•0.8

9 1 0
                                    

Bu kurguya bölüm yazmak aşırı zor o
   yüzden sürekli bölüm atamıyorum
           kusura bakmayın lütfen..

             İyi okumalar dilerimm..

                                 ☘️

                             instagram:lilieblumee
                             wattpad:lilieblumee

                     GEÇMİŞİN İZİ

Pastaneden ayrıldıktan sonra evden çantamı almam gerektiği için önce bizim apartmana doğru yol almaya başladım.15 dakikalık bir yürüyüşün ardından apartmanın önüne geldiğimde hemen içeri girerek asansöre bindim ve bizim kata çıktım.Kapıyı açtıktan sonra ayakkabılarımı çıkararak içeri geçtim ve hiç beklemeden odamdan çantamı aldıktan sonra hızla tekrar kapıya giderek ayakkabılarımı giydim.Tam kapıyı kapatmış asansöre binecekken karşı dairenin kapısı açıldı.Kim olduğuna baktığımda Demir'i gördüm.Ama acelem olduğu için konuşmadan asansörün kapısını açtım ve bindim.Giriş katın düğmesine bastığımda asansör birkaç saniye içinde hareket etmeye başladı.O sırada ben de düşünmeye başladım.Enesle ne yapacaktım ben? Her gün ayrı bir sorun çıkartıyordu.Sonunda asansör durduğunda kapıyı açarak çıktım çıkmasına da karşımda kaşlarını çatarak duran Demir'i beklemiyordum.Bu yüzden korkarak yerimde sendelemiştim.Tam düşeceğim an Demir kolunu belime sararak düşmemi engelledi.Off şimdi gerçekten Eylül beni gebertecekti.Çok geç kalmıştım.Kolundan çıkarak yanından geçip gideceğim sırada diğer kolunu da belime sarmasıyla yerimde kaskatı kesildiğimi hissettim.Yine bir anı hatırlatmıştım.Ve Allah kahretmesin ki bu anı yine Toprakla ilgiliydi.O da kaçacağımı anladığı an aynı bu şekilde durdururdu beni.İkidir bana Toprağı hatırlatması sinirlerimi bozuyordu.Düşündüklerimin etkisiyle her zamanki gibi gözlerim dolduğunda hemen gözlerimi silerek zorlada olsa Demir'in kollarından çıktım ve yanından geçerek apartmandan ayrıldım.Eylül'ün daha fazla kızmaması için koşarak evlerinin yolunu tuttum.

**
Yarım saatlik bir koşunun ardından sonunda Eylüllerin apartmanının önüne geldiğimde hiç beklemeden girdim ve asansöre bindim.Onların katına ulaştığımda asansörden inerek zili çaldım.Birkaç dakika sonra kapı Eylül tarafından açıldı.

"Hiç gelmeseydin kıvırcık."

Dediğinde mahçup bir ifadeyle cevap verdim.

"Gerçekten çok özür dilerim."

Bunun üzerine göz devirerek konuşmaya devam etti.

"Neyse şimdi o marul kafayı alıp hemen buradan gidiyorsun."

Söylediği şeyle

"Ne yaptı yine?"

diye sorarak ayakkabılarımı çıkardım ve içeri girdim.Ben mutfağa doğru ilerlerken Eylül de Enes'in yaptıklarını anlatarak peşimden geliyordu.

"Omlet yapacağım derken tavayı yaktı."

dediğinde gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

"Dahası da var.Perdeyi ben takarım derken perdeyi de yırttı."

Eylül'ün son söylediği şeyle gözlerim mümkünmüş gibi daha çok açıldı.Bir bunlar kalmıştı yapmadığı onları da yaptı.

"Ben sorarım şimdi ona!"

Dedikten sonra hızlıca mutfağa girerek Enes'e yaklaştım ve konuşmaya başladım.

GEÇMİŞİN İZİ Where stories live. Discover now