Çocukluk Aşkımsın

2.8K 111 43
                                    

Sabah alarmın sesiyle uyandım, güzel dinlenmiştim ve yorgun hissetmiyordum. Ama hâlâ heyecanı üzerimden atamamıştım. Elimi yüzümü yıkadım, rutin işlerimi yaptım, üstümü giydim ve kartımı da alıp odadan çıktım. Acıkmıştım ve Miraç'ı bekleyemeyecektim. O yüzden onu asansörde aramaya karar verdim.

"Alo Miraç?"

"Efendim?"

"Ben açık büfeye gidiyorum. Sen de oraya gelirsin."

"Bu saatte mi gidiyorsun? Daha çok erken ama."

"Erken falan değil. Ayrıca acıktım ve gidiyorum. Sen sonra gelsen de olur. Ama sonra yok ben yiyemedim,yok zaman yetmedi, yok geç kalıyoruz falan diye zırlama bana."

"Off, tamam be tamam. On beş dakikaya geliyorum."

"Tamam." deyip telefonu kapadım. Bu sırada açık büfeye gelmiştim. Hemen bir tabak kapıp sevdiğim şeyleri tabağa almaya başladım. Gerçekten acıkmıştım ve gördüğüm her güzel şeyi tabağa alasım geliyordu. Zor da olsa kendimi durdurdum ve yaptığım tabakla yetindim. Kahvaltının yarısındayken Miraç geldi ve o da yemeye başladı. Kahvaltılarımızı bitirdikten sonra yarım saat içinde lobide buluşma sözüyle odalarımıza gittik. Hazırlanıp çıkacaktık. Kıyafet seçmeme gerek yoktu, nasıl olsa Galatasaray forması giyecektim. Saçımı da yaptıktan sonra güneş kremi ve nemlendiricimi sürdüm ve hazırdım. Makyaj yapmayı çok fazla sevmem, arada sırada canım isterse yaparım. Dışarı çıktığımda Miraç da beni bekliyordu.

"Heyecanlı mısın?"

"Tabii ki heyecanlıyım. Buraya gelmeyi ne kadar çok istediğimi sen biliyorsun."

"Biliyorum, senin adına çok mutluyum."

"Miraç, sence yapabilecek miyim?"

"Kendine haksızlık etme Gece. Çok emek verdin, çok çalıştın. Yeri geldi günlerce ara vermeden çalıştın. En çok senin hakkın."

"Sağ ol Miraç. Sen de olmasan tek başıma ne yapardım. İyi ki varsın." deyip gülümsedim.

"Ne demek be Gece. En yakın arkadaşımın yanında olmayacaksam niye en yakın arkadaşıyım?" dedi ve ikimiz de güldük.

Miraç benim uzun zamandır arkadaşımdı. Lisenin ilk yılında tanışmıştık ve o zamandan beri beraberdik. Takıma seçildiğimde menajere ihtiyacım vardı ve aklıma gelen en iyi kişi Miraç'tı. Ona sorduğumda kabul etti ve hâlâ beraberiz.

Asansöre bindik ve otelden çıktık. Valenin hazırlamış olduğu arabaya bindik ve yola çıktık.

Uzun bir yolculuktan sonra Ali Sami Yen stadını görüyordum artık. Hayatımda ilk defa canlı olarak gördüğüm bu stadyum uzaktan bile etkilemişti beni. Tüylerim diken diken oldu ve kalbim hızlanmaya başladı. Sanki bir şey beni buraya bağlıyordu. Büyülenmiştim adeta.

"Gece, iyi misin? İnsene, geldik."

Miraç'ın sesiyle kendime geldim ve arabadan indim.

"Ben iyi değilim galiba. Bayılacak gibi hissediyorum." dedim korkuyla.

"Merak etme hiçbir şeyin yok. Sadece heyecanlısın. Ama böyle olmaz kızım, taraftarın önünde napacaksın sen?"

"Ya ne bileyim, çok heyecanlıyım. İlk defa geliyorum sonuçta."

"Tamam tamam hadi, içeri girelim. Geç kalacağız."

"Tamam, hadi girelim."

Kapıya geldiğimizde yine bir grup görevli vardı. Bizi çok güzel karşıladılar.

Magic of the Night 🪄 |  Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin