Laren: Seol-ji hadi uyan.
Seol-ji: Tamam.
Laren: Kızım 10 defadır tamam diyorsun. Okulun 2. Haftasın da böyleysen acaba ileride nasıl olursun.
Seol-ji: Tamam be kalkıyorum.Okul için hazırlanmaya başladım. Gidip rutin işleri hallettikten sonra formamı giyip yemekhaneye ( dün bizim temizlediğimiz) indim. Gittiğimde kahvaltıyı kaldırmaya başlıyorlardı. Hemen kendime küçük pansiyon ürünlerinden olan çikolatadan alıp çıktım. Ayakkabımı giyerken aklımda deli sorular vardı.
Acaba matematik ödevini yaptım mı?
Yaptım mı? Yoksa yapmadım mı?
Neyse okula gidince yapmadıysam Aren'den alırım. Yani alırım değil mi?Okula başladığımızdan beri sınıftakilerle doğru düzgün hiç konuşmamıştım. Hatta çoğunun adını bilmiyordum.
Tamam hiçbirinin...
Okula gidip çantamı açtım.
Seol-ji: Hadi hadi hadi hadi lütfen ya!Kitabımı açarken kendime sövüyordum. 10 sayfalık ödevin ilk 3 sayfasını yapıp kalanına dokunmamak gibi bir zekilik yapmışım.
Dün artık ne kadar yorulduysam.
Seol-ji: Aren nerede?
?: Bilmiyorum.
Seol-ji: Tamam teşekkür ederim.Tam gidecekken kolumun tutulmasıyla durup arkamı döndüm. Koluma baktığımda hemen elini çekmişti.
?: B-ben sadece tanışalım mı diye soracaktım.
Seol-ji: Niye?
Benden habersiz ağzımdan çıkan soru ile biraz şaşırsam da kendi kendime mantıklı diye kendimi teselli etmeye çalıştım.Ama tabi ki edemedim. Çünkü sınıfından bir öğrenci bana "Tanışalım mı?" diye sordu ve ben "Niyeğğ" diye sordum.
Hatırlatmanıza gerek yok mal olduğumu biliyorum.
?: Şey yani aynı sınıftayız ya sana seslenmek için ismini bilmem iyi olabilir.
Hala havada olan elini tutup adımı söyledim.
Seol-ji: Seol-ji
?: Felix. Memnun oldum.
Seol-ji: Ben de. Neyse ben artık gideyim Aren'i bulmam lazım.
Felix: Tamam. Sonra konuşuruz.Hızlı adımlarla oradan uzaklaşırken karşıma çıkan Aren ile duraksadım.
Seol-ji: Neredesin ya sen?
Aren: Sence nerede gibi duruyorum?
Seol-ji: Boşver şakayı falan da matematik ödevini yaptın mı?
Aren: Evet yaptım. Çantamdan alsaydın ya salak.
Seol-ji: Off ne bileyim ben. Neyse hadi ben ödevi yapmaya gidiyorum.
Aren: Nerede yapacaksın?
Seol-ji: Dün gizli bir yer keşfettim.
Aren: Yah! Ortaokulda bize gizli yerini söylemedin diye seni kaç saat aradığımızı hatırlıyorsun umarım.
Seol-ji: Söylemeyeceğimi biliyorsun.
Aren: Peki ama çabuk ol. Derse de geç kalma.
Seol-ji: Tamam.Hemen Aren'in çantasından kitabı alıp sıramdan eşyalarımı alıp çıktım.
Gizli yerime...
Merdivenleri çıkarken buranın kullanılmadığı için ne kadar şanslı olduğumu düşünüp durdum. Araştırmama göre bu yer de 3 yıl önce birisi öldürülmüş. O yüzden burası yasaklanmış.
Ama yasaklar çiğnenmek için vardır değil mi?
Çıkıp kitaplarımı indirdim. Tam Aren'in kitabını açacakken merdivenden adım seslerini duymamla birlikte hemen kitapları toplayıp köşedeki koltukların arkasına geçtim.
Çünkü eğer öğretmen ya da müdür gelirse bana ceza verirlerdi.
Ve ben ceza almak istemiyordum.Bir kaç dakika sonra içeri giren bedenle rahatlamıştım.
Çünkü içeri giren kişi de öğrenciydi.
Kendimi çıkmaya hazırlarken sesini duymamla yeniden çökmüştüm.?: Abla senin intikamını alacağım. Hem bak Seol-ji'de geldi. Onunla tanışırsam bana yardım eder kesin. Ama senin intikamını alacağından emin olabilirsin. Bunu yapanları tek tek bulup hepsine hakettiklerini yapacağım.
WhAt DeDiN GüLüM?
Selamlarr. Bu hikayeyi yazarken hep bir zorluk çıkarıyorlar cidden. Oda arkadaşlarımdan iki tanesi kelimenin tam anlamıyla: GICIK. Cidden dünyada kaç salak varsa hepsi beni bulmuş. Neyse sakin olalım. Bu kadar yakınma yeter sanırım. O halde Ben gidiyoruz...
SADEDİLLİADAM123456