15

3.3K 305 279
                                    

Selamm xX

Yep yeni bir bölüme daha hoş geldiniz♡♡
Bu bölüm iki yıl kadar geriye gidiyoruz. Umarım bölümü beğenirsiniz.

Sınırımız: 70 Oy 250 Yorum

Yazım yanlışları varsa kusuruma bakmayın lütfen.

Keyifli okumalar dilerim♡♡

***

2 Yıl Önce

"Yapmayın yalvarırım!". Yaşlı adam, onu acımasızca tekmeleyen adamlara yalvarmakla meşgul olduğu için bir köşeye sinmiş ve korku ile titreyen oğlunu düşünemiyordu. Zaten hiçbir zaman düşünmemişti...

"Yeterince zaman verdik sana! Her defasında geçiştirdin. Karşında senin keriz mi var orospu çocuğu!?". İzbandut kılıklı herif hiçbir acıma duygusu barındırmadan yerde yatan aciz adamı hırsla kaldırdığı gibi kanlar sızan burna bu kez de kafa atmıştı.

Köşeye sinen çocuk ise dehşetle babasına yapılanları seyrediyor bir yandan da sanki bunu yaparsa korunacakmış gibi çıplak ayaklarını kendine çekerek saklamaya çalışıyordu. Bu adamların kim olduğunu, babasından ne istediklerini zerre bilmiyordu fakat babasına acıdığı falan da yoktu. Onun tek korkusu bu korkunç adamların kendisine ve kardeşine de bir zarar vermesiydi...

"Bi-bir gün! Bir gün d-daha verin!". Yaşlı adam ağzına biriken kanı sertçe yere tükürdüğü gibi sızım sızım sızlayan burnunu çekmişti. "Alın şu moruğu, sıkın kafasına. Sonra da Bay Jeon'a haber verin, şu veleti ne yapacağız sorun.".

Taehyung kendisinden bahsedildiğini fark ettiğinde mümkünmüş gibi daha da ağlamaya başlamıştı. Bay Jeon kimdi? Ona ne yapacaktı? Hayatı boyunca belki de ilk kez bu denli korkuyordu. Arkasına bakmadan kaçmak istiyordu bu eski evden fakat yanıbaşında bekleyen izbandut kılıklı adamlardan korktuğu için doğru düzgün nefes bile alamıyordu.

"Yapmayın! Acıyın! N-ne isterseniz yaparım!". Yaşlı adamı acı feryatları eşliğinde kollarından tuttukları gibi çıkışa doğru sürüklemeye başlamışlardı. Bu gaddar adamlarda acıma duygusunun zerresi yoktu. Ki zaten, acımaya ve affedilmeye layık biri de yoktu ortada.

Herkes hak ettiğini yaşıyordu, yaşayacaktı...

Adamı götürdükleri an artık genç çocuğun kulaklarında silik ve uzaktan gelen acı çığlıklar aks etmeye başlamıştı. Daha sonraysa kan dondurucu bir silah sesi ile tüm sesler kesilmişti. Artık korkudan nefes bile alamayı unutmuştu.

Kısa süre içerisinde içeriye, üzerine kanlar sıçramış bir adam girmiş ve hiç acımadan genç çocuğu kolundan tutup kaldırmıştı. "Ben bir şey yapmadım efendim! Be-ben bir şey yapmadım-".

"Biliyoruz kes sesini!". Onu kolundan tutan adam sert bir şekilde bağırdığında korku ile susmuştu. Sonra ise hâlâ onu tutmaya devam eden adam, yanlarına doğru gelen adama dönmüştü.

"Bay Jeon ne dedi?". "Zarar vermeden malikaneme getirin dedi efendim.". Adam şaşırmıştı fakat bunu belli etmedi. Patronunun bu aciz çocukla ne işi olabilirdi ki? Vakit kaybetmemek adına düşünmeyi ve sorgulamayı bir yana bırakıp, çocuğu çıkışa doğru çekiştirmeye başlamıştı.

"Nereye götürüyorsunuz beni!? Lütfen bana zarar vermeyin, lütfen lütfen.". Güzel gözlerinden yaşlar acımasızca dökülürken, onu kapıya doğru sürüklemeye başlamıştılar bile.

Oğlanı zorla arabaya bindirdiklerinde ise korkudan tek bir kelime dahi edememişti. Kimse sonundan kaçamaz diye düşündü. Kimse kaderinden kaçamazdı...

Mafia Husband | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin