14-GERÇEKLER

182 17 1
                                    

Hepinize tekrardan merhaba,🌸


Umarım bölümü çok beğenirsiniz,💗


Bölüme başlamadan önce oy vermeyi unutmayın,🥳


Satır aralarına yorumlarınızı esirgemeyin lütfen,😄


Keyifli okumalar dilerimm🩷








"Sana geldim Miray. Bir şey söylemeyecek misin?"

Ne söyleyeceğimi bilmediğim gibi, nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyordum. Karşıma geçtiği ilk anda sadece 'şaka mı bu,' demiştim ve gerisi gelmemişti. Neden gelmişlerdi ki? Ben gerçekten bu şekilde çok iyiydim ve onları uzun zaman sonra görmek bana tuhaf hissettirmişti.

Omay'ın gözlerine baktım sadece. Bir şey söylememi bekliyordu. Gözlerim Omay'ın arkasında bekleyen Yalın ekibine kaydı. Batuhan Omay'a karşı olan çekimserliğimi hemen anlamış olacak ki hemen öne atılıp yanıma geldi.

"Güzel savcım, çok özledik be."

Hemen gülümseyip sıkıca sarıldım ona. Çok özlemiştim, çok.

Bu şekilde Omay'ı önemsemeyip onu hiç özlememişim gibi olmuştu ve onu ikinci plana atmış gibi olmuştu ama ben ne yapacağımı gerçekten bilememiştim.

Onun yüzünden yurt dışına gelmiştim, onun yüzünden onlardan ayrı kalmıştım ve şu an hiçbir şey olmamış gibi davranamazdım. Evet ona bugün sabah nasıl olduğunu sordum ve altı ay önce gitmeden ona ne olursa olsun gülümsedim ama bunlar bile benim için fazla şeylerdi.

Batuhan öne atılıp Omay'ın önüne geçince, Omay çok kısa bir süre sadece baktı ve en arkalarda bir yere oturdu.

Vakit kaybetmeden diğerlerine de kocaman sarıldıktan sonra nihayet konuşma sırası bendeydi.

"Sizin burada ne işiniz var?"

"Baktık televizyonda ve telefonda görünce hasret gideremiyoruz, bizde gelelim dedik, canım ününe ün katan sevgili saygı değer kıymetli savcımız Miray Karanacak." Dedi Ceyhun. Uzun zaman sonra tekrardan içten gülüyordum.

"O kadar mutlu oldum ki, iyi ki geldiniz. Çok özledim sizi çok."

"Savcım sırası mı bilmiyorum ama Omay abi normalde gelmeyecekti. Sabah sen onunla konuşunca gelme kararı aldı."

"Özür dilerim Buray ama nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum ve bunun için düşünmeye ihtiyacım var."

Ortam negatifleşmeye başladığında, Ceyhun hemen yerinde zıpladı ve kolunu omzuma atıp Omay'ın olduğu masaya doğru yürümeye başladı. Onunla birlikte bende yürüyordum tabii.

"Boş verin şimdi bunları. Bugün bizim biricik savcımız doğdu, ay daha doğmadınız savcım pardon." Dedi Ceyhun ve düzeltti. "Tam altı dakika sonra bizim canımızın içi savcımız doğacak."

Ceyhun derdini anlatana kadar çoktan Omay'ın yanına gelmiştik. Ben hemen Onun karşı tarafına oturmuştum. Bıraksam Ceyhun zorla onun yanına oturtacaktı.

Benim yanıma da sırasıyla Batuhan ve Gökalp oturmuştu. Omay'ın yanına da Buray ve Ceyhun.

"E savcım, Türkiye'yi özlediniz mi? Sizin için fırında sütlaç getirdim ta oralardan buralara yen mi?" dedi Gökalp ve bu kahkaha atmama neden olmuştu.

"He ya benim anamda size finduk ilen çay gönderi verdi, beraber içek mi?" dedi Ceyhun. Uzun süre sonra bu kadar gülmek karnımı ağrıtmıştı.

"E bende canım savcıma fındıklı hoşbeş sözümü getirdim. Çaya bandıra bandıra yeriz artık. Senin için depresyon hırkamı getirdim savcım, sana da pembesini aldım biliyor musun? Beraber medcezire en baştan başlarız. Beraber eski anılarımızı yad ederiz. İki artı iki kaç ediyordu savcım hatırladınız mı?" dedi ve göz kırptı, Batuhan. Bu dediğini sadece benim anlamam hoşuma gitmiş ve diğerlerinin bozulmasına sebep olmuştu.

SİRENLER ÇALMAYA BAŞLAYINCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin