Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♪ Berk Baysal - Yaralarını Ben Sarayım ♪ Dolu Kadehi Ters Tut, Canozan - Belki ♪ Amo988 - Yüreğim Ağlar ♪ Canozan - Kalbimden Tenime
||
YAZAR ANLATIMI
🎶
Alina, ayaklarına kara sular inmiş bir şekilde bar taburelerinin birinde oturuyordu. Saat 16.00 olmuştu ve bugün Albatros diğer günlerde olduğunun aksine daha kalabalıktı. Bütün çalışanları buradaydı ama yine de yetemiyordu müşterilere.
"Bir bakar mısınız? Bizim iki white chocolate mocha vardı?"
Annenin karnından da 'vayt çaklıt mokayla' mı doğdun deme isteğini bastırarak samimiyetten uzak bir biçimde gülümsedi Alina. "Hemen geliyor hanımefendi, bugün biraz yoğunuz kusurumuza bakmayın lütfen."
Kadın memnuniyetsiz bir şekilde "Sorun değil." dedi fakat gözleri tam aksini söylüyordu.
Alina, onlara sırtını dönüp bar kısmına ilerledi ve kahve hazırlayan Tefo'nun yanında durdu.
"White Chocolate Mocha'lar hazır mı?"
"5 dakikaya olurlar. Ahtapot değilim ya hani ben, patroniçe." diyerek işine dönen Tefo'nun arkasından geçip iki kahve fincanı çıkardı ve kendisi hazırlamaya başladı.
"Herkes de bi' agresif." Diye söylendi ve aklına gelen şahıs ile leyla moduna geçti. "Ne yapıyor acaba benim yavuklum?"
Yakamoz Timinin dün son izin günüydü. Bugün işbaşı yapmışlardı, birtek Karan'ın 2 gün daha izini vardı. Gerçi elinde olsa o da işbaşı yapardı ama evde onun başında dikilen bir sürü muhafız olduğundan bu pekte kolay olmamıştı.
Olmuyordu da hâlâ.
Karan Alp'in, Mahperi'nin yanından ayrılışının üzerinden yaklaşık bir saat geçmişti. İçindeki çocuksu heyecan ve yüzündeki geniş sırıtış ile aile evine girdiği gibi sorguya çekilmişti.
Sorgu biteli birkaç dakika oluyordu fakat halası hâlâ konuşmasına devam ediyordu.
"Şu dün odandan çıkmayan kız mıydı o? Ne yaptıysanız orda o kadar zaman, ben bilmem." dedi ve kaşlarını kaldırarak ellerini dizlerine yasladı.
