İnsanların kaderi yazılmıştır, onu belirlemek sadece insanın elinde. Ama bir yandan bakıyorsun ki kaderin belli. Neden uğraşasın ki? İnsanlar caba vermediği hiç bir şeyi kazanamazlar. Hayat istediğin gibi gitmez. Üzülürsün, yıkılırsın, umudunu yitirirsin, bir daha asla eskisi gibi olamayacağını bile düşünürsün. Ama nereye kadar sürer ki bu düşünceler. Biri cıkar hayatına, dersin ki tamam. Bu benim her şeyim, o benim yaralarımı saran tek kişi. Sonra biri daha cıkar, onun actıgı yarayı sarar. ve sonra birisi daha.. sonra tüm vücudun bi yaraya dönüşür. Toplumdaki ruhunu silerler ortadan, hiç yaparlar seni... sırf o yaranı saran kişilere güvendiğin için onlarla temasta bulunduğun için. Kaderine razı geldiğin için. Bu gelip geçici hayata caba sarf etmediğin için. Kaderine inandığın için. Hata yapmak insanlara mahsustur ama bunu insan zevk haline getirirse ve farkına varmazsa, inan ki kimse onu sevmez. Diğer insanlar yapılan hatalardan zevk alır.
İnsanlar konuşur.
İnsanlar en kötü hatayı bile konuşur.
Bir fahişe için kötü,
Fakat
Bir insan topluluğu için eğlence.
![](https://img.wattpad.com/cover/354257621-288-k379722.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fahişe
Non-Fictionöylesine yazdım, öylesine okunsun, öylesine insanların kalbine izlensin diye. Bazen en önemsiz yazılar bile insanı değiştiriyor, umuyorum ki en küçük bir satır gözünüzü acmanıza yardımcı olur.