♡𝑷𝒂𝒑𝒂𝒕𝒚𝒂..

𝑺𝒊𝒚𝒂𝒉 𝒌𝒖ğ𝒖

Sabah uyandığımda Tom yanımda değildi evet birlikte kalıyorduk. Erkek ve kızların birlikte kalması yasaktı ama o bir şekilde izin alıp birlikte kalmamızı sağlamıştı.

Kendime gelip hemen banyoya girdim. Kendime bakmak için aynanın karşısına geçtim ve gördüğüm görüntü ile birden yüzüm gülmeye başladı.

Tom duşa girmişti ve buğulu aynaya ikimizin baş harfini yazıp yanına kalp koymuştu.

Burada olmasa bile beni sevindiriyordu.

Aynanın köşesine küçük bir çiçek çizip hazırlanmaya başladım. İşim bitirip banyodan çıktığımda Tom yataktan oturmuş bana bakıyordu.

Daisy: Günaydınn

Tom: Günaydın sevgilim.

Daisy: bakıyorum mağran ışık almaya başlamış Tom Riddle.

Tom elini ensesine koyup hafif gülümsedikten sonra konuşmaya başladı. 

Tom: mağramın ışık kazanmasının sebebi sensin bebeğim. Ama mağramın karanlık taraflarında kimsenin görmemesi gereken şeyler yapabiliriz.

Daisy: ne gibi şeylermiş bunlar?

Tom yataktan kalkıp yanıma geldi saçımı kulak arkama atıktan sonra yanağımı öptü.

Daisy: aşağı inelim mi Pansy'ler gitmiştir.

Tom: iyi tamam gidelim.

Aşağı indiğimizde Draco ve Matteho sohbet ediyorlardı pansy ise karşılarındaki koltuğa oturmuş arkasına bakıyordu.

Pansy'in yanına oturup onun baktığı yöne baktım Tom ise yanımdaki tekli koltuğa oturmuştu.

Daisy: sen erkek mi kesiyorsun pansy?

Pansy: evett, şuradaki esmer çocuk çok yakışıklı değil mi?

Daisy: çocukların ikiside esmer.

Pansy: tamam işte ikiside çok yakışıklı.

Matteho: kim yakışıkı?

Pansy hemen önüne dönüp mattehoya gülümsedi.

Pansy: bilmem kim yakışıkı?

Draco: ben aşırı yakışıklıyım.

Daisy: pek değil.

Draco: sen kardeşim misin düşmanım mısın ne olduğun belli değil garip bir şeysin sen.

Pansy: hadi buradan gidelim esmer çocuklarda gitti.

Matteho: esmer çocuklar kimler?

Draco: seni yavşakk.

Pansy: ne alaka be.

Tom'a baktığımda konuştuğumuz şeyden sıkılmış gibiydi.

Tom: ben kütüphaneye gidicem araştırmam gereken konular var.

Matteho: senin hep araştırman gereken konular var.

Tom mattehoya bakmayıp gözlerini bana çevirdi.

Tom: sende gelmek ister misin?

Daisy: olur.

Pansy: oranın ses yalıtımı yok haberiniz olsun.

Draco: oha orada mı yaptın.

Pansy: çüş abartma bakireyim ben bir kere böcek gördüğüm için çığlık atmıştım kimse gelmemişti.

Tom elimi tuttuğunda beraber kütüphanedeki yasak bölüme girdik.

Daisy: yine ne araştırıyoruz.

Tom: ben araştırıyorum sende yanında oturuyorsun.

Daisy: iyi tamam.

Tom: sen ne yapıcaksın beni mi izliyeceksin?

Daisy: kaç yıldır seni izliyorum birazda sen beni izle uyuycağım ben

Tom hafif güldükten sonra kitabını açıtı bende başımı masaya koyup uyumaya çalıştım.

Çok geçmeden birden ışıklar yanıp sönmeye başladı bende hemen başımı kaldırdım.

Daisy: ne oluyor be

Tom: dur bir şey yok.

Işıklar düzeldikten sonra Tom bana bakıp konuşmaya başladı

Tom: küçük çocuk gibi karanlıktan mı korkuyorsun?

Daisy: hayır ne alaka? Hem ben çocukken karanlığı çok severdim.

Tom cevap vermeyince sandalyemi ona çevirip konuşmaya başladım.

Daisy: nedenini anlatmamı ister misin? Lütfen anlatıyım.

Tom: anlat bakalım merak ettim

Daisy: ben küçükken benimle çok dalga geçerlerdi. Saçlarım yüzden sarı kafa diyip duruyorlardı bende bu duruma çok üzülüp kendimi en karanlık odaya kilitliyordum çünkü orada kimse saçlarımı göremez ve benimle dalga geçemezdi.

Tom merakla bana bakınca devam ettim.

Daisy: tabii Draco benle dalga geçenlerin kafasında yumurta kırıyordu ve daha çok dalga geçiyordu.

Tom: saçların... Saçların bu dünyada gördüğüm en güzel saçar Daisy. Sende öylesin gördüğüm en güzel şeysin.

Daisy: bir gün eğer ayrılırsak ve barışmak istersen gelip bana Siyah kuğu de.

Tom: neden?

Daisy: Eski zamanlarda tüm kuğuların beyaz olduğuna dair bir düşünce varmış. Bu yüzden Siyah Kuğu imkansızlığı temsil ediyormuş
Günümüzdede olması neredeyse ihtimal dışı olan durumlar ve bu olayların büyük etkileri Siyah Kuğu olayı olarak adlandırılır.

Daisy: ve şu zamana kadar bizim olmamamızda imkansızdı. O yüzden sen benim siyah kuğumsun.

Biraz durup yine konuşmaya başladım.

Daisy: özür dilerim çok konuştum eğer babam burda olsaydı bana aşırı kızardı.

Tom: hayır susma konuş. Şu zamana kadar hiç bu kadar birini dinlemek istememiştim.

Daisy: seni seviyorum Tom.

Tom: bende öyle. Nasıl yaptın bilmiyorum ama ilk defa böyle hissediyorum.

Daisy: beni hiç bir zaman bırakmazsın öyle değil mi?

Tom: neden böyle düşünüyorsun?

Daisy: bilmem bilmiyorum sen söz ver sadece.

Tom: söz veriyorum Daisy seni asla bırakmayacağım.

Selamm

Çok uzun süre sonra bölüm atıyorum.

Belki bir çocuğunuz bu kitabı okumayı bıraktı çünkü gerçekten çok uzun zaman oldu.

Ama artık düzenli bir şekilde bölüm atmaya çalışıcağım.

Bunun dışında yine Tom Riddle ile ilgili bir kitap yazmak istiyorum isterseniz yarın her şeyini hazırlayıp Tanıtımını atabilirim.

Sizi çok seviyorumm🤍🦌