Mafia Husband | Tk

13

Selamm xX

Yep yeni bir bölüme daha hoş geldiniz. Umarım bölümü seversiniz.

Bu bölüm sınırımız: 70 Oy 250 Yorum

Yazım yanlışları varsa kusuruma bakmayın lütfen, keyifli okumalar dilerim ♡♡

***

"Şoförlerden birini Soobin'in kaldığı otele gönderdim güzelim. Yarım saate burada olurlar merak etme.". Taehyung, kocası konuşurken o da bir yandan eşinin kravatını bağlıyordu. "Tamam aşkım.".

Jungkook o sırada uzanıp hatununun dudaklarına sert bir öpücük bırakmıştı. "Geç kalmam yavrum. Önemli bir şey olursa ara.". Taehyung başıyla kocasını onayladıktan sonra hızlı adımlar ile yatağa gidip oğlunu kucakladığı gibi kocasının yanına gitmişti.

"Oğlum bak baba gidiyor. Bay bay de aşkım hadi hadi.". Mark tek elini kaldırıp babasına doğru uzatmış ve avcunu açıp kapatmaya başlamıştı. Bu durum Jungkook'un öyle hoşuna gitmişti ki hemen bebeğini kucağına alıp, oğlunun her yerini öpmüştü.

"Aslanım benim. Gelirken ne alayım sana?". Mark henüz konuşamıyordu ama ağzının içinden anlamsız şeyler mırıldanması çiftin çok hoşuna gidiyordu. "Akülü araba getireyim mi gelirken? Kocaman hemde he?". Jungkook uzanıp küçük oğlunun boynunu öptüğünde Mark da tatlı bir kahkaha bırakmıştı.

Taehyung ise hayranlıkla eşi ve çocuğunu seyrediyordu. Çok güzellerdi...

"Henüz erken aşkım ya ne akülü arabası? Sen salıncak falan aldırt, hani şu evin içine kurulanlar varya. Minik, oturma yeri plastik olmayan.". Taehyung tüm bunları anlatmasına rağmen Jungkook'un gözünde en ufak bir şey bile canlanmamıştı. Böyle şeylerden pek anladığı söylenemezdi doğrusu. Ancak adamlarına söyleyip, bebeğinin bahsettiği bu salıncak her nasılsa bulup getirtecekti.

"Tamam hatunum hallederiz.". Oğlunu, güzeline doğru uzattığın da Taehyung hemen Mark'ı kucaklamıştı. "Eh hadi kapıya kadar gelip eşlik edin bari de gideyim.". Taehyung hevesle başını sallamıştı ve önden yürümeye başlayan kocasını arkasından gelerek takip etmişti.

Kapıya ulaştıkları an birbirlerinden her ne kadar ayrılmak istemeseler de son kez öpüşüp ayrılmışlardı. "Birazdan amcan gelecek oğluşum. Onunla tanışmak istiyor musun?". Taehyung içeri doğru ilerlerken bir yandan da bebeğiyle tatlı tatlı konuşuyordu.

Kardeşini görmeyeli uzun zaman olmuştu. Jungkook, Soobin'i eğitim alması için yurt dışına yolladığından beri görüşememişlerdi. İşte şimdi de Soobin, yıl sonu tatilini değerlendirip Kore'ye dönmüştü ve ilk fırsatta abisini aramıştı.

Taehyung kardeşini uzun zamandır görmemenin heyecanını yaşıyordu...

***

Hep birlikte salonda oturuyorlardı. Soobin gelmişti sonunda fakat üzerinde bir çekingenlik vardı. Oysa ki Jungkook da en az abisi kadar ona mükemmel davranıyordu.

"Eğitim hayatın nasıl gidiyor?". Jungkook kucağındaki oğlunu yavaş yavaş dizinde zıplatırken bir yanda da koltukta abisine sık sıkıya sarılan çocuğa bakmış ve gülümseyerek konuşmuştu.

Soobin eniştesinin sesini duyduğu an içindeki ses ona hazır ola geç gibi bir komut vermişti sanki. Jungkook ne kadar ılımlı ve sakin konuşsa da Soobin ondan hep çekinirdi. Oturduğu yerde doğrulup, kollarını abisinden ayırdıktan sonra Jungkook'a dönüp gülümseyerek konuşmuştu.

"Çok iyi gidiyor Jungk-". Soobin heyecanla konuşmaya başladığı an Taehyung onu dürtüp susturmuştu. "Jungkook değil bebeğim hyung demelisin. Biliyorum o çok genç görünüyor ama yaşlı bir moruktur kendisi.". Jungkook hatunun söylediği sözleri işittiği an kısık bir kıkırtı bırakmıştı.