13.BÖLÜM: SİHİR

120 20 7
                                    

Yeliz Uğur'un yanında durup yüzüne hiç de samimi olmayan bir gülümseme yerleştirdi.

"Hoş geldin Songül."

Bakışlarımı Uğur'un gergin yüzüne çevirip tekrar Yeliz'e döndüm.

"Hoş buldum. Yağmur nerede, onu görmek istiyorum."

Yeliz eliyle arkamda duran koltukları işaret edip "Birazdan gelir, sen otur istersen ben de sana bir şeyler hazırlayayım." dedikten sonra salonunun içerisindeki amerikan mutfağına doğru gitti.

Uğur gözlerini en sonunda benden çekip kolundaki pahalı saate  baktıktan sonra "Halletmem gereken bir takım işlerim var, evine gitmek istediğinde bana haber ver, burada olacağım. Yukarıda." diyerek yanıman ayrılıp yukarı çıkmıştı.

Üstüme giydiğim kısa kabanımı çıkartıp elime almıştım.

Arkamı dönüp Yeliz'in işaret ettiği koltuklara doğru gidip oturdum. Elimdeki kabanı hemen yanıma koydum.

Yeliz'in mutfak tezgahının üzerinde bir şeyler hazırladığını duyabiliyordum, o tarafa doğru bakmadım. Onunla konuşmak istemiyordum sadece Yağmur'u görüp gidecektim, bir de Yağmur konusunu Uğur'la konuşmam gerekiyordu.

Yeliz elindeki tepsiyle yanıma gelip içerisindeki çay bardağını ve tatlı tabağını orta sehpaya koyup hemen yanımda duran kabanı alıp kapının yanındaki  askıya asmıştı.

Yanıma, çok da yakın olmayacak şekilde oturup bir bacağını diğer bacağının üstüne attı.

"Görüşmeyeli nasılsın? En son görüşmemizde iyi olmadığını hatırlıyorum, tabi o durumda kim olsa aynı şeyleri hissederdi; korku ve yalnızlık."

Amacı neydi bu kadının?

Ne yani bile isteye o yaşananları bana hatırlatıp canımı mı acıtmaya çalışıyordu?

Ona istediğini vermeyecektik tabi ki.

Ona doğru dönüp yapmacık bir şekilde gülümsemiştim, o da aynı şekilde bana sinsi bir şekilde bakıp gülümsemişti.

Çekici ela gözleri içinde biriktirdiklerini kusmak ister gibi bakıyordu.

"Evet haklısın tam da söylediğin duyguları damarlarımda hissedercesine yaşadım. Tabii sen bu duyguları benden daha iyi biliyorsundur, sevdiğin birini kaybetme korkusu ve o sevdiğin kişinin yanında olduğunu bildiğin halde yapayalnız hissetmek..."

Yeliz'in yüzündeki gülümseme hafiften kırılmıştı ama sözlerime bozulduğunu  belli etmemeye çalıştı.

Gözlerini benden kaçırıp dudaklarını birbirine bastırmıştı, böyle bir şey söyleceğimi aklından bile geçirmiyordu sanırım.

"Evet herkes yaşamıştır bu duyguları tabi ki, babam vefat ettikten sonra bu hissiyatlara kapılmıştım doğru, ama yanımda sonsuza dek benimle, dertlerimi paylaşabileceğim ve bana tüm içtenliğiyle sahip çıkacak biri olduğunu bildiğim için kendimi çok da yıpratmamaya çalışıyorum."

Yeliz Uğur'u benden kıskanıyordu, bunu gerektirecek bir şey yaşamadık ve Uğur'la biz tabi ki olamayız ama Yeliz Uğur'u takıntı yapmış olmalıki bu imkansız varsayımı kafasında kurabiliyor. Ne ben Uğur'un umrundaydım ne de Uğur benim umrumdaydı.

AŞK İRİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin