Mobidik Sokağına Giriş.

36 6 2
                                    


"Kendine geldiğine göre ara şu oğlanı. Yemin ederim Jaehyun'u kandırmaya çalışmaktansa kuduz bir doberman sürüsünün dördüncü öğününde yediği küflü domuz göbeği olmayı tercih ederim! Ergen kardeşin bu dünyaya gelmiş en kurnaz yaratık." Saçları 4 numarayı görmeyen Namjoon hakikaten bıkkın görünüyordu. "Satanist şebekenin kara liste fihristini tutan etçil kâtibi bile kana götürür kansız getirir."

Burnumu kırıştırdım. Realist öykünmeleriyle elim telefonuma gitti. "Abartma lan." Diyorken bile abartmadığına ikimizde hemfikirdik. Benim küçük kardeşim lise yıllarında satanistliğe fazla merak salmıştı ve biz onu neredeyse siktiğimin günahkarlar partisinde orgy yapacakken kıyı kıyına bulmuştuk. Bundan bir hafta önce ise 1300 yılından kalma iş merkezinin ikinci katında anarşist bir klübe üye olmuştu. 6 yaşına kadar her haftasonu kiliseye gitmiş, burada sesini çok sevdiklerini söylediklerinden dolayı onu kilise korosunun başına koymayı çok istemişlerdi ama bu, 13 yaşına girdiği gün 'ben idol olacağım' diyerek Youtube kanalı açmıştı.

Evet, bu kanal şifresi unutulmuş bir şekilde hala duruyor. 18. yaş gününde projeksiyonla arka duvara yansıtıp bizim spor salonunda temizlik yaparak kazandığı parayla tuttuğu DJ'i bile güldürmüştük. Ona göre facia olan bu anın geri dönütünü artık bir yetişkin olduğuna emin olduğum sıkı yumruklarıyla almıştım.

O an ki gururum kibirli göğsümü hala kabartır. Benim genç serserim. "Abartma mı? Öyle şüpheci, manipülatif, kahrolasıca bir velet ki, az kalsın 'abim nerede?' dediğinde senin komadaki halinle selfie çekilip atacaktım!" Telefonu kulağıma yapıştırıp namjoon'u alnının ortasından ittirerek uzaklaştırdım. Jaehyun'u benden daha fazla düşünür kendisi, nefret kustuğuna bakmayın bu sevgiden ötürü bir refleks onun için. "Siktiğim. Sadece sen manipüle edilmeye fazla açıksın."

Jaehyun'u, Seul'e bir buçuk saatlik uzaklıktaki Pocheon kentinde kazandığı üniversteyi okuması için bir yıl önce göndermiştik bu şehirden. Bir aralar okumayacağım ben diye tutturmuştu, iki yıl orada burada sürttü, ortamı felaket bozulunca tuttum kolundan, bir dershaneye yazdırdım. Kafasına vura vura gönderdim oraya.

Bu celalimin yegane sebebi ise teyzemin çamaşırları yıkayacakken Jaehyun'un cebinde bulup bana 'nedir bu?' diyerek getirdiği paketti. Serseri gencimin başını boş bıraktığımı paketin devamını odasında bulduğumda fark etmek beni yerin dibine dibine kazıkla sokmuştu. Zebani kazığı, peygamber asası, spiritüel değnekler, Fransız kanedyeni, kızılcık sopası, Ortadoğu kazması, ne varsa girmişti.

Benim öyle oturup konuşarak anlaşacak adabım yoktur pek. Ağzının ortasına bir güzel yapıştırmıştım eve geldiğinde. Bir doğal afet olsaydım alevli bir kasırga oldurdum, o derece delirmiştim. Yumruğumun devamı gelmesin diye sıktığım dişlerimi kırmayı göze alsamda gelmişti.

Onun karşısında belki ilk o zaman gözlerim yaşarmıştır. Belki de anne babama ilk kez o zaman sövmüşümdür çünkü bir evladı anne babasız büyütmek, bir evladın anne babası olmaya çalışmaktan her zaman daha zordu.

Aylarca bıçak açmadı ağzımı. Bana yeni başladığını söylemesine rağmen bir gram inanmadım, tuttum kolundan hastanenin kapısında doktora teslim ettim. Onu hastaneye kapatmalarını istedim. Bunun için yalvardım. Kredi çekmeye gideceğimi söyledim, ama sonuç olarak cidden de bana onun yeni bir içici olduğunu söylediler. Böylelikle onunla, üniversiteyi kazanması için gönderdiğim dershanesi bitene kadar konuşmadım. Her ay hastaneye götürdüm. Pimpirikli başak burcu bir erkekten ne beklenirse onu yaptım. Son götürüşümde doktorların artık bana 'getirmenize gerek yok, onun psikolojisini bozacaksınız' dediğinde bundan vazgeçtim. Ama bunu benim aklıma sokan doktor yüzünden bir psikoloğa randevu alıp haftada iki seansta oraya götürdüm. Arada ciğerime sokacak kadar sıkıca sarıldım fakat asla konuşmadım.

Mad Bad! - TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin