Ya Ender Yiğit'i vermeseydi? [1]

808 36 31
                                    

3 SENE ÖNCE
Kadın mahalleden geçenlerin sesiyle erkenden kalkmıştı.Sevgilisiyle beraber tuttukları bu evde şu an kardeşi ve bebeğiyle birlikteydi.

Kalktığı gibi kendini mutfakta bulan kadın kardeşi ve kendisi için bir şeyler hazırlamaya koyulmuştu.Kahvaltıyı hazır hale getirdikten sonra kardeşini gidip sessizce uyandırdı ve birlikte kahvaltı etmeye başladılar.

"Abla ben her gün böyle erken kalkmaktan bıktım ama ya"

Kardeşinin ikazı üzerine gözlerini devirdi kadın.Her gün aynı konuşmayı yapmaktan bıkmıştı.Kendisi de bu durumdan pek memnun sayılmazdı nihayetinde.

"Yapacak bir şey var mı Canercim?Birimizin gidip çalışması gerekiyor,ben şu an çalışamadığıma göre bu durum sana düşüyor.Yiğit birazcık büyüsün ben iş bulup çalışacağım zaten,sen de o zaman rahat rahat dinlenirsin.Ama şu an biraz yardımcı ol bana"

Kadın her ne kadar güçlü kalmaya çalışsa da bu süreç gerek psikolojik gerek fiziksel kadını çok yormuştu.Kardeşine bir şey belli etmek istemese bile hâlâ olan biteni algılayabilmiş değildi.İstedigi tek şey bütün gün yatağında yatıp ağlamaktı ama güçlü kalmalıydı.Oğlu için,kardeşi için,kendisi için...

"Tamam abla elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum.Şu hale bak Kaya yüzünden biz bedel ödüyoruz"

Kadın kardeşinin ettiği densiz lafı yüzünden çatalı bıçağı bırakıp sofradan kalkmıştı.

Caner aslında iyi bir çocuktu,ablası bu hayattaki en değerli varlığıydı ama son zamanlarda o da gençliğinin tadını çıkarma derdindeydi.Tabii bu taze anne olmuş bir abla ve minicik bir yeğenle pek mümkün olmuyordu.Dediklerinde de haksız sayılmazdı Kayanın sorumluluğunu kendisi üstlenmişti.

Bebeğinin ağlama sesiyle odasına gitti Ender.Onu kaldırdı ve emzirmeye başladı.Son dönemlerde yaşadıklarından dolayı iştahı kesikti.Midesi de hiçbir şeyi almıyordu ne yese geri çıkarıyordu.Bu da tabii ki sütünü etkiliyordu.Bebeğinini besleyememenin verdiği üzüntüyle yere çöktü ve ağlayarak emzirmeye çalıştı kadın.Her şey çok fazla geliyordu artık.

ŞİMDİ
Adam son kez yurdunu geziniyordu.Arkadaşlarıyla birlikte son kez eğlenme amaçlı gitarıyla birlikte şarkı söylemişti.Odasına çıktı ve bavulunu hazırlamaya koyuldu.Yarın sabah erkenden 4 sene önce geldiği bu ülkeden geri dönüyordu.

Burda çok güzel dostluklar edinmişti.Kazandığı deneyimler kendini daha da iyi hissettiriyordu.Zorla geldiği bu ülkeden şimdi gitmek istemiyordu açıkçası ama bir yandan da kalbinin bir parçasını Türkiyede bırakmıştı.

Enderi düşündükçe içi sızlıyordu.Bu süre zarfında kadına birçok kez ulaşmaya çalışmıştı.Ne telefonlarını açan olmuştu,ne de mektuplarına herhangi bir geri dönüş sağlayan...

İlk başlarda büyük umutlarla mektupları yazıp yolluyordu adam.Cevap gelmemesi bile kendisini yıldıramamıştı.Ta ki yazdığı mektuplar geri eline ulaşına kadar.Yazdığı hiçbir mektubu Enderin okumaması,Enderin eline bile ulaşamaması gözlerinin dolmasına sebep olmuştu...

Adam bunları düşünürken elindeki mektuplarla kendini yatağına bıraktı.

"Belki de hayatına birisi girdi kim bilir.Ya da sana fazlasıyla kızgın Kaya..."

Elleriyle yüzünü çaresizce sıvazladı adam.Buraya gelmek kendi hayatındaki en güzel şey hem de en berbat şey olarak hatıralarına kazınacaktı.

Ne olursa olsun geri döndüğünde arkasında bıraktığı kadının kendini anlayacağını umuyordu.Bir şekilde tekrardan ilişkilerine başlayacaklarını ve hasret gidereceklerini düşünüyordu.

WHAT İF?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin