XII❀

1.1K 156 27
                                    


Yazardan~


"Daha ne kadar böyle yatacak? Ne zaman uyanacak?"

Belki de uyanmak istemiyordur ruhu. Bitmiştir yaşama arzusu.

Neden uyansın? Sebebi vardır muhtemelen. Ama temelli uyumak fikri oldukça cezbedici...

"Her bir saatten bir aynı soruyu sorunca uyanmıyor, Jimin. Ağlamayı da kes artık. Sinirim bozuluyor"

İki gündür uyumadan kocasının başından ayrılmayan mavi gözlü bıkkın şekilde ağlayan Omega'ya çıkıştığında suçlu çocuk edasında burnunu çekerek yanaklarını hızlıca silmişti Jimin.

O da Yoongi gibi ağabeyinin başından ayrılmıyor, gözleri önünde ağlayarak yere yığılmasını hatırladıkça gözyaşlarını tutamıyordu.

Senelerdir acı çekmişti Taehyung. Nasıl fark etmemiştiler? Hâlâ affedemiyordu kendini.

"Rengi solmuş, dudakları da beyazlamış. Yorgun gözüküyor"

"Şimdi mi fark ettin, Jimin? Tanıdığım günden yorgun Taehyung. Senelerdir gülmeyen yüzü nasıl fark etmediniz?"

Aslında... Seneler önce ölmüştü Taehyung. Dikkatle bakmamıştı. Veya görmek istememişti.

Bu gerçek bir damla gözyaşının daha akmasına sebep olduğunda içli ağlayışını gizlemek için dudaklarını hızlıca kapamıştı.

Yoongi pişman bedene üzülmeden edemiyordu. Ancak ölü gibi yatan kocasını gördüğünde kimseye üzülesi gelmiyordu.

Biraz da onların canı yanarsa sorun olmazdı düşüncesine göre.

"Yoongi, yapma. Zaten perişan"

Koltukta oturmuş, dağılmış yüzüyle kendisine seslenen Jungkook'a bakma gereği duymadı Yoongi. Alaylı kıkırtı dudaklarından kaçtığında aynı hızla gözleri dolmuş, sesinin boğuk çıkmasına engel olamayarak "Neden sadece kendinizi düşünüyorsunuz? Taehyung ölse sorun değil, ama siz küçücük perişan olunca sorun mu?" diye sormuştu.

Dudaklar mühürlendi. Gerçek hıçkırıklar duyuldu. Başlar eğildi, suçlar kabul edildi.

Göz ardı edenler sustu. Mavi gözlü inci tanelerini akıttı. Hançer tutanlar ne yaptığını fark etti.

Ancak ne anlamı vardı artık? Belki de Taehyung'un artık bir şeyleri gizlemek zorunda olmaması tek kazandığıydı.

"Hep rahatsız olurdunuz o konuşunca. Mutlu olabilirsiniz artık. Doktor konuşmama ihtimali olduğunu söyledi"

Kahrolmuş bir seven. Kimseyi umursamadan sedyede ruhsuz gibi yatan eşinin yanına kıvrıldı dikkatli olarak. Hıçkırıklarını gizlemek için Alfa'sının boynuna sığındığında duyduklarını kaldıramayan Jimin koşarak odayı terk etti.

Gözyaşları yüzünden önünü zar zor görüyorken hastane bahçesine indiğinde dönen başını aldırış etmeden yürümeye çalıştığında anlık olarak görüşü kararmıştı. Vücut kontrolünü kaybetmişken belini saran kollarla irkilmişti.

"Jimin! İyi misin?!"

Gelişi güzel başını sallarken aksine sırtını Jungkook'un göğsüne yaslamayı fırsat bilmişti. Ki, sevgilisi onu hemen bir banka oturttuğunda yüzünü avuçları arasına almış, ıslak yanaklarını silmeye başlamıştı.

"Bebeğim, güzel gözlüm... Lütfen, ağlama. Taehyung iyi olacak"

Kendi dediğine inanmıyor gibiydi. Onun inanmasını nasıl beklerdi?

Dudakları titredi, "Uyandığında yatılı olarak tedavi görmesi gerekecek. Sence bunu kabul eder mi ağabeyim? Nasıl iyi olacak?" diye sorduğunda gülümsemeye çalışarak yanıt vermişti Alfa.

"Bir yolu mutlaka olmalı. O iyi olacak"

Bu sözlere inanmak istedi Jimin. Yoksa başa çıkamazdı. Şimdiye kadar ağabeyinin bu raddeye geleceğini düşünmezdi.

Taehyung'un kendi istediğini yaptırmak için krizlere girdiğini düşünürdü bazenleri. Ama artık anlıyordu.

Acıtansa anladıklarının anlamadıklarının yanında hiç oluşuydu. Detayına kadar bilseydi eskisi gibi olur muydu dünya?

"Yaraların acıyor mu hâlâ?"

Kafasında onca sorun varken hepsini kenara itti ve Alfa'sının dudağındaki yaraya, gözaltındaki morluğa öpücük kondurdu.

Acıtsa bile kalbi sarmalandığında gülümseyerek "Hayır, sen öptün nasıl acır? Şifa bulacak, çabucak geçecek" dediğinde Omega sarılmıştı ona.

Jimin saçlarının şefkatle öpüldüğünü hissettiğinde kendine engel olamayarak "Ağabeyim bizi affedecek mi?" diye sormuştu.

"Belki de hayır. Ancak bil ki, son ana kadar çabalayacağım. Sen beni sevdiğin müddetçe ayakta olacağım, sevgilim"






Yabancı bir his.

Yoongi'nin saçları hiç sevilmemişti. İlk kezdi böyle zarifçe okşanması. Ve saçlarını seven parmakların sahibi boynuna sığındığı bedenindi.

Asla açılmak istemeyen göz kapaklarını aldırış etmedi. Hızlıca gözlerini açtığında artık emindi. Rüyada değildi.

Taehyung uyanmış, saçlarını okşuyordu.

Boğazı düğüm düğüm oldu ve "Alfa" diye seslenmek bile zor oldu. Kırık çıkan sesi öyle hasret barındırıyordu ki, aslında.

Kafasını boyun girintisinden kaldırıp kahverengi harelere baktığında gözleri dolmuş, yine de ağlamamak için kendini sıkarak "Taehyung, uyandın. Çok korktum" dediğinde istediği tek şey eşinden bir harf duymaktı yalnızca.

"Yoongi..."

Tanrı onu seviyor olmalıydı. Korktuğu olmamıştı. Doktor konuşmama ihtimali olduğunu söylediğinde yıkılmıştı resmen.

"Efendim, Alfa? Ne istersin? Dur, doktoru çağıracağım"

Yataktan çıkmak için harekete geçtiğinde büyük eller sıkıca tutunmuştu ona. Böylece durmak zorunda kalmışken kocasına odaklanmıştı Omega.

Rengi solmuş beden "Yoongi... Göğsümde bir ağırlık var. Kalbim taş olmuş, göğüs kafesim taşıyamıyor sanki. Sırtımda keskin batma hissi var. Oklar var sanarsın. Konuşmakta güçlük çekiyorum" dediğinde kalbi paramparça olmuştu.

Bir cümleyi kurmak bile öyle zor görünüyordu ki, sevdiği için. Gözyaşları görülmesin diye başı bu kez Alfa'sının göğsüne kondu.

Eli esmer tenlinin kalbinin bulunduğu yeri okşamaya başladığında "Kalbini şefkatimle sararım. Göğüs kafesin hafifler. Sırtına kalkan olurum. Canın yanmaz. Konuşamazsan da zorlama kendini. Sen gözlerime baksan yeter. Anlarım seni" diyerek sessizce akıttı gözyaşlarını.

Eli üzerine soğuk eller kondu ilk. Kolundaki serumu umursamadan Alfa yan döndüğünde Omega'nın da başı yastıkta yerini bulmuştu.

Gözler buluştu böylece.

Ruhsuz gözler mavi hareleri süzdü ona acımadan. Eli al yanakları okşadığında ne kadar çabalasa da dudaklarından tek sözcük dökmeyi başaramadı. Konuşmaya gücünün yetemeyeceğini anladığında dudaklarını birbirine bastırdı böylece.

Ancak mavi harelere baktığını unutmuştu. Omega'sı onu anlardı...

"Gelirim, Taehyung... Sen iste, yıldızlara da giderim seninle"






Principled Jikook/TaegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin