Tahta merdivenden adım adım inerken basamakları saymaya başladım. Daha çift basamaklı sayılara geçemeden merdivenden gümbürtü yükseldi. Bertwin ikişer ikişer adımlarla hızla merdiveni çıkıyordu. Beni gördüğünde durdu ve sık solukları arasından konuştu. "Dmiy nerede?"
"Uyuyor, sorun ne?" Soruma cevap vermeden birkaç adım daha attı ve beni geçtikten sonra arkasını döndü. "Gelsene." Arkasından ilerleyerek Dmitry'nin yanına gittik. Bertwin odaya girdiği gibi hiç düşünmeden yatakta uyuyan bedeni sarstı. Dmitry dudaklarından dökülen küfürle gözlerini açarak onu sarsan kişiye baktı. "Ben sana uykum var uyuyacağım demedim mi?"
Bertwin soluklarını yeni yeni düzenlerken yatağın köşesine oturdu. "Şimdi uyumanın sırası değil." Gözlerim Dmitry'e kaydı ve üstündeki yorganı çekerek oturuşunu düzeltmesini izledim. "Umarım önemli bir şeydir." Bertwin başını sallayarak konuştu. "Önemli, önemli. Dinle beni şimdi." Yutkundu ve sözlerine devam etti. "Danny birkaç saat önce dışarı çıktı gezinmek için biliyorsun."
"Evet?"
Dmitry'in yanına oturarak sarışına diktim gözlerimi. "Az önce geri geldi sokak arasında gezinirken birkaç kişinin konuşmasını dinlemiş. Arlarından birilerinin bir doktor hakkında konuşmasına denk gelmiş. Danny de öylesine aralarına karışıp bilgi almaya çalışmış. Söyledikleri kişinin ismi Hannah, tıbbi eğitimi olsa da resmi bir belgesi yokmuş. Bu kızı bulmamız lazım." Dmitry birkaç saniye sadece ona bakındı. "Belki de yerel bir doktordur."
"Hayır, zamanında ameliyat yapmış, sence boş bir şüpheliyle gelir miyim sana?" Yanımdaki beden kıpırdanarak ayağa kalktı ve komidinin üzerine serdiği kabanını alarak kolunu geçirdi. "O halde daha fazla bilgi öğrenelim." Bertwin kalkıp odadan çıktı ve büyük bir ihtimalle kendisini dışarıda bekleyen Danny'in yanına gitti. Dmitry sessizce benim hazırlanmamı bekledi.
Uzun dönemeçli merdivenlerden inerek patırtılar eşliğinde sokağa çıktık. Dmitry hiçbir şey söylemeden gözüne ilk kestirdiği sokağa daldığında yanından ilerledim. "Ne yapacağız? Bir planın var mı?"
Başını salladı. "Sadece konuşacağız, bize bir yol açarlar."
Dediği gibi saatlerce gördüğümüz evdeki kişilerle konuşmuştuk hepsi aynı şeyi söylüyordu. Doktor var ve onlara yardım ediyor ancak nerede yaşadığını bilen henüz çıkmamıştı. Doktor büyük olasılıkla bir klinik aracılığıyla değil de onların evine gelerek tedavi ediyordu.
Dmitry derince bir nefes vererek birkaç saniye kapının önünde dikildi ardından sakin hareketlerle yumruk yaptığı elini kaldırdı ve kapıyı tıklattı. Bekleme süremiz uzadıkça kıpırdanmaları artıyordu. "Gidelim evde değil gibiler." Topukları üzerinde dönerek taş zeminde bir iki adım atmıştı ki kapı aralandı ve arasından bir kadın başını bize doğru uzattı. "Buyurun?" Gözlerim konuşmasını beklediğim kişiye döndü. Yüzünde sabahtan beri taklit ettiği gülümsemesi vardı. Bu gülümseme samimiyetten gözlerinin kenarını bile kırıştırma gereğine girmemişti.
"İyi günler eğer izin verirseniz sizinle bir konu hakkında konuşmak isteriz." Kadın gökyüzü gibi mavi gözlerini önce bana daha sonra da sabrı azalmış olan bedene çevirdi ve gıcırtılar eşliğinde kapıyı sonuna kadar açtı. "Gelin ancak kocam gelmeden gitmeniz lazım hızlıca halledilebilir mi?" Kadının sözleri bittiğinde istemsiz kaşlarımı çattım.
"Elimizden geldiğince hızlı olacağız efendim." Dmitry, sakin adımlarla evin içerisine girdi ve hemen arkasından ben de girdim. İçeriye girdiğimiz gibi ağır bir metal kokusu burnuma ilişti. Yüzümü buruşturarak gözlerimi evin içerisinde gezdirdiğimde kırık dökük tahtalar, boyası sökülmüş dolaplar, paslanmış metal parçalar ve her yeri kaplayan büyük bir toz birikintisi vardı. Yüzümdeki ifadeyi toplamaya çalışarak kadına döndüm. Bedenini gördüğümde, kapı eşiğinde söylediği sözler anlam kazanmıştı. O kocasından korkuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Rüyalar: Yıldızlara Kalan Aşk (+18)
Fiksi RemajaHikaye uyarısı: Zorbalık, ırkçılık, işkence, cinayet. Bu hikaye kaybolmuş olan yıldızlar ve onu özleyen denizin nadide incilerine. Sky adlı şehrin ironik toprak gökyüzünden, denizlere rengini veren uçsuz bucaksız maviliğe uzanan bir hikaye. Sessiz...