Karşılaşma

34 1 39
                                    

Merhaba, hoş geldiniz iyi ki geldiniz. Umarım beğenirsiniz.

----

Hayatım simsiyahtı. Maalesef doğduğum andan beri. Bunu bana annem yapmıştı. Beni sevgisiz büyütmüş ama sevgi beklemişti. Sevgi görmediğim bir kadına nasıl sevgi verebilirdim ki? İnsan aldığını verirdi, ben almamıştım ki vereyim. O bunu hiç anlamadı.

Hatırlıyorum da bana, "nefret, nefretsin!" Diye bağırmıştı. Ben ondan nefreti görmüşken nasıl sevgi verebilirdim? O bunu hiç anlamadı.

Anne, canımı yaktın, anne beni yüz üstü bıraktın, anne seni seviyorum. Her şeye rağmen.

Ben çocuktum işte, ancak bir çocuk annesini koşulsuz, ne olursa olsun severdi, bende çocuktum, o bunu hiç anlamadı.

Hayır ağlamayacaktım, ben Asena Redir'dim, ağlamaya aç olan ama asla ağlamayan o kadın.

"Seni bekliyorlarmış, git bakalım." Esin beni yolda durdurunca ona başımı sallayıp Ali'nin odasına yol aldım. Esin benim en yakın arkadaşımdı, sırdaşımdı, kardeşimdi, tek dostumdu.

Ali komiserdi, kilolu küçük bir adamdı, korkak biriydi ve işinde dürüst olmayan bir insandı, nasıl komiser yapmışlardı aklım almıyordu.

Ben cinayet büroda çalışıyordum, kardeşim Ceyda'nın davasını tekrardan açmak ve bir çok suçsuz insanı bulup onlara bunları yapanların cezasını kesmek istiyordum.

"Asena," Ali heyecanlı heyecanlı kapıdan çıkınca ve üstüme atlayınca geri çekildim, "ne oluyor?" Bana yaklaştığında sertçe ona baktım ama takmadı, "içeride ülkenin en önemli savcısı var, doğru düzgün davran. Birlikte çalışacaksınız." Şaşırmıştım, en ünlü savcı dediği kişi neden buraya gelmişti ki? Ve ben onu neden duymamış daha önce görmemiştim? Yeni mi ünlü olmuştu? İçeri geçip görecektik.

"Tamam." Ondan önce adımlandığımda kapı kolunu tuttum ve kendime çektim, içeriye bir adım attığımda direk karşıma baktım ve gördüğüm şeyin bir yalan, bir hayal olmasını diledim. Çünkü bu gerçek olmazdı. Olmamalıydı.

Kaşlarımı çattım o ise gülüyordu, alayla, geçmişte ki gibi.

"Asena Redir savcım," Ali arkamda heyecanlı heyecanlı konuşuyordu, "savcım, Taro Kül Tathy." Taro Kül Tathy, bu isimden nefret ederdim, bu isimden tiksinirdim, bu isim felaketimdi. Kalbim o günkü gibi yine acıdı, yandı.

Oydu. Kardeşimin katili tam karşımdaydı.

Dudaklarımı araladığımda Ali tekrar konuştu; "tanışmak ister misiniz? Sonuçta beraber çalışacaksınız." Hızla ona döndüm, "yalnız bırak bizi," dediğimde afalladı, neden olduğunu anlamadı bence anlasın anlamasın takmadım, şuan tek isteğim ondan hesap sormaktı.

Savcıya baktı, "ben iki dakika sonra geliyorum." Hızla çıktığında tekrar savcıya döndüm, adını ağzıma bile almak istemiyordum.

"Asena," dedi, masanın arkasından çıktı, karşımda durdu, baştan aşağı beni süzünce bende onu süzdüm, siyah saçları dağınıktı, kara gözleri alayla beni süzüyordu, teni beyazdı, üstüne güzel bir gömlek pantolon kombini yapmıştı. Hâlâ yakışıklıydı, o hep yakışıklıydı.

TAM TERSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin