Merhaba, nasılsınız? Beğenilerinizi ve yorumlarınızı eksik etmezseniz beni çok mutlu edersiniz. Keyifli okumalar dilerim.Engin ve Mehtap'ın nişanına sadece bir gün kalmıştı.
Geçen zaman boyunca hayatımızda pek de bir şey değişmemişti. Atölyeye gidip gelmiş siparişleri yetiştirmeye çalışmıştık. Ilgaz'la, abimlerle, Semihle, ailemle bol bol zaman geçirmiştim. Kısacası her şey yolundaydı.
Nişanı, Mehtapların bahçesinde yapacaktık. Bahçeleri hem oldukça büyüktü hem de çok güzeldi. Mehtap'ın annesi çiçeklere oldukça meraklı biri olduğundan dolayı bahçe rengarenk çiçeklerle doluydu. Bugün, Sinem ve ben, Mehtaplarda kalacaktık. Sabah erkenden kalkıp bahçeyi süsleyecektik. Abimler sabah erkenden gelecekti. Oldukça heyecanlıydım. Nişan için çok güzel bir elbise almıştım. Siyah, uzun ve derin yırtmacı olan askılı bir elbise tercih etmiştim.
Şimdi ise yoldaydım ve Mehtaplara gidiyordum. Sinem de yoldaydı. Akşam abimler de gelecekti daha sonra döneceklerdi. Tabi ki benimki huysuzluk çıkarmıştı. Neden ben de orada kalıyormuşum da eve gelmiyormuşum. Onlar da toplaşıp abimlere gideceklerdi. Mehtaplara gelmemle arabayı park edip indim. Biraz geç çıkmıştım bugün ama yetiştirmem gereken ufak bir proje vardı ve onu bitirmeden çıkmak istememiştim. Evin önüne gelip kapıyı çaldım. Çok geçmeden kapı Mehtap tarafından açılmıştı. Birbirimize sarıldık.
''Hoş geldin!''
''Hoş buldum.''
''Herkes geldi, sofra hazır. Ellerini yıka gel hemen.''
''Abimlerde mi geldi? Daha geç gelmeyecekler miydi?''
''Engin dayanamamış onlar da çıkmış gelmiş.''
Güldüm. ''Şaşırmadım, ellerimi yıkayıp geliyorum.''
''Tamam.''
O bahçeye giderken ben de banyoya yöneldim. Elimi yüzümü yıkadım. Saçlarımı at kuyruğu yapıp üstümü düzelttim. Bugün, siyah kumaş pantolon, siyah gömlek ve üstüne de gri blazer ceketimi giymiştim. Daha fazla oyalanmayıp banyodan çıktım ve kapının önünde bekleyen bir sürpriz gördüm.
''Ilgaz?''
''Henna?''
''Bir şey mi oldu?''
''Hayır.''
''Sen neden geldin o zaman?''
''Sarılmak için.'' Dedikten sonra kollarını belime doladı. Gülümseyip ben de kollarımı boynuna doladım.
''Orada da sarılabilirdik.''
''Evren ve Engin'in ters bakışları altında yapabileceğimize inanmıyorum.''
Güldüm. ''Abartma, alıştılar artık.''
''Hiçte laf söyletme.''
''Söyletmem.''
Geri çekilip yüzümü izledi. ''Sen de gel akşam, evimize gidelim.''
''Olmaz. Burada kalacağım.''
Huysuzca yüzüme bakıp ofladı. Kendimi tutamayıp güldüm.
''Gülme, Henna. Moralim çok bozuk.''
''Abartma, Ilgaz. Bir gün sadece. Sabah zaten sizde geleceksiniz.''
''Olsun, yine de çok alıştım beraber kalmamıza.''
Yanağını öptüm. ''Bir günden bir şey olmaz.''
''Sen beni özlemeyecek misin?''
''Ilgaz, neden özleyeyim? Zaten akşam gideceksiniz, uyuyacağız sonra sabah tekrardan görüşeceğiz.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HENNA
General Fiction''Ne işin var burada?'' ''Seni görmeye geldim.'' Tek kaşım kalktı. ''Sebep?'' ''Bir sebebi mi olması lazım? Seni görmek istedim sadece.'' 29072023