38. Bölüm

3.3K 154 70
                                    

"Evet tatlım, tam olarak o dediğinden oluyor! Fakat kendisi artık çocuğumun babası olacak. Ayrıca sen kimsin pardon. Bu Kıllık kıyafetin nedir? metresler gibi!"

Beynimden vurulmuştum.

🍂

Çok kötü bir duruma düşmüştüm. Beynim kendi içerisinde bir iç savaş halinde boğuşuyordu. Ne yapacağımı, ne diyeceğimi, elimi nereye koyacağımı bile bilmiyordum. Nefesim daralınca gözlerimi yumdum ve duvardan destek almak için elimi oraya yasladım.

Burak böyle birşey yapmazdı. Hayır! Bana bu ihaneti yapmazdı.

Neden kendimi şuan bir bataklığın dibine düşmüş gibi hissediyordum.

Başımı önümden alıp karşımdaki sarı saçlı kadına baktım ve titreyen sesimle "Çoçuğunun babası mı?" sorduğum soru bile kendi kendimeydi. Ahu kafasını sallayarak gözlerini devirdi. Elini kapıya götürüp itekledi ve bir sinirle kendini içeri gömdü.

Nasıl olur ya? Bu hayatta ki mutluluğum da bu kadar mıydı? Üzerinden yarım gün bile geçmemişti!!

Kollarını birbirine bağlayarak "Nerede o Burak?" diye gürledi. Her hareket ettiğinde gözlerim biraz biraz göbeğine kayar gibi oldu. Demek ki orada Burak'ın çocuğu vardı. Taşıyordu ve dünyaya gelecekti.

Of Allah'ım nasıl bir yıkılış bu!

Hayal kırıklığıyla gür, bir o kadar da öfke dolu bir kahkaha attım koca evde. Şuan içeri odaya gidip ne varsa herşeyi yakıp dağıtmak geliyordu içimden ama ne fayda.

Değmezdi bile! Allah kahretsindi ki hiç birine değmiyordu.

Odanın kapısı birden bire açıldı. Burak üstü çıplak bir şekilde bize doğru yürüdüğünde yüzüne ters bakışlar atarak elimi duvardan çekmedim.

Öfkeden çene kaslarım titriyordu. Kendimi neden fazlalık hissediyordum ki burada. Onların çocuğu olursa zaten aile olacaklardı! Ben kimim ki? Kime neyin hesabını soracaktım? Zaten herşeyi pişirmişlerdi kendi aralarında. Ortaya ise onlara benzeyen bir velet dünyaya gelecekti.

Burak bir bana bir de çocuğunun annesi arasında mekik dokuyarak "Ne oluyor burada?" diye bir soru yöneltti.

"Çok güzel bir şey oldu aşkım. Sana haber vermeye geldim!"

Aşkım mı? Ah salak kafam. Bu kadar çabuk güvenmeyecekti! Bu şerefsizi hemen de affetmeyecekti. Bok vardı sanki affetti. İki öpüşüp sikiştik diye benimle bir hayat mı kuracaktı! Yaşı gelmiş elbet baba olmak isteyecekti!

Ben? Ona seksten başka ne verebilirim ki? Hemde sırtı yara bere içinde bir haldeyken. Belki de midesi bulanacaktı benden. Kahretsin!

Ahu, elindeki ultrasonla Burak'ın yanına giderek parmak ucundan kalkıp Burak'ın dudaklarına yapıştı ve beni kor alevler içerisinde fırlatıverdi.

Ağzım açık bir şekilde Burak'ın dudaklarına baktım. Benim dün akşam kana kana öptüğüm dudakları şimdi Ahu öpüyordu. Gözlerim sinirden kıpkırmızı kesilmiş acıyordu. Yumruk haline gelen elimi bir fırtına gibi duvarla temas ettirdim sert bir hamleyle. Bedenimi çevirmeden yüzümü onlara dönderdim. Sinirden tir tir titreyen dudaklarımla bir dakika kadar onlara baktım.

GözYaşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin