BÖLÜM ŞARKISI OLARAK GRİPİN- SUSTUKLARIN BÜYÜK İÇİNDE'Yİ SEÇTİM. NEDEN GEÇ YAYIMLADIĞIMLA İLGİLİ AÇIKLAMA SONDA. BÖLÜMÜ ELİMDEN GELDİKÇE UZUN YAZDIM.
İyi Okumalar...
Üç harfli, soyut bir kelimedir, AŞK. Hayatımın bu zamanıma kadar sadece bu kelimeyi ve ne işe yaradığını biliyordum. Aşık mıyım? Bilmiyorum. Ama Burkan bana her yaklaştığında; bana her ,güzelsin, dediğinde kalbim hızla atmaya başlıyordu. Mideme kramp girmiş gibi hissediyordum.
Aşk böyle bir şey miydi? Kalbinin olduğundan hızlı atmasına neden olan bir duygu mu?
Şu an kalbim o kadar hızlı atıyor ki... Oysaki, bana sadece 'Çok güzelsin.' demişti.Yalandan öksürüp, ''Sende yakışıklı sayılırsın.'' dedim, saçmalayıp. Başımı zorlukla, Burkan'ın -turkaza benzeyen gözlerinden ayırıp sinema ekranına çevirdiğimde hala bana baktığını hissedebiliyordum.
Yarın İstanbul'un bu tarafından, hatta İstanbul'dan, kesinlikle gitmeliydim. Üvey babamın etrafımdaki insanlara zarar vermemesi için ya pes edip onun yanına gidecektim ya da yine burada kaçıp, bu sefer sessiz sedasız bir iş bulup, kimseyle dostluk kurmayacaktım. Bu ikisinden başka seçeneğim yoktu.
'Ya başka bir seçeneğin daha varsa? Ya Burkan'dan yardım isteme gibi bir seçeneğin varsa?' iç sesimi susturmak için yapabileceğim bir şey yoktu. Ama en azından onu umursamamayı başarabilirdim.
Belki de, burada son gecem olduğu için Burkan'a yakın davranmamda sakınca yoktur. Yani, onun dolgun ve öpülesi dudaklarını öpebilirdim değil mi?
'Ne düşünüyorsun Almina? Burkan'a yakın davranırsan, sana daha da çok bağlanıp sen gittiğinde perişan olacak. Arkanda bir enkaz bırakacaksın! Ne saçmalıyorsun!' bu sefer içimde düşüncelerimle savaşan mantığımdı.
Doğru, yani bu gece Burkan'a yakın davranırsam, bana daha da çok bağlanıp ben gittiğimde kötü bir hal alırdı. Sahi ne düşünüyordum ki? Bir gece mutlu olacaktı ama sonraki her gün bu gece için acı çekecekti.
Hem nasıl bir yakınlık düşünmüştüm ki? O bir erkekti. Öpüşmekten daha fazlasını isteyebilirdi. İsterdi de. Peki ben daha fazlasını verebilir miydim? Sanmıyorum.
On dokuz yaşında bile olsam, kalbim onunlayken hızlı atmaya bile başlasa ben daha fazlasını verebilecek kadar ne hazırdım ne de cesurdum.
''Yakışıklı sayılırsın, dedin ama gözlerin öyle bakmıyor.'' dedi, ekran ışığından görünen yarım yüzünden güldüğünü anlayabilmiştim. Ben ne ara başımı, tekrar ekrandan çevirip ona bakmaya başladım ki? Hem ben ona nasıl bakıyorum?
''Nasıl bakıyormuş benim gözlerim?'' dedim, tek kaşımı kaldırıp.
''Böyle.'' dedi, bir an gözlerini kapatıp açtıktan sonra.
Gözlerinin turkaza benzeyen tonu, koyu bir hal almıştı. Bana bu hali tuhaf geldiğinden ürktüm.
''Böyle bakıyorsun.'' dedi ve bana doğru yüzünü yaklaştırdı.
''Vampir misin?'' diye saçma bir soru sorduğumda Burkan bir an şaşkınlasa da, gülerek; ''Evet. Ve bu vampir senin kanı için sabırsızlanıyor, ölümlü.'' dedi.
Bu söylediğine gülerek, ''Merhaba, Bay Vampir.'' dedim, elimi ona uzatarak.
''Şşşt. Sessiz olun.''

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH TAMAMLANDI
General Fiction♠♠♠♠♠♠ Siyah, sadece bir göbek adı mı? ♠♠♠♠♠♠ Babası tarafından kendini bildi bileli hırsızlık yapan Almina sonunda İstanbul'un bir ucundan, diğer ucuna kaçıyor... Almina Çağlar'ın hayatına hoş geldiniz. Kendinizi kitaba bırakın ve olayları seyre d...