olympus, hyunchan

12

uzun aradan sonra selam canlarim umarim unutmamissinizdir bu fici

ayrıca arkadaslar athena hakkinda bir info geceyim uc buyuklerden sonra en guclu tanri olabilir. cogunuz biliyordur zaten ama hatirlatayim dedim

~~~~

Melez kampında sakin ama yüksek tempolu geçen bir haftanın ardından Hyunjin gitmeye hazır olduklarına karar vermişti. Büyülerde sesli söylemeden de bir şeyler yapacak raddeye gelmişlerdi. Herkesin gücü farklılık gösterse de birlikte oldukça güçlü oluyorlardı. Seçtiği kişilerin en doğru melezler olduğunu fark eden Hyunjin sonuçlardan memnundu.

Yoongi'nin yanına giderken aklına gelen Skylla biraz da olsa modunu düşürdü. Onu denize geri bırakmak zorundalardı. Saldırı anında etkisiz hale getirseler de ölümsüz bir deniz canavarını daha fazla yanlarında tutamazlardı. Şu anlık Yoongi ve bazı küçük tanrıların yardımlarıyla canavar zapt edilebilmişti ve bu sabah güvenli bir yerde serbest bırakılacağı duyurulmuştu.

"Hyunjin, nereye?" sesin geldiği tarafa dönen Hyunjin, Seungmin'le karşılaştı. "Yoongi'nin yanına. Skylla'yı bırakacaklar." Seungmin ilgiyle yanında yürümeye başladı. "Skylla'nın aslında genç ve güzel bir kız olduğunu duymuştum, doğru mu?" Hyunjin, çocuğun meraklı sesine gülmek istedi ama kendini tuttu. Seungmin'i her zaman böyle görmüyordu.

"Evet, skylla, ( scylla diye de bilinir), çok güzel bir nymphe 'dir. yoksul bir balıkçıyken sihirli otlar yiyerek güçlü ve yakışıklı bir deniz tanrısına dönüşen Glaukos, onu küçük bir koyda yıkanırken görmüş ve aşık olmuştur. Ne var ki, peri kızı Glaukos'u belden aşağısı balık şeklinde olduğu için beğenmeyerek kaçmıştır. zavallı Glaukos , büyücü Kirke'den bir aşk iksiri ister ama arada Kirke de ona aşık olur, birlikte olmalarını ister, deniz tanrısı reddedince de kıskançlıktan deliye döner. güçlü bir zehir pişirerek peri kızının yıkandığı koya döker. hiçbir şeyden haberi olmayan Skylla tekrar oraya yıkanmaya gelir ve her uzvu suya değdiği an iğrençleşerek salyalar akıtan iri köpek başlarına ve yılanlara dönüşür. Koyda bir mağaraya hapsolan yaratık, aç kalmamak için denizcileri avlamaya başlar." Seungmin, dinlediği süre boyunca nefesini tuttuğunu fark ederek derin bir nefes aldı. Hyunjin çocuğun şaşkınlığını fark etmeden devam etti.

"Tabii Skylla'nın, Kirke'in babası Güneş Tanrısı titan Helios'un sarayına -yani Kirke'nin evine- sık sık gittiği ve Kirke'yi bizzat cadının kardeşleriyle beraber küçük gördüğü de söylenir. Nefret tohumları Kirke'nin içine sadece Glaukos yüzünden girmemiş yani." Seungmin, Hyunjin'in bir şeyler anlatırkenki kendinden emin tavrı ve hiç duraksamadan konuşmasına hayran oldu.

"Annenin en güçlü tanrıçalardan biri olduğu o kadar belli ki... Senin bile sesinden güç akıyor. Ne Zeus'un ne Hades'in ne de Poseidon'un çocuklarında böyle bir güç sezmemiştim. Bilgelik sana çok şey katıyor." Hyunjin gülümsedi. "Zeus'un en sevdiği çocuğunun annem olmasına şaşmamalı. Gücü küçümsenmeyecek kadar fazla. Savaş, strateji ve bilgelik tanrıçası olmak böyle bir şey herhalde. Kritik anlarda ihtiyaç duyulan o muazzam güç. Biliyor musun, Athena'nın gölgelerin altından istediği kişiyi dinleyebildiği söylenir. Buna babası Zeus da dahil." sesi sonlara doğru düşünceli çıkmıştı. "Acaba beni de hakkında kötü konuşurken dinledi mi? Bilirsin, annemle aramdaki iletişim asla iyi olamadı. Belki de bu yüzden benimle konuşmak istemiyordur. Onu sevmediğimi düşünüyor olabilir. Sonuçta oldukça dik başlı bir yapım var. Tanrılara karşı bile."

Seungmin bir süre çocuğun dediklerini düşündü. Haklı olabilirdi belki ama Athena böyle şeylere ikna olacak basit bir zekaya sahip değildi.

"Sanmam, sonuçta Athena bu. Böyle bir şeyin olmadığını biliyordur. Bana kalırsa iki duygu birden hissediyor. Hem en umutlu olduğu ve gücüyle gurur duyduğu çocuğusun, hem de normalden daha güçlü olduğunu düşündüğü için rakip psikolojisine giriyor. Sonuçta Athena rakip seven bir Tanrıça hiç olamadı." içinden geçenleri söylese de biraz olsun Hyunjin'i iyi hissettirmek istemişti. Seungmin için garip bir durumdu bu. Genelde kimseyi düşünmezdi.