11|'Sapsarı ve Simsiyah'

115 26 67
                                    

Bölüme geçmeden önce oy vermeyi unutmayın.

11

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

11.bölüm

'SAPSARI VE SİMSİYAH'

Bazenleri hayat bizimler için umutsuz olur ya hani, işte o zaman bunu kalbime hatırlatıyorum, alınması gereken bir intikamım olduğunu.

Bu saf ve gözükmeyen vicdanımı yok ettiler, bunun karşılığını alacaklarını bilmiyorlar mıydı?

Ben ne olursa olsun intikamım için savaşacaktım ve ne olursa olsun intikamımı alıp Kızıl'ın kanını yerde bırakmayacaktım. Her şey bir kanal başlayıp bir kanla bitecekti...

Yazar anlatımıyla...

Rıza'nın ölümünden birkaç saat gün geçmişti. Zaman hızla akıyor,günün ne zaman bittiği belli olmuyordu.

Bugün yeni bir görev günüydü. Sonu mutlu mu yoksa mutsuz mu bitecekti henüz bilinmiyordu ama günün sonunda birileri hayata veda edecek gibiydi. Lâlin, Beste ve Berke deponun içinde hazır bir şekilde görevin başlamasını bekliyordu.

Kıvanç ve Mahur içeri girerek adamların yanına yaklaştılar. Mahur takım elbisesinin yakasını düzeltti ve 4'lü masaya oturdu. "Hoşgeldiniz" dedi bir adam. Sonrasında ise fendini tanıtarak "Ben Deniz Kafkarlı." dedi elini uzatarak. Mahur fazla beklemeden elini tutarken kısa bir süre tereddütlendi ama daha sonrasında elini kavradı ve "Halif." dedi. Adam bozulduğunu göstermeye çalışarak. "Malları hazırladık, anlaşmayı imzaladıktan sonra yarın yola çıkacaklar." dedi elindeki dosyayı Mahur ve Kıvanç'ın önüne koyarak.

Mahur ve Kıvanç birbirlerine bakarken Mahur onaylayıcı bir bakış attı ve kağıda formalite bir imza yazdı. " O zaman mallar yarın yola çıkacak." diyerek ayağa kalkacakken Mahur adamı durdurdu. "C5 ve 49AK olması lazım. En çok onlar satılıyor şu an. Onlardan da istiyorum." diyerek adamdan önce ayağa kalktı. Ardından Kıvanç'ta ayağa kalkarak depodan çıktılar.

Kızlar da onların ardından gizlice depodan çıktılar. En sonunda bir arada olurlarken bir silah sesi yükseldi havadan bir kalbe. Tak diye içine girdi kurşun bir bedenin içine.

Bu sefer Lâlin vurulmuştu. Grubun beyni vurulmuştu.

Geriye kalanlar Lâlin'e yaklaşırken "Lütfen açık tut gözlerini." dedi Kıvanç. Lâlin gözleri bulanıklaşsada açık tutmaya çalıştı. Kendini ilk defa yaşatmak istedi, ruhu ölü birinin bedenini yaşatmak istedi.

MAHPARE KORUYUCULARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin