Burada olalı 3 hafta olmuştu,dışarıya çıkmadan duruyordum sıkılmıştım,tabi yemeğimi suyumu eksik etmiyordu sanki bir evcil hayvanmışım gibi çağırıp yediriyordu yerimden kıpırdadığımda bağırıp duruyordu, ürkütücüydü aslında...
Bacaklarım iyileşmişti artık yürüyebiliyordum eskisi kadar iyi olmasamda yürüyordum,yataktan kalkıp odadan dışarı çıktım bir kaç adım atıp sağa ve sola doğru baktım.
"Changbin?"
Seslendiğimde hiç bir ses duymamıştım etrafa bakınırken cama doğru ilerledim ve dışarı baktım,hava kararmıştı ve dışarıda kar yağıyordu,tanrım...çok güzel keşke dışarı çıkıp oynayabilsem...
Birden ışıklar kesildi ve korkuyla çığlık attım,karanlıktan korkardım hemde çok fazla,elim ayağım birbirine dolandı ağlamaya başlamıştım, ne yapacağımı bilmiyordum,birden aklıma ev telefonu geldi ve ev telefonuna doğru koştum,Changbin'in numarasını girdim ve aradım.
"A-alo..hınk!"
"Jeongin? Ne oldu? Ağlıyor musun sen?"
"C-changbin!..hınk!...neredesin çok korkuyorum!"
"Dışardayım,neden korkuyorsun birşey mi oldu biri mi geldi?"
Hıçkırıkdan konuşamazken onun endişeli cümleleri kulaklarımdaydı.
"Şşh sakin ol geliyorum ben tamam mı korkma sakın"
"H-heryer çok karanlık!"
"Işıklar mı kesildi ne oldu?"
"Hmhm!"
"Tamam hemen geliyorum bekle beni"
Telefonu kapattı,koltuğun yanına doğru oturup dizlerimi kendime doğru çektim, istemsizce göz yaşlarım yanaklarıma doğru iniyordu.
On veya on beş dakika sonra kapının açılma sesi geldi.
"Jeongin nerdesin?"
İçeriye doğru giren kişinin changbin olduğunu fark ettim ve hızlıca yanına koşup sıkıca sarıldım.
"Changbin!..Hınk! Neden gittin çok korktum!"
Kollarını belime doğru dolayıp sıkıca sarıldı.
"Tamam özür dilerim burdayım ağlama bak geçti"
Hıçkırıklarıma engel olamıyordum,çok korkmuştum.
"Şşh ağlama hadi"
Beni kucakladı.
"Sıkı tutun bakalım"
Sıkıca boynuna doğru tutundum ve iyice sokuldum,etrafta hıçkırıklarım yankılanırken aldığı mumları her tarafa koyup yakmaya başladı.
"Oldu bk heryer aydınlık korkma tamam mı ben burdayım"
Ona sarıldığımda güvendeyim gibi hissetmiştim bana zarar veren oydu ama o yokkende kendimi huzursuz hissediyordum.
"Bir daha gitme lütfen..."
Kafasını salladı ve saçlarımı okşadı.
"Dışarısı çok soğuk kar yağıyor"
"Evet gördüm..."
Ona sorup sormamak arasında kaldım ama zeki ben tabikide hemen atlar.
"Şey diyecektim..."
"Hm?"
"Eğer kar tutarsa yarın-"
"Hayır."
Lafımı kesmişti kaba herif senden ne beklenirdi ki zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
upper neighbor || JEONGBİN
Fanfictionjeongin her zamanki gibi canlı yayın açmış eğleniyordu birden canlı yayına gelen daveti kabul etti ve karşısına çıkan manzara ile şoka uğradı.