Kalp kalbe karşı derler

2. "GEÇMİŞİN İZLERİ"

Sahile vardığımda koşu parkında önce hızlı yürüyüş sonra ise koşmaya başlamıştım. Uzun zamandır koşu yapmadığım için biraz hamlaşmıştım. Bu benim için dezavantajdı. Çünkü daha ilk 20 dk olmadan nefes nefese kalmıştım. Gördüğüm ilk banka oturup su şişemden kana kana su içtim. İçimi ferahlatmıştı.

Tam kalkıcakken gelen ses ile kalkamadan geri oturmuştum. Kafamı kaldırdığım gibi Rüya'yı görmem ile şaşırmıştım. Üstünde bol bir t-shirt altında ise yine bol bir kargo pantolon vardı. Saçlarını tepeden toplamıştı. Belliki koşu yapmaya gelmemişti.

Bana "Oturabilir miyim." diye sormuştu ama ben daha cevap bile vermeden oturmuştu.
"Neden beni değilde hayalet görmüş gibi kaldın öyle?" diye sormasiyla kendimi toparlamıştım
"Özür dilerim ben beklemiyordum." diyince küçük bir kıkırtı döküldü dudaklarından
"Peki bir dahakine sahile gelmeden önce sana haber veririm şaşırmazsın." diyip benimle dalga geçmişti. Hiç birşey demeden önüme dönmüştüm.

"Belliki koşuya gelmemişsin neden burdasın ki?" diye sorduğumda bana ters bir bakış atmıştı. Sorduğum soruyu geri almak istemiştim ama çoktan söylemiştim bile. "Sana hesap vermemi mi bekliyorsun komik" diye bana ters bir cevap vermişti suçlu gibi hissetmiştim.
"Pardon." diyip kalkmıştım.
"Nereye?" diye sorduğunda ona dönüp.
"Terim soğumak üzere koşuya devam etmeliyim " diyip hızlıca yanından ayrılmıştım. Bir süre daha koştuktan sonra evin yolunu tutmuştum. Yolda giderken yanıma siyah bir arabanın yanaşması ile adımlarımı hızlandırmıştım. İçinden 2 adam inip bana seslenince koşmaya başlamıştım. Ama arkamdan onlarda koşmaya başlaması ile koşuşturmanın ortasında bulmuştum kendimi. Elimden geldiğince hızlı koşmaya çalışıyordum. Ama yine sakarlığımın kurbanı olup yere yapışmıştım.

Dışımdan küçük bir küfür saydırıp tekrar kalkıcakken kollarımdan tutulmam ile birlikte tekrar bir küfür saydırıp ellerinden kurtulmaya çalışmıştım. Ama bunu yapamamıştım. Kafama siyah bir bez geçirilmesi ve arabaya bindirlemem 2 dakikalarını aldı.

Ellerim bağlanmıştı. Araba çok hızlı hareket ediyordu. Bunu hissediyordum. Yarım saat sonra arabanın durdurulması ile araçtan indirilmiştim. Kollarımdan çekiştiriyorlardı. Başımdaki bezin çıkması ile rahat bir nefes almıştım. Ormanlık alan gibi biryerdeydik.

Beni hızlıca küçük bir depo gibi yerin içine soktular ve bir sandalyeye bağladılar. Önüme bir anda Rüya'nın abisinin gelmesi ile şaşırmıştım. Daha kardeşi ile bugün görüşmüştük. (tesadüfen de olsa karşılaşmıştık)
Demek önceden ayarlamışlardı. Yanıma oturması tesadüf değildi. Nerde olduğumu öğrenmesi için abisi onu yanıma yollamıştı.

"Lanet olsun ikinizede!" diye bağırmıştım. Rüya'nın abisi
"İkinizde derken burda tek kişiyim halüsinasyon mu görmeye başladın?" diyip yanındaki adamlara gelirken başımı bir yere vurup vurmadığımı sormuştu.
"Rüya ve sana siz ikinize lanet olsun!" demem ile kafama bir yumruk yemem bir olmuştu.
"Benim hakkımda istediğini diyebilirsin ama kardeşimin adını ağzına bile alamazsın anladın mı beni?!" diye bağırmıştı.

Ağzımda hafif bir kan tadı vardı. Şerefsiz çok pis vurmuştu. Ağzımda biriken kanı kenara tükürmüştüm. "Kardeşini yani Rüya'yı çok seviyorsun orasını anladık o zaman neden onu kullanıp beni izletiyorsun?!" diye bağırmıştım özellikle Rüya ismine baskı yapmıştım. Bİ anda boğazıma yapışması ile nefesim kesilmişti. Nu insani bir hız olamazdı. Bir anda nasıl yanıma gelip boğazıma dayandığını bile anlamamıştım.

"Asla Rüya'yı senin gibi bir piçin kızı için kullanmam!" demişti. Sonra aklına birşey gelmiş gibi bir anda geriye çekilmişti.
"Sen bugün sahildeydin ve yanına Rüya mı geldi?" demişti bana merakla bakıyodu. Ona "evet" demem ile depo gibi yerden çıkması bir oldu giderken de bağırarak saydırıyordu. Hızlıca çıkıp gitmesi ile orda kalmıştım. Ne demiştim ki şimdi? Hem Rüya'da insan değil mi? Sahilde olması kadar doğal bir durum yok bence.