4. Bölüm

246 10 0
                                    

Ağlamamak için ciddi mücadeleler veriyordum.  İstenmemiştim alışıktım ama hiç bu kadar ezik, hor görülmüş, yok sayılmamıştım. Kalbim hiç bu kadar ağırmamıştı. Dolan gözlerimden yaşlar süzülmesin diye gözlerimi havaya kaldırıp kırpıştırdım. Boğazımda ki koca yumruyu yutmaya çalıştım ama nafileydi aldığım nefes bile oksijen yerine karbondioksit veriyordu ciğerlerime. Olduğum odanın kapısının çalmasıyla kendime gelmeye çalıştım " tatlım gelebilir miyim?" diye nazikçe soran sesle el mecburi "tabi" dedim sesimin duyulduğundan ben bile şüpeheliyken içeriye giren  Gizem Hanıma baktım elinde tepi ile gülümseyerek oturduğum koltuğa doğru adımladı " sana yemen için bir şeyler getirdim acıkmışsındır diye düşündüm" çekinerek dediği şeyler malesef ki doğruydu biraz daha aç kalsam karnım mideme yapışacaktı.  İstemsizce tebessüm ettim  çok nazik biriydi , kırılgan ve nahif. "Teşekkür ederim" dudağımdaki tebessüme bakıp daha çok gülümsedi "ben anneyim ve senin de annen olmak istiyorum" dedi bunları söylerken tepsiyi kucağıma koymuş, yanıma oturmuştu. Düşen suratımla ona baktım bu imkansızdı benim bir annem vardı  sevse de sevmese de vardı şuan hayatta olmaması bir şey değiştirmezdi "üzgünüm ama benim bir annem zaten var başka anne istemiyorum" sesim aksini iddia edemezmiş gibi çıkmıştı. Tam ağzını açıp konuşacaktı ki hemen atılıp ondan önce konuştum "hem sizin beni istemeniz fayda etmez aşağıda olanları ikimizde gördük Asaf  Bey bile beni istemiyor"  yutkunup dolan gözlerini benden saklamaya çalıştı sonra gereksiz bulmuş olacak ki vazgeçti " seni neden istediği soracaksın o halde yada neden bir kız evlat istediğimi ?" dedi ağlamaklı bir sesle  " kocanız ve çocuklarınıza rağmen" diye bitirdim cümleyi. Gözlerimin içine bakıp acıyla gülümsedi "ben hep bir kızım olsun istedim, hepimiz istedik ama olmadı Asaf ve Kartalın en büyük hayaliydi evde bıcır bıcır gezen küçük bir kız , kardeş ama dedim ya nasip olmadı " derince soludu havayı soludu tam o esnada kapı aniden açıldı gelen en küçük boydu isimlerini daha öğrenememiştim.  Kaşlarını çatıp hırsla bağırdı "SEN BU KIZA ANLATACAKMIYDIN  HAYATIMIZDA YERİ OLMAYAN KENDİNİ BİZE YAMAMAYA ÇALIŞAN BU KIZA"  duyduğum sözlerle ayağı ya kalktım kalkmamla kucağımda ki tepsi yere düşü "sen ne diyorsun ya haddini bil" o kadar öfkelenmiştim ki yere düşen tepsi ve içinde ki yemekleri umursamadım.

Alayla kahkaha attı "seni küçük kız sen mi bildireceksin bana haddimi" sesi küçümsüyordu beni küçümsüyordu ama unuttuğu çok şey vardı ben izleği dizi veya film karakteri değildim orada ki ezilen, susan kız değildim burası da gerçek dünyaydı soğukça  gülümseyip  dibine girdim kafa mı kaldırıp "beni çok hafife alma ve evet haddini bileceksin şimdi olmasa bile zamanla."  Gizem Hanımın aramıza girip ukala oğlunu götürmesiyle rahatladım yemeklere basmamaya çalışıp  yatağa adımladım içine girip dünden  beri yaşadıklarımı düşündüm.

24 SAT ÖNCE

Yurt Müdiresi' nin dedikleri ile akan kanım donmuştu " artık koruyucu ailenle yaşayacaksın inan bana onlar sana daha iyi imkanlar sunacaklar bizim veremediğimiz sevgiyi verecekler güzel kızım" 

Bir şey dememe fırsat bile vermemişlerdi  işlemler tamamlanmıştı gerçi işime gelirdi burası katlanılmazdı çok fazla insan vardı, yemekleri güzel değildi ama hakkını yiyemezdim kitaplarda okuduğumuz kötü olaylar yoktu sadece burası bana göre değildi. Aile hayatına alışmıştım ben, bi anda her şeyim tepe taklak olmuş hiç beklemediğim yerden vurulmuştum. Sanki hedef ben değilmişim de tesadüfen oradan geçerken vurulmuşum gibi ,acımasızca . Hayat zaten öyle değil mi? Ani ve acımasız. 

İsminin Gizem olduğunu öğrendiğim Hanımefendiyi incelemeye başladım sarı saçları vardı ama boyaydı, gözleri elaydı, boyu benden 2-3 santim uzundu . Yanında ki adama tezat derecede samimiydi. Yanıma gelip konuşmasıyla onu süzmeye ara verdim "Biliyorum her şey çok ani oldu senin için ama inan bana düzelecek." Sözlerinin  bir rengi olsaydı sarı derdim çünkü sarı renk bana her zaman güveni temsil etmiştir. Evet sözleri güven vericiydi fakat içimdeki huzursuzluğa engel olamıyordum sanki bir şey olacaktı yıllardır benimle yaşayan o anlamsız duygu daha da artmıştı. Sahte bir tebessüm kondurdum dudaklarıma " umarım" dedim ne demem gerekirdi bu durumda bilmiyordum en iyi kelimeyi kurmuştum hem  elimden  ummaktan başka ne gelirdi ki ? Aramızda fazla konuşma geçmemişti ister istemez soğuktuk  o ise daha çok utangaç. 

Asaf Beyin işlemleri tamamen bitirmesiyle arabaya binip eve gidiyorduk bu sırada Gizem Hanım ise bana aileyi tanıtıyordu " Kartal en büyük abin evin beynidir, fazla kontrolcüdür, her şey dakikasında olmalıdır , sinir bozucu derecede takıntılı, dağınıklığa tahammülü yok  annesi olmama rağmen sınırlarını geçtiğimde benimle bile kavga ediyor zamanla alışırsın bebeğim. Deniz ikinci abin Kartal'dan daha sinir bozucu ama  ona göre daha yumuşak dilli olur kendisi. Batı üçüncü abin ailede empati yapmayı bilen tek kişi diye bilirim mesleğine tezat derecede insanlarla ilişkileri çok iyidir. Demir abin ve Doğu abin ikiz değiller ama huyları tıpa tıp aynı hatta ikisi de aynı şeyi aynı derecede sever onları anlamak zordur muhtemelen anlatsam da anlamayacaksın kafan karışacak.  Ömer ise en küçük abin  kimseyi sevmez ama sevdikleri içinse her şeyi yapar. Ve sen meleğim bizim başımıza gelmiş en güzel şeysin sen ise ailenin kalbisin inan bana. " Gizem Hanımın uzun soluklu konuşmasını adeta nefes almadan dinlemiştim fakat şimdiden dediklerini unutmuştum acaba o nasıl unutmuyordu? Son dediklerine ise aklım kalmıştı kalpleri olacağımı zannetmiyordum. Beni isteyeceklerini de yani bana gelseler al bak bu da yeni kardeşiniz deseler güzel şaka kamera nerde? derdim. İzlenme hissiyle   kafamı çevirip Asaf Bey'e baktım  . Gözlerinde duygu kırıntısından yoksun bakış , dudaklarında ise yapay bir gülümse ile bana bakıyordu. Rahatsız ediciydi sanki istemiyorum seni anla der gibi rahatsız olmuş vaziyette kafamı cama doğru çevirdim yetmedi tüm bendenimi döne bildiğim kadarıyla cama döndürdüm. Sıkıntıdan gözlerimi karanlığa yumdum.

Kollarıma birinin dokunmasıyla yerimden sıçradım. "Üzgünüm hayatım korkutmak istememiştim eve vardık uyan diye şey yaptım." Gizem Hanımın dediklerine sadece kafamı salladım .  Uyku sersemiydim bundan dolayı hareketlerim de mahmurluk vardı. Yavaşça arabadan indim.  Eve doğru yürümeye başladım. Yürürken evi incelemekten de geri durmadım. Kocamadı, siyah ve beyaz tonlarındaydı, çok fazla penceresi vardı, garaj evin hemen altındaydı ve içinde buradan baktığımda bile belli olan lüks arabalar , motorlar  vardı.  

"Gel eve girelim hayatım çok yorulduk zaten" Gizem hanımın merdivenlerden seslenmesiyle utançla kafamı eğip merdivenlere doğru adımladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Gel eve girelim hayatım çok yorulduk zaten" Gizem hanımın merdivenlerden seslenmesiyle utançla kafamı eğip merdivenlere doğru adımladım. Salak Hazal görmemişliğini bu kadar fazla belli etme ne var evleri böyleyse. Kendime sövmekten eve girdiğimizi anlamamıştım. "Etrafına bak tatlım düşmeni istemem" Gizem Hanımın gülerek söylediği şeyle kafamı kaldırıp etrafıma bakmaya başladım. ilk hole baktım böyle bir eve azı yakışmazdı kapının girişinde sağa dönünce diğer katlara çıkan merdiven vardı solun da ise vestiyer.

 ilk hole baktım böyle bir eve azı yakışmazdı kapının girişinde sağa dönünce diğer katlara çıkan merdiven vardı solun da ise vestiyer

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( VESTİYER GÖZÜKMÜYOR AMA SİZ ÖYLE HAYAL EDİN.)


*****

bölümde hata var ikisini hemen atacağım.

KARA AİLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin