hoca, "çıkarın kitapları!" diye bağırdı, adının gizim olduğunu bildiğim kız, "hocam yağızın kitabı yok benden okuyabilir"dedi, hoca "olmaz siz çok konuşuyorsunuz, yağız! geç cenkin yanına" adımı duyduğum an götümden terler akmaya başlıyordu, (ay ankastrem tuttu)
yağız yanıma oturdu ve kitabı ikimizin ortasına yerleştirdim, hoca "yağız yap ilk soruyu!" yağız oturduğu yerden rahatsız bir şekilde teprendi, ve soruyu okudu, soruyu okuduktan sonra hoca cevabı sordu, yağız bana yaklaşıp sadece ikimizin duyacağı ses tonunda konuştu "sorunun cevabı ne lan" dedi, kabaydı ve ona cevabı vermedim.yağız hocadan azar yedikten sonra, malum konuşmayı yaptı "ben paramı alırım! ister öğrenin ister öğrenmeyin.." diye tekrarlıyordu.
yağızın sıranın en uç koşesinde oturduğunu ve bana iğrenerek baktığını fark ettim, sıraya yaslanmış, elleri cebinde dersi dinlemiş gibi yapıyordu..
tenefüz zili çalar çalmaz yağız sıradan kalktı ve arkadaşlarının yanına gitti. bende kafamı sıraya koyup uyudum.
etrafımda ki gülüşme sesleriyle uyandım, "şş uyandı" sınıf boştu ve etrafımda sadece yapız ve arkadaşları vardı. "ne oldu" diye soracağım sırada kafama üç kişi birden soğuk su döktü, kendimi geriye atıp ayağı kalktım.. kalkamadım, kalkmaya çalıştım ama yağız beni sıraya tekrar oturttu "niye sorunun cevabını vermedin lan" üşüyordum, tek nedeninin bu olduğunu düşünmek acınasıydı,
"sadece bu yüzden mi kafama 3 şişe soğuk su döktünüz?" dedim, "bak bak sen konuşabiliyor musun ya"
dedikten sonra itici bir kahkaha attıktan sonra kapıdan biri koşarak "lan beyler hoca geliyor" dedikten sonra hepsi koşarak sınıftan çıktılar.