Çimlerin üzerinde uzanırken birbirlerini izliyorlardı.
Kırmızı saçlı genç yavaşça bulunduğu yerden doğrularak büyüğüne yaklaştı. Gözleri birbirine kenetlenirken tebessüm etti ve eğilerek dudağına bir öpücük kondurdu. Sevgilisi dudağının üzerinde hissettiği bağımlısı olduğu pembe kalp şeklindeki dudaklarla içi yumuşarken kızıl güzelinin beline yapılı kollarını sardı ve doğrularak uzun bir öpüşme başlattı.
Küçüğünün alt dudağını kendi dudaklarında hapsederek kızılı deli ediyordu. Bunun sonucunda o da büyüğünün üst dudağını beceriksizce çekiştiriyordu. Bir süre öylece öpüştükten sonra yavaşça istemeden ayrıldılar. İkisi nefes nefeseyken Jay sırıttı ve Jungwon'un pembeliklerine küçük bir kelebek öpücüğü bırakarak eski yerine döndü.
Park Jay'in bu hayattaki tek zaafı, tek sevdiği, tek değer verdiği Yang Jungwon'du.
Küçük kedisi o kadar masum ve saftı ki ona dokunmaya bile kıyamazdı çoğu zaman. Hoş kim kıyardı ki bu çocuğa?
Won'un melekten farkı yoktu ki.
Onun gibi aziz bir varlık nasıl kendisi gibi bir günahkâr ile birlikteydi aklı almıyordu.Kafasındaki düşüncelerle derince iç çekerek ciğerlerini kesen soğuk havayı hissetti. Kızıl çocuk hızlıca büyüğüne doğru kendini çekti ve göğsüne, kalbinin tam üstüne başını yasladı.
Şimdiden kalbinin düzensiz çırpıntılarını duyabiliyordu. Hissiyat ile gülümsedi.
Jungwon'un da Jay'dan geri kalır yanı yoktu. Onun için tam anlamıyla her şeyi yapabilirdi.
Büyüğüne bağlılığı paha biçilemezdi.
Her zaman onun yanında olmuştu, bunun karşılığı olarak Jungwon da onun her zaman yanında olmak istiyordu.Fakat bu Jay için o kadar kolay bir şey değildi.
Jay'in hayatı pisliklerle, kan lekeleriyle doluyken bu masum ve saf çocukla nasıl nişanlanıp onu da bu kirli işlere bulaştırabilirdi ki?
Ve yeniden kendisinden, kendi yaşantısından nefret etti.
Her normal insan gibi sıradan bir işle uğraşıp sevdiği kişiyle evlenebilirdi, evet tabii öyle olsaydı.
Bu kadar mal mülk, lüks arabalar, büyük evler, sürüce senin emrinde çalışan insanlar senin mutluluğunun kaynağı olmadıkça neye yarardı ki?
Hiçbir şeye, kesinlikle hiçbir şeye.
Elini Jungwon'un sırtında dolaştırıp okşayarak kan kırmızısı saçlarına küçük öpücükler bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
only if you know, jaywon
Fanfiction[ oneshot ] Elini kaldırarak gencin önüne gelen kızıl tutamları yavaşça kulağının arkasına taradı. "Sen benim kirli dünyam için fazla masumsun, Jungwon."