Bazen yaşananlardan kaçmak yerine kabullenip yeni hayatına yeni adımlar atman gerek. Geçmişi değiştirmediğimiz için hayata küsmek yerine geçmişe kucak açıp hatalarla yüzleşmek ve geleceği ona göre şekillendirmek gereklidir. Kaçmak bir yol değildir. İnsan kaçmaktan da yorulur. Bu yüzden kendine iyilik yapıp geçmişi kucaklamalıdır.
Bazen o geçmiş kucaklanamayacak kadar kirlidir. Kan, gözyaşı, yalnızlık ve zehirle doludur. En kötüsü o zehirdir. Gözyaşı kurur, kan kabuk bağlar, yalnızlık yok olur. Ama zehir hep içinde bi yerdedir yok olduğunu sanırsın ama içten içe seni öldürür.
Bu zehirle baş etmek kolay değildir. Panzehiri ararsın bulamazsın sonra tekrar ararsın ama yoktur bulamazsın. Öleceğini zannedersin ama hala nefes alabiliyorsundur. Sonra fark edersin panzehiri hep dışarıda aradığını. İşte ancak o zaman fark edebilirsin panzehiri avucunun içinde sımsıkı tuttuğunu.
Geç olsada bende fark edebilmiştim avucumdaki kurtuluşumu.
Lisenin ruhumda bıraktığı türlü yaralar ile baş edebilmiştim lakin onun bıraktığı yaralarla zehirlenmiştim. Bir enkaz bırakmıştı o bana. Belkide verdiği bi armağandı bu enkaz.
Onun bıraktığı emareler benim sonum oldu. Emareler zehir oldu yaktı ruhumu. Ruhum artık son nefesini vermeye hazırlanırken avuçlarımda ki o baskıyı hissettim. Başından beri benimle birlikte olan baskıyı. Ruhumu bu zehire feda etmek zorunda değildim ben bu zehir ile baş edebilirdim. Belki zor olucaktı, belki yorucu ama hiçbiri şimdi ki kadar acı verici olmayacaktı.
İşte bu kararla değiştim ben.
İlk önce geçmişi kabullendim. Bana yapılanları, acılarımı. En zoruda buydu. Daha sonra yaklaşan üniversitesite sınavı için toparlanıp çalışmaya başladım. Zaten teyzem ve kuzenimle birlikte yaşamaya karar vermiştik. Bu yüzden dikkatimi dağıtacak o eski ortam yoktu.
Sınava girdikten sonra sosyal çevre edinmeye karar verdim. Onlar, benim ilk arkadaşlarım olabilirdi ama son değillerdi. Seungmin beni arkadaşları ile tanıştırdı. Chan hyung, changbin hyung ile arkadaş olmuştum. Artık dörtlü olarak geziyorduk.
Chan hyungla changbin hyung ise benden iki yaş büyük ve Seungmin ile aynı üniversiteye gidiyordu. Onlarla yaşadığım acıları hafifletmiş mutlu bi yaz tatili geçirmiştim.
Sınavın sonuçlarının açıklandığı gün hyungların gittiği üniversiteyi kazandığımı öğrenmiştik.
Her şey geçmişte kalmış yeni hayatımı rayına oturuyordum. Bu değişikliklerin yanında dış görünüşümde de değişiklik yapma fikri cazip geldi. Spora başladım. Saçlarımı uzatıp sarıya boyattım ve dudağıma piercing yaptırdım. Alt dudağının yan tarafında duran metal halka tahminimden daha güzel ve cazipti.
Biraz makyaj ve ufak tarz değişikliği ile üniversitesime başlamıştım.
Çoktan bir ayı ardımızda bırakmıştık. Okul ne kadar yorucu olsada her bulduğum fırsatta elektro gitar kursuna gidip kendimi geliştirmeye çalışıyordum.
Bahçeye çıktığımda bizimkileri her zaman ki yerinde bulmuş ve onların yanına yürümüştüm.
"Seni tanıyorum dedi bana inana biliyo musunuz! Beni tanıyomuş!" Heyecanla konuşun changbin hyunga bakıp Seungminin yanına oturdum.
"Sanırım bi şey kaçırdım?"
Min gülerek changbin hyungu işaret etti. " kestiği bi oğlan vardı ya hani işte bu gün onunla konuşmuş. O da changbine seni tanıyorum dikkatimi çekiyordu demiş ve numarasını istemiş."
"Tebrik ederim hyung başardın demek sonunda."
Changbin hyung sevinç dansını bırakıp bana göz kırptı. "Heralde başaracağız aslanım. Sırada tek bir şey kaldı o da yarimıin kalbine inmek."
Hepimiz onun bu haline gülerken Chan hyung changbin hyungun kafasına hafifçe vurdu.
"Yeter lan oturduğumuz dan beri papağan gibi aynı şeyi tekrar edip duruyorsun. Bi kıçının üstüne otur."
Changbin hyung iç çekip, "kimse beni anlamıyor çok zorbalanıyorum bu grupta." Diyerek kendini Chan hyungun yanına bıraktı.
"Üzülme hyung ben seni anlıyorum. Eniştemizi kapta gel!'. Diyerek elimi havaya kaldırıp salladım.
"Bi tek bu veledi seviyorum." Diyerek bana öpücük attı. Bende gülerek ona öpücük attım.
"Velet mi? Şuna bak veletlik hali mi kaldı bu ayının. Bambaşka jeong oldu çıktı."
"Abartma min sadece birkaç ufak değişiklik yaptım."
"Abartma mı? Hem sen hayırdır onlara gelince hyung bana gelince min. Tarz değişti diye yaş büyümedi jeong efendi."
Seungmin yine bu saçma ağır abi rolüne bürünmüştü. Chang hyunga dönüp gözlerimle yardım dilendim. Beni anca o kurtarırdı yoksa seung uzatırda uzatırdı.
"Seungmin bebeğim dersin var mı?"
Bebeğim lafını duyan min anında Chan enayiliğini devreye sokmuş salak salak sırıtarak kafasını hayır anlamında sallamıştı. Bu ikiside ayrı bi olaydı. Flört edip duruyorlardı ama daha ilerisi olmuyordu. Onlara bi ara elimi atıp birleştirmeliydim.
"Peki sizlerin var mı dersi? Hep birlikte takılalım diyorum."
"Hayır hyung bitti derslerim."
"Benim son bi dersim var ama madem beni beklemekte bu kadar ısrarcısınız yapıcak bi şey yok."
Hepimiz changbin hyungun dediği ile göz devirdik. " hiç birimiz ısrar etmedik aslında."
"Ettiniz ettiniz."
"Ettik mi?" Gözlerimi sahte şaşkınlıkla açıp ellerimi ağzımın üstüne götürdüm. "Yoksa hyung..."
Ani tepkim ve devam ettirmediğim cümlemle changbin hyung şaşkınlık ve korkuyla bana bakıyordu.
"Yoksa ne?"
"İnanamıyorum bunun gerçek olduğuna." Oyunculuğumu devam ettirirken changbin hyung daha da panikliyordu. Chan hyung ve min ise kendilerini sıkmış gülmemeye çalışıyordu. Olabildiğince onlara bakmıyordum yoksa bende gülerdim.
"Ne oldu Jeongin bi şey mi olmuş bana!"
Elimi onun omuzuna koyup yüzümü üzgün bi ifadeye soktum. "Üzgünüm hyung üçüncü Dereceden şizofrenisin olmayan şeyler görüyorsun." Dediğim gibi Chan hyunla min kahkaha atmış bende onlarla gülmüştüm.
Anında changbin hyung kafama vurmuş, "manyak ruh hastası bi şey oldu sandım. Ayrıca üçüncü derece ne mal kanser mi bu. Seni de sevmiyom lan bundan sonra. Beklemeyin de beni." Kollarını birbirine bağlayarak yerine sinen hyungumu hiçte ciddiye almıyordum.
"Oğlum ne malsın her defasında şu tilkiye kanıyosun."
"Sağol ya Chan sende olmasan kim gerçekleri söyleyecek."
Kahkahamız artarken changbin hyung yerinden kalkıp kampüse doğru ilerlemişti.
"Bekliyoruz seni burda hyung merak etme!"
"Siktirin." Üçümüz de onun bu haline gülerek sohbet etmeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
it's not a problem//Hyunin
FanfictionOkulun ucubesi Yang Jeongin ve onun zorbası Hwang Hyunjin.