Bölüme geçmeden oy vermeyi unutmayınız.
19.bölüm
'AŞIKLAR DİYARI'
🎀+18 uyarısı
Birine aşkınızı itiraf ettiğinizde ne hissedersiniz?
Ben kendimi çok garip hissettim. Sanki bir aşıklar diyarında yaşamaya başlamış ve olabilecek her şeyi boşvermiş bir insana dönüşmüş gibi hissettim.
Ama değişik olan tek şey hisserim değildi. İçimdeki arzu daha çok artıyor ve onu daha çok istiyordum... bu ise beni aşk kadınına dönüştürüyordu...
Az önce söylediğim sözler Kıvanç'ın gülümsemesine neden olmuştu?
Anlamaz gibi bakarken dudakları dudağıma yaklaştı ve dudakları dudaklarıma değdiğinde bekledi. Benden izin istiyordu...
Ona vakit vermeden vücudunu ellerimle sararak dudaklarımı içine sızması için açtım.
Hızlıca ve tutkuyla beni öperken bacaklarımı ona dolayarak "Burada olmamamız uygun değil, her an basılabiliriz" dedim. Kafasını sallayarak benimle beraber yukarı çıktı. Hâlâ ona yapışıktım ve onun odasına girdiğimizde beni usulca yere bırakarak öpüşmemizi yarıda kesti. Ellerini izlerken kapıyı kilitledi ve anahtarı rastgele bir yere fırlattı. Ardından bana doğru dönerek beni duvara yasladı. Elleri kalçamda dolaşırken kalçamı hareket ettirip ritme uyuyordum.
Ellerim omuzlarını sıkarken ayaklarımı kaldırarak onunla yarım kalan öpüşmemizi devam ettirdim.
Elleri çenemden tutarken bir anda kıyafetimin askılarına kaydı ve kıyafetimi üstümden çıkarak başka bir yere fırlattı. Bende onun tişörtünün eteklerinden tutarak yukarı çektim ve yere bıraktığımda kaslarını izlememe vakit bırakmadan beni kaldırarak yatağa bıraktı.
Ellerim omuzlarını tutarken bir eliyle ellerimi yukarıda sıkıca tutarken beni daha tutkulu öpüyordu.
Dudakları boynumdan aşağı öpücükle ilerlerken göğüsümde mola verdi ve bir eli sırtımdan sütyenimin düğmelerini açtı.
Sütyenimin sıkılığı gittiğinde rahatlarken sütyeni ellerimden yukarı atarak tekrar ellerimi sıkıca tuttu. "Seni," dedi dudakları göğsümde dolaşırken "çok seviyorum" dedi ve ardından dudakları sert bir şekilde göğsümün ucunu tuttuğunda "ahhh" diye inledim. İnlememden zevk almışçasına göğsümü yaladı.
Bu dakikalarda kendimi çok zor tutuyordum.
Altımdakileride çıkardığında onun karşısında çırılçıplak kalmıştım. Duraksayarak kendi pantolonunu çıkardı ve ardından boxerini de çıkararak aletini iki bacağımın arasına bastırdı.
"Ahhh!" Dedim zevkle, daha fazlasını istiyordum. "Kıvanç!" Dedim bana daha fazla bastırdığında. Geri çekilerek dudaklarını kadınlığımda dolaştırarak beni daha fazla çıldırtıyordu.
"Yap!" Dedim sonunda. "Yap!" "Kıvanç! Ahhh!" Diye inliyordum. Daha fazla dayanamıyordum.
Kıvanç'ın yüzüne baktığımda gülümsüyordu "zevk mi alıyorsun?" Dedim zorlukla. "Evet." Dedi ve aleti hızlıca içime girdiğimde zevkle inledim. "Kıvanç! Daha hızlı!" Diye bağırırken o içimde git gel yapıyordu. Daha sert yaparken zevk alıyordum...
Uzun süre devam ettiğinde ikimizde yorulmuştuk ve dudağıma bir öpücük kondurup yanıma yattı. Yorganı ikimizin de üstüne örterek ona sarıldım ve gözlerim kapalı tutarak uyuyor numarası yaptım.
Güneş havaya karıştığında uykuya daldım...
+18 sahne bitti:)
😒Öğlen saatlerinde uyandığımda gözlerimi açtım ve etrafa baktım. Yanımda Kıvanç yoktu. Yataktan doğrulduğumda komidine bırakılan kıyafetleri giyindim ve ardından yeni gördüğüm notu okudum. 'Kahvaltı hazırlıyorum, üstünü giyinip aşağı gel.' Kapıya doğru yürüdüm ve kapıyı açıp koridora doğru dikkatlice baktım.
Hızlıca çıkıp merdivenlerden aşağı doğru indim. Mutfağa girerek ses çıkarmadan elimle Kıvanç'ın omuzuna dokunduğumda "günaydın!" Diye bağırdım.
Bana doğru dönerek gülümsediğinde masadaki kahvaltı sofrasını işaret etti ve "otursana," dedi.
Kahvaltı sofrasına bakarak "Ooooo, ne güzel bir kahvaltı. Eskiden hiç böyle bir kahvaltı gördüğümü hatırlamıyorum." Dedim ve sandalyeyi kendime çekerek oturdum.
"Dün geceden sonra artık buna alış." Dedi bana doğru gülümseyerek. Kafamı iki yana salladığımda aklıma bizimkiler geldi.
"Bizimkiler nerede?" Diye sordum.
"Onlar mı? Onları gönderdim." Dedi gülerek. "Nereye?" Dedim ve kahkahası güçlerken "bizi balayında bırakmaları için onları göreve gönderdim yarın akşam anca gelecekler." Dedi ve o da sandalyesini kendine doğru çekip oturdu.
"Ciddi misin? Gerçekten sen, onları gönderdin? Bir de görev için, bir dakika! Balayı?" Dedim duyduklarımı anca izah edince elimi ona doğru uzattım ve "ne zaman evlendik?" Diye sordum.
"Ah, yanlış anlaşılma. Henüz evlenmedik fakat seninle bir gece daha geçirmek isterim." Dedi.
"Abartma! Hem eminim ki benim daha önemli işlerim var! Düşman kapıda yatıyor sonuçta!" Dedim ve kahvaltımı yaptım.
Kahvaltımı yaptıktan sonra odama çıkarak üstümü değiştirdim ve ardından uzun zamandır gitmediğim okula doğru yürüdüm.
En son ne zaman okula gitmiştim? Bir ay önce? İki ay önce? Ah, hatırlamayacak kadar balık hafıza olabilirdim.
Okulum kapısından içeri doğru girerken etrafa bakınmaya devam ettim.
Okulun bahçesi gelmediğim uzun zamanda oldukça değişmişti... okulun bahçesine dekor amaçlı bir havuz eklenmişti. Bu yıl mezun olacaklara üzülüyordum...
-Bölüm sonu-
Yeni sezondan herkese merhaba! Nasılsınız? Bu arada gittikçe finale yaklaştığımızı biliyor musunuz? Kitabın 200 sayfa civarı olmasını istiyorum ve şu an 145 sayfa oldu. Finale son 60 sayfa civarı kaldı... 60 sayfada yaklaşık bir 10-20 bölüm sürer galiba-:)
Neyseeeee finali fazl aklımıza getirmeyelim ama eğer yetiştirebilirsem finali 3 eylülde yayınlayacağım:)
Kitabı başından beri 30-35 bölüm yapmak istiyordum o yüzden şimdiden bölümleri paylaşmaya başlayacağım:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHPARE KORUYUCULARI
Боевик"Sanki karanlığın içine gömülmüş gibiyim. Elim ayağım sürekli birbirine karışıyor. Ne yapacağımı bilemiyorum, düşünüyorum ama doğru yolu bulamıyorum. Her gece düşünüyorum, gerçekten. Bu işin sonu nasıl bitecek? Birisi zarar görecek mi diye. Biliyorm...