yanlis anlasilmayi düzeltmekti.
Neden hala ona kendimi ispat etmeye calistigimi bilmeden ona cocugun babasi oldugunu söylemek istiyordum.„Sükut bir seye ihtiyacin olursa beni her zaman arayabilirsin", diyerek ayaklanan Mehran'a bakmadan sessiz kaldim.
„Bu yanlis anlasilmayi düzeltecegim sana söz veriyorum", diyerek evden cikti.
Yorganimi üzerime cekip kac saat tavani izledim bilmiyorum. Asef'i arayip agzima geleni söylemek istiyordum, senin cocugun demek istiyordum ama sadece oldugum yerde kaldim.Calan telefonumun sesiyle yerimden kalkip mutfakta unuttugum telefonumun yanina gittim.
Arayan Deniz'di.„Kiiiz sen nerdesiiiin?", dedi en coskulu haliyle.
„Evdeyim Deniz...", diyerek sessizlestim.
„Ay nooldu yineee, depresifler dernek baskani", dedi bikkin bir sekilde, gözlerini devirdigine emindim.
„Hamileymisim", dedim bir cirpida, kendi söyledigime bile inanamiyordum.
„Kiz ne diyosuuun?, ay inanmiyoruuuuummmm, tebrik ederimmm bebegimmm, ay dur kizzzzzzz KIMDEN", dedi sok icinde.
„Kimden olabilir sence Deniz, kendi kendime..., tövbe tövbe", dedim sesim oldugundan biraz yüksek cikti.
„Ay ne bagiriyosun be cadaloz", dedi yine kendine has tavriyla.
„Asef cocugun kendinden olduguna inanmadi, kisirmis, kimden peydahlamismisim, bla bla bla", dedim gözlerimi devirerek.
Ictigi suyu püskürttügünü duyabiliyordum uzun uzun öksürünce sonunda konusmak icin tekrar telefonu agzina götürdü „ay olaylar olaylar neler olmus kiz öyle?", dedi saskinlikla.
„Evet... Asef beni baskalariyla düsüp kalkmak ile sucladi ve ben galiba..."
„Ay sen ne?", dedi merakla. Cümlemin devamini getirmek istemiyordum ben Asef'i sevmek istemiyordum...
„Deniz bulusalim mi?", diye sordum.
„Hemen gelebilirim!", dediginde böyle bir arkadasligin hasretiyle yasadigimi yeni yeni fark ediyordum, Selim vardi ama sadece durusmadan durusmaya görüstügüm biriydi...
„Haftasonu bir yemege katilmam gerekiyor, arkadasim evlendide aile ve arkadaslar arasinda bir aksam yemegi elbise alisverisine cikalim mi?", diye sordum.
„Sen ne diyosuuuun, yarin tüm planlarimi iptal ediyorum ve sana en sahanesinden güzel bir elbise aliyoruz", diyerek asistanina emirler yagdirmaya baslamisti bile.
„Deniz bu olanlardan Afran'a bahsetme, hic bir sey bilmiyor", dedim derin bir nefes alarak.
„Merak etme, izci sözü aramizda", diyerek telefonu kapatti.
Canim istemedigi halde buzdolabini actim kendime yemek hazirlamak zorundaydim kendim icin degilse bile karnimda büyüyen minik bezelye icin bir seyler yemeliydim.
Biraz sebze biraz tavuk cikardiktan sonra tavugu soslayip sebzelerle birlikte firina verdim.
Yemegin yanina ayran yapip tavugun pismesini beklerken hava almak icin balkona ciktim.„Allahim lütfen hayatim düzene girsin artik", diye sesli düsünerek kendimi balkon sandalyesine biraktim saatin kac oldugundan bile haberim yoktu. Asagi baktigimda Asef ile göz göze geldim. Beni görüyor muydu? Emin degildim. Donmus bir sekilde sigara icerek öylece oldugum tarafa bakiyordu.
Ikinci defa sigara icerken görüyordum.
Daha fazla balkonda durmak istemedigim icin iceri gectim.
Pisen tavugu firindan cikarip tabaklayarak mutfak masasina cöktüm istahim olmamasina ragmen yemek zorundaydim ne cabuk alismistim annelige daha iki saat önce ögrendigim bir gercegi hemen kabullenmis ona göre davranmaya baslamistim ne garip...
Yavas yavas yemegimi yemeye calisirken kapinin calmasiyla yerimden kalkip kapiya dogru gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam'ın Kölesi (+18) [Tamamlandi]
Romance+18 icerikler olacaktir, rahatsiz olanlar okumasin. „Senden intikam almak senden cok benim canimi yakiyor..." ... „Seni ihbar etmeyecegim Asef", dedim sesimin titremesine engel olamiyordum. „Neden titriyorsun Lavinia?", diye sordu beni kendine ceker...