💌(1)

994 58 7
                                    


Ailemizin bizi koruduğu sınırlar büyüyünce mi yok olur yoksa biz mi yok ederiz bunu çok düşündüm bulabildiğim tek cevap benim bu duvarları asla yıkamacak oluşum asla bu sınırlar içinden çıkamam ya hayatımın son bulması lazım ki o kadar cesaretli biri değilim ya da birinin beni bu sınırlardan alıp kaçırması lazım belli bi yaşıma kadar babamın temiz çalışan büyük bi iş adamı olduğunu düşünüp gurur duyardım taki 'büyük iş adamı' kavramı her zaman kirli iş adamı da demek olduğunu öğrenene kadar tanıdığım ya da beni koruyan herkesin ne kadar iğrenç biri olduğunu öğrendiğimde dünyam yerle bir oldu tabi ki herkes tertemiz insanlar olamaz bi yerlere gelmek için feda etmeliyiz ama kendimizden başkalarından değil...

Bundan yaklaşık üç gün önce her şeyi öğrendim babamın nasıl buralara geldiğini gelmek için insanları öldüresiye dövdüğü aileleri gözünün önünde öldürdüğünü random bi şekilde bi flash postasıyla öğrendim hepsini kimseye bişey demeden evden çıktım gidebileceğim çok yer yok babamın haberi olmadan o yüzden otelinden birine gittim kafa dinlemek adı altında yüzüne nasıl bakıcam gram fikrim yok üç gündür odadan çıkmıyordum ani bi yangın alarmı ve suyun açılmasıyla içeri korumanın girip odadan aceleyle çıkarması bir oldu koridorda herkes yangın merdivenine koşuyordu yangın merdiveninden yakın elbiseyle biri çıktı biraz yavaş ve sert adımlarla bana yürüdü şok içinde olduğum için he eşey benim için on kat daha yavaş ve bulanıktı karşımda durup iyi miyim diye baktı aşırı yavaş her şeyi kavradım karşımdaki Lee Minho babamın en güvendiği çalışanı en yakışıklı ve en sert tepkisiz insanı bi kaç kere göz göze gelmiştik hiç konuşmuşluğumuz yok zamandır görmüyorum bi anda böyle gelmesi çok garip elini gözümün dibinde salladı

Minho; duymuyor musun, kafasını falan vurdu mu

Koruma; hayır efendim

Minho; iyi misin

Jisung; iyiyim neler oluyor yangın mı çıktı? biz niye buradayız?

Minho; henüz bilmiyoruz ama yangın gözükmüyor araştırıyorlar burdan gitmemiz lazım

Jisung; nereye

Minho; gidince görürsün korkmana gerek yok

Minhodan korkmuyordum ama babamın tamamen farklı biri olduğunu öğrendiğimden dolayı herkesin bir şey yapabileceği düşüncesi aklımı bırakmıyordu

Jisung; korkmuyorum

Minho; çok iyi, eşyalarını toplatıp gönderin

Jisung; eşyalarım niye, nereye götürüyorsun beni

Bir şey söylemeden ilerledi aklım çok karışıktı neler oluyor anlamıyorum ama herkes onu dinliyordu peşinden koştum yangın merdiveninden indik kusmam az kaldı merdivenin sonunda bizi bi araba bekliyordu kapıda bekleyip binmem için hareket şöför yoktu kendi sürmeye başladı bir şey demedim sessizce yolu izledim ama bu yol bana gram tanıdık gelmiyor hayatımda hiç görmedim bile diyebilirim net söylebileceğim tek şey bu yol evin yolu ya da şirketin yolu değil korkarak minhoya döndüm

Jisung; nereye gidiyoruz

Minho; birazdan görürsün

Sesi çok düzdü zaten biraz tırstığım için olay giderek korkunç bi hale geliyordu telefonumda yanımda değildi yavaşça minhoya döndüm

Jisung; telefonum otelde kaldı telefonunu kullanabilir miyim

Minho; hayır benim işim bitene kadar benden başka kimseyle iletişime geçemezsin

Jisung; ne?

Minho; babanla benim aramdaki bi iş bu saatten sonra seni kaçırmış bulunuyorum Han Jisung

Jisung; eğer babam bunu duyarsa yaşayamazsın

Minho; babanın kesinlikle bunu duyması için yapıyoruz

Jisung; Ben yem olarak mı kullanıyorsun

Minho; denebilir

Jisung; babamın kim olduğunu tam biliyor musun

Minho; salak olma Jisung sence o bilgileri sana kim gönderdi dışarıdan biri yapabilir mi sanıyorsun... bende öyle düşünmüştüm şimdi sessiz ol

Kendimi o kadar salak hissettim ki küçük çocuk gibi napıcağımı bilemedim aniden arabanın kapısını açmaya çalıştım elimi attığım an kapıyı kitledi çığlık atmaya başladım bu işin sonu iyi olamaz çünkü ölümle bile bitebilir elini ağzıma attı

Minho; hir daha sakın böyle bi salaklık yapiyim deme

Eli ağzımı koparırcasına sertti korkudan ağlamaya başladım eline göz yaşı gelince yavaşça çekip torpidodan peçete çıkarıp verdi

Minho; sana bir şey yapacak değilim, baban dediklerimi yaptığı sürece

Söylediği son kelime hiç yardımcı olmadı yardımcı olsun diye söylemediğinden de eminim sesi buz gibi hareketleri de öyle robot gibi aynı babamla oturdukları zamanla şu an çok farklı napıcam bilmiyorum bi anda arabayı durdurup ceketinin cebinden bi bez gibi bir şey çıkardı ve gözlerimi bağladı içindeki korku giderek artıyordu nefes almak bile zordu ama korkudan ağzımı bile açamadım o da konuşmadı zaten bi süre sonra araba tamamen durdu inip beni arabadan indirdi beklediğimden daha ince davranıyordu bi odaya götürdü sandalyeye olduğunu düşündüğüm bi yere oturttu

Minho; gözlerini açmadan önce bi anlaşma yapalım ne diyorsam yap işimiz hızlı bitsin

Gözlerimi açtığında gördüğüm şeyle şok oldum ne olduklarını bile bilmediğim bir sürü alet ve kırmızı kan olduğunu düşündüğüm sıvıyla kaplı loş bi ışık vardı ellerimi bağladı yüzüme yaklaşıp konuştu

Minho; showtime

Ağzımı bezle bağladı ve uzaklaştı bu ani haraketi bile korkunçtu videoya çekmeye başladı ama hiç konuşmadı 10 saniyelik bi video çekip telefonunu kapattı ağzım hala bağlıydı ne kadar bağırsamda sesim kısık çıkıyordu üstünü düzeltip odadan çıktı etraf göz gezdirmeye başladım seri katil belgeselinden çıkmış gibi oda artık çığlıkta atamıyordum boğazım ağrıyordu oturup beklemekten başka hiç bişey yapamıyorum

Ağzımı bezle bağladı ve uzaklaştı bu ani haraketi bile korkunçtu videoya çekmeye başladı ama hiç konuşmadı 10 saniyelik bi video çekip telefonunu kapattı ağzım hala bağlıydı ne kadar bağırsamda sesim kısık çıkıyordu üstünü düzeltip odadan çıktı et...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Forced (MAFIA) MINSUNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin