Öğrenciler ve öğretmenler başımıza toplanmıştı hepsi beni durdurmak istiyordu ama başaramıyordular çünkü onları duymuyordum bile ben müdürü öldürmek istermişcesine dövüyordum bu daha bir hiçti ona işkence çektirip öldürecektim..
Aklıma gelen o düşünceyle sinir ve kıskançlık yerini endişe kaplamıştı..siktir jungkook iyi miydi ya bebeğimiz! Hemen müdürü dövmeyi kesmiştim ve jeona baktım karnını tutmuştu ve ağlıyordu ismimi sayıklayarak hemen yanına gidip ona sarıldım "Şşt güzeller güzeli bebeğim geçti tamam..sakin ol" "Nasıl sakin olayım Taehyung! Söylesene nasıl ha! Karnımda ikimizin çocuğunu taşıyorum ben! Resmen kocamdan değil başka birinin elleri değidi tenime...karnımda bizim çocuğumuzu taşırken taciz edildim!" Demişti sessiz kalmıştım daha doğrusu diyecek birşey bulamamıştım aklımda sadece o adamı bağırtarak öldürme isteği var.
İki tane koruma o piçi alıp depoya götürmüştü ama şimdi onun vakti değildi jeonu sakinleştirmeliyim o bunları hak etmedi odasına götürmüştüm onu kapıyı kiltlemiştim tabi ki ve onu kucağıma almıştım sadece o başını göğsüme yaslamış ağlıyordu ben ise onun saçlarının her yerini öpüyordum ve geçti sakin ol bebeğim diye mırıldanıyordum "tae iğrenç hissediyorum ama..." "böyle şeyler düşünmeyi ve söylemeyi kes güzelim olur mu öyle şey" diyerek elimi karnına koymuştum ve o bölgeyi okşuyordum.
"Alo bay kim adamı depoya götürdük şimdi ne yapalım" "bir araba hazırlayın ve buraya yollayın eve gideceğiz" deyip telefonu kapattım "Taehyung... ya sen gelmeseydin ve o tacizden ayrı başka birşey yapmaya başlasaydı.." ne diyeceğimi bilmiyorum öfkem çok fazla olmuştu ne diyeceğimi bilemiyorum çünkü nasıl bir insanı sakinleştireceğim hakkında hiç bir bilgim yok hiç kimse daha önce öğretmemişti bunu kendimde öğretemedim.
"Bebeğim güzelim benim neden o seni çağırmıştı yanına hm sevgilim? Söyle hadi?" "Bildi-bildiğin gibi sizden bi alt olan sınıfa de-ders veriyorum oğlu o sınıfta..." derin bir nefes alıp tekrar konuşmaya başladı onu bölmedim "işte o sınavda düşük not almıştı taehyung yemin ederim benim hiç-hiç bir suçum yok o kendisi kağıda bi şey yazmamıştı yoksa biliyorsun ben adaletli bir hocayım..sonra işte beni tehdit etti ilk seni öldürürüm seni buradan attırırım ve kariyerin biter diye...sonra bana.." deyip durdu ve başını eğimişti ağlamasını tutuyor gibiydi ve konuşmaya devam etti "sonra bana..yoksa seni bir sürtük gibi becersem mi ceza olarak dedi...tae benim bir suçum yok yemin ederim-" onun dudaklarına yapışarak onu susturmuştum.
Ayrıldığımızda gözlerime baktı ve "ben-benden ayrılacak mısın..?" Sormuştu masumca bakarak tanrı aşkına ne diyordu bu? Ben hayatımı ona adamışken o ayrılmak diyordu? "Sevgilim ne diyorsun sen? Ne ayrılması saçmalama ve böyle düşünceleri o güzel aklından çıkart" demiştim gülümsemişti çok güzeldi o...tamam onun gülüşüne dalmışken telefonum çaldı yine açmıştım "ne oldu?" "Efe-efendim kapı önündeyim yani sizi almaya geldim-" "tamam" diyerek bununda yüzüne kapatmıştım.
"Tae sence biraz kaba değilmisin onlara karşı...baksana onca yolu gelmiş bizim için!" Bu haline sesli bir şekilde gülmüştüm tanrım..cidden çok masumdu o "çok masumsun güzelim" "ne demek bu! Ben mi masumum peh" dudaklarını büzmüştü " hadi sevgilim hadi gidelim artık eve" "ama ders-" " siktir et dersi." Demiştim oda kafasını sallayarak kucağımdan inmişti bende ayağa kalkıp onu belinden tutarak kendimle yürütmüştüm.
Arabaya bindiğimizde jeon yola dalmıştı birşeyler düşünüyor gibiydi ben ise o adama nasıl işkenceler çektireceğimi düşünüyordum...
Bitti...
Nasıldı?
Beğendiniz mi?Yorum atın lütfen bol bol!
Yıldızlayın lütfen!
Veee eyer isterseniz takip edin!!
Haydi görüşürüz hoşçakalın kendinize iyi bakın ♡♡♡♡♡♡♡