5. bölüm

6 3 8
                                    

Keyifli okumalar dilerim 👑

  ♪♪♪→Kate Bush - Army Dreamers

Sabah zindanın duvarındaki boşluktan tam üzerime vuram güneş ışınları yüzünden homurdanarak rahatsız demir yataktan kalkıp oturur pozisyona gelmiştim şimdi ise yemeğin gelmesini ve buradan kaçmayı bekliyordum.

Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama sonunda duyduğum adım sesleriyle elime vurulu olan zincirlerle birlikte yürüyerek kapının açılmasını bekledim. Kapı açılınca içeriye dün gelen turuncu saçlı cılız geldi cebinde sallanan anahtarları görmemle yüzümde bir gülüş oluştu bu kurtulmak için oluşan bir gülümsemeydi. Turuncu saçlı zindanı açıp içeriye girince oturduğum yerden hızla kalkıp arkasına geçtim. Bir elimle ağzını kapatıyorum diger elimlede dün getirilen yemek tepsisini çocuğun soğancıgına indirdim. Yavaşça turuncu saçlıyı yere bırakıp cebindeki anahtarları kaptım zincirlerimi çözdükten sonra hızla zindanın kapısını açıp dışarıya çıktım. En fazla yirmi dakikam falan vardı çünkü çocuk uyanınca ilk işi benim kaçtığımı diğerlerine söylemek olacaktı. Zindanın olduğu odanın kapısını açıp beni buraya indirdiği merdivenlerden geri yukarıya çıktım etrafıma bakarak ilerliyordum birine rastlayabilirdim. İlk önce kumsenin olmadığı oturma odasını kontrol ettim ama burada değildi çantam. Yukarıya çıkıp bütün odaları tek tek açıp kontrol ettim görmediğim tek bir oda vardı o yüzden yönümü en köşedeki gri kapılı odayı açtım. Çantam orda masanın üzerinde duruyordu hemen gidip çantamı elime aldım icini kontrol edil her şeyin yerinde olup olmadığını kontrol ettikten sonra çıkacaktım ki buraya yaklaşan adım seslerini duymamla çantayı eski yerine bırakıp yatağın altına saklanmam bir oldu.

Kapının açılmasıyla içeriye beni kandıran pislik herif girdi lanet olasıca. Odaya göz atmadan ayaklarını gördüğüm kadarıyla banyoya girdi. Su sesi gelmeye başlayınca olduğum yatağın altından çıkıp çantamı alır almaz odayı terk ettim hızlı ve sessiz biçimde aşağıya iniyordum ki hizmetçi olan adam beni gördü. Önüme geçip elini ağzıma koyup hızlı bir şekilde beni aşağıya doğru götürmeye başladı. Arka kapı diye düşündüğüm kapının önünde durunca elini ağzımdan çekti.

"Buradan çık ve hiçbir yola sapmadan dağdan in önüne bir ekip çıkacak onlarla birlikte çalışıp kralı devir. Ülkenin sana ihtiyacı var prenses şimdi git ve bizi kurtar." Adamın sozlerini duyduğumda ufak çaplı bir şok yaşadım ne yani benim kaçtığımı söylemek yerine beni kurtarıyormuydu? Birde beni bir ekiple birlikte kralı devirmem için mi gönderiyordu?

"O ekip kimlerden oluşuyor?" Hizmetçi adam önce etrafına bizi gören veya duyan biri olup olmadığını kontrol ettikten sonra bana döndü.

"Eski savaşçıların çocuklarından oluşuyor. Onları babanın zamanında savaşan babana sadık savaşçılar eğitti. Senin gelmenle birlikte artık savaş başlayacak. Onlarla birlik olup krallığını geri alman lazım prenses. Unutma nereye gidersen git bu ülkenin insanı her zaman arkanda olacak ölüm döşeğinde olsan bile." Hizmetçi adam reverans yaptıktan sonra bana kapıyı açıp çıkmamı bekledi. Ben çıkar çıkmaz hızlı bir şekilde koşmaya başladım etrafta kimse görünmüyordu buyuk ihtimalle ön taraftaydılar ve bu benim işime gelmişti. Bu dağdan inmek iki saatimi alacağa benziyor çünkü beni hızlı bir şekilde dağdan indirecek bir atım yok. Umarım şu hizmetçi adamın dediği ekipte at vardır. Tanımadığım insanlarla ülkemi kurtarmaya çalışmak ne kadar doğruydu ya da o adamın söyledikleri gerçek miydi. Nereye gidersem gideyim ülkemin vatandaşları arkamda olacak mıydı? O zaman neden ailemin yanında olmamışlardı? Aklım oldukça bulanık bir şekilde aşağıya doğru iniyorum umarım adam haklıdır çünkü fark ettiğim şey benim kralı tek başıma deviremeyecek olmam bir ekibe ihtiyacım var. Onlarla birlikte ülkemi kurtaracağıma inanıyorum.

Pusula -Kuzey KrallığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin