1. Bölüm

375 25 1
                                    

16. Bölümden sonra olabilecek bir sahne...

Akşam yemeği hazırdı ve herkes birbir masaya geçti. Fakat Serkan yoktu ortada. Serap masayı hazırlamak ile meşgul olduğu için bunu farketmedi. Ama Türkan dillendirdi. Kadir de Alizeye sordu Serkanın yerini.

"Ben nerden bilim?"

Serap işi bitince masanın yanında durdu ve Alizeyi işaret ederek konuştu.

"Alize haklı, o nerden bilsin? Aynı işte çalışmıyorlar sonuçta."

Alize Serapın ironi yaptığını anlayınca gözlerini devirdi.

"Belki motor filan tamir ediyordur," dedi Sarp. Bu diğerlerine doğru geldi.

Serap Alizeye kaş göz işareti yaptı, fakat o anlamamazlıktan geldi.

"Alize, Serkanı çağırmaya git."

"Neden ben? Burda o kadar insan var, piyango neden bana vurdu?"

Serap tam bir şey diyecekti ki, Serap ve Serkanın halası girdi içeri. Bu yüzden Alize sadece gülümsedi ve denildiği gibi Serkanı çağırmaya gitti.

Serkan gerçekten de tamirhanedeydi. Bahattin ve Alp de bir masada oturmuş çay içiyordu.

"Noldu, yine erkek erkeğe mi takılıyorsunuz?", dedi Alize yanlarına yürürken. Serkan tamirhaneden çıkmadı ve işine devam etti.

"Biz yavaştan kalkalım," dedi Alizeyi gören Alp ve Bahattine kaş göz işareti yaptı, o da ayaklansın diye. Bahattin ilk önce anlamadı ve çayını içmeye devam etti. Alp ısrarcı olunca, olayı anladı.

"Haa, kalkalım diyorsun, tamam. Yarın görüşürüz kardeşim," dedi Bahattin Serkana doğru ve ikili gitti.

Serkan ona bakmayınca, daha doğrusu o yokmuş gibi davranınca, Alize bir kaç adım içeriye girdi. Serkanın sırtı ona dönüktü.

"Seni yemeğe çağırıyorlar."

"Aç değilim."

"Sana aç mısın diye sormadım, çağırıyorlar dedim sadece."

Serkan ayaklandı ve arkasını döndü.

"Serkan aç değilmiş de, bitti."

Alize Serkanın bu tavrını anlamıyordu. Halası geldiğinden beri tuhaftı ve yine evden uzak duruyordu.

"Senin derdin ne?", diye sordu bir anlık boş bulunarak. Sorduğu an pişman oldu. Serkan umrumda değilmiş gibi davranırken, bu soruyu sorması tam tersini gösteriyordu.

Serkan güldü.

"Çok mu merak ediyorsun?"

"Merak ediyorum demedim."

"Etme de zaten, sonuçta sen benim neyimsin ki, dimi?"

Alize tam sinirle cevap verecekken, bir süre önceye kadar üzerinde adı yazan motoru gördü. Öfkesi dindi, ve hüzün kapladı içini aniden.

Bu motor Serkanın göz bebeği idi, ve ona Alizenin adını vermişti. Alize komik anlarını hatırladı. Ama artık orada yine sadece bir 'A' yazıyordu. Düğünün olduğu gün silmiş olduğunu düşündü Alize.

Serkan Alizenin baktığı yere baktı.
Aklına o adı oradan silmeye çalıştığı akşam geldi.

"Noldu Alize? Ne olacağını sanmıştın? Hiçbir şey olmamış gibi adının orada yazılı kalacağını düşünmedin heralde?"

Şimdi de Alize güldü.

"Ben seni ilgilendiren hiçbir şeyi gereğinden fazla düşünmüyorum. Bu motor da onlardan biri," dedi Alize motoru işaret ederek.

Serkan ona doğru bir adım attı. Bunu farkeden Alize bir adım geri gitti.

"Yalan söylemek konusunda iyisin, oyunlar oynamak da hobin. Ama gözlerin ele veriyor seni Alize. Umurunda olmasa gözlerin neden dolsun ki?"

Alizenin alaycı gülümsemesi yok oldu ve otomatikman bir elini yüzüne götürdü. Gözlerinde gerçekten de hafif bir ıslaklık vardı. Lakin kendini toparlaması uzun sürmedi.

"Toz kaçmıştır, malum burayı temizlemiyorsun hiç."

Serkan güldü.

"Ne? Neden gülüyorsun?"

"Hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya çalışman komik çünkü. Bir duygu zerresi bile olmasın istiyorsun. Robot gibi davranmaya çalışmaktan vazgeç Alize, bir insan olduğunu hatırla."

Serkan konuşurken ciddileşti.

"Sakın bana ne yapacağımı söyleme... Tamirci."

Alize 'tamirci' kelimesini hakaret edercesine kullanınca Serkan gözlerini devirdi. Yaşadıklarından sonra bu onu kırmaya yetmiyordu.

Alize başka bir söz daha etmeden hızlı adımlar ile eve doğru yürüdü.

Alser - One Shots Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin