Sabah antrenmanı bitmişti ve ben duşumu alıp üstümü değişmiştim. Yukarı çıktığımda Keremlerin antrenmanının devam ettiğini gördüm. Rahatsız etmemek amacıyla ona mesaj atmaya karar verdim.
Gece
Kerem, benim antrenmanım bitti.
Eve geçiyorum.
Madem bana geliyorsun birkaç şey hazırlayayım dedim.✓
gönderildiMesajı gönderdikten sonra arabaya bindim ve eve sürdüm. Sonra yolda aklıma evde çok malzeme olmadığı geldi. Yolumu değiştirip markete sürdüm. Gerekli alışverişleri yaptıktan sonra eve geçtim. Kerem kek yapacaktı zaten ben de sevdiğim şeyleri yapmaya karar verdim. Sağlıklı beslenmeniz gerekiyordu ama bir günden bir şey olmazdı. İstanbul'a gelmeden önce yemeyi çok sevdiğim, annemin her altın gününde yaptığı makarna salatasını yapmaya karar verdim. Bir de kısır yaptım ve çayı da demledim. Sadece Kerem'i beklemek kalmıştı. Telefonuma gelen bildirime baktım.
Kerem
Mesajını yeni gördüm.
Eve geldim çoktan, keki yapacağım şimdi.
Hazır olunca gelirim, başka bir ihtiyacın var mı?Gece
Hayır yok, teşekkür ederim
Sen gelsen yeter :)Kerem
Elimden geldiğince hızlı olacağım:))
mesajına ♥️ ifadesini bıraktınızAradan yarım saat geçmişti ki kapı çaldı. Hemen ayağa kalktım ve koridordaki aynanın önünde durdum. Son bir kez kendime bakıp güzel olduğuma karar verdiğimde kapıyı açtım. Karşımda elinde kek kabıyla sırıtan gözlüklü bir Kerem duruyordu. Çok tatlı görünüyordu. Daha fazla bekletmeden kenara çekildim ve içeri geçti.
"Keki mutfağa bırakabilirsin." dediğimi yaptı ve keki bıraktı.
Sonrasında ise kalbimi durduracak bir harekette bulundu. Sarıldı, bana sarıldı. Aniden şoka uğramıştım. Ama kendime gelince ben de ona sarıldım. Kokusu çok güzeldi, yeni banyo yapmış belliydi. Sonunda ayrıldığımızda boşlukta kalmış gibi hissetmiştim. Keşke hep sarılsak böyle diye düşündüm içimden.
"Yeni duş aldın galiba. Dalin kokuyorsun Aktürkoğlu." deyip güldüm.
"Ne var canım. Yetişkinler dalin kullanamaz mı?"
Canım mı?
"Bir şey demedim tamam. Kullan sen sarı civciv." dedim ve daha sesli güldüm.
"Ama kalbimi kırıyorsun Karaaslan. Hiç oluyor mu böyle." deyip kollarını göğsünde birleştirip dudağını büzdü. Normalde başka biri bu harekette bulunsa iğrenir çocuk musun sen, napıyorsun derdim. Ama onda o kadar tatlı ve çekici durmuştu ki sırıtmadan edememiştim.
"Tamam tamam özür dilerim. Asma suratını. Hadi affet beni de kekinin tadına bakalım." diyerek konuyu dağıtmaya çalıştım. Hala hareket etmiyordu. Ben de ayağa kaldırmak için yanına gittim ve ellerini açıp tekinden tuttum. Çektim ama kalkmıyordu.
"Hadi Kereeem" omuz silkmişti bu dediğime.
"Ya özür dilerim dedim ya, hadiiii. Kek soğuyorr." dedim ve çekmeye devam ettim. Kerem aniden kalkınca dengemi kaybetmiştim. Beni belimden tutmuş, düşmemi engellemişti. Vücutlarımız birbirine değiyordu ve bu benim beynimi bulandırıyordu. Yanaklarım yanıyordu ama en azından kızardığım belli olmuyordu çünkü esmerdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magic of the Night 🪄 | Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Oynamak istiyorum." "Olmaz, ayağın-" "Ne olursa olsun, bu maçı Kerem için oynayacağım." Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçekle bir ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür. Görseller benzetme için kullanılmıştır.