Gözümü açtım, yine yakıcı bir güneş vardı.Sabahın erken saatleri beni hep mutlu eder.Daha doğrusu ederdi ama şu aralar tedirginlikten ne yapacağımı şaşırmış durumdayım.Ayrıca yalnızlıktan da.Bu gün buradaki 30. günüm.İnanabiliyor musunuz tam 1 aydır burdayım.Yiyecekler de azalıyor.Yakında ya çıldırarak ölürüm ya da açlıktan...Ayrıca 1 aydır aynı kıyafetlerleyim, belki bi yerlerden kumaş bulurum...
************************************Şuan evin arkasındaki yıkık dökük odadayım.Odanın köşesinde kıyafetler var.Bu moralimi biraz olsun düzeltti.Kıyafetleri giydim.Bahçede dolaştım biraz.Bahçede bir mektup buldum.Mektupta şöyle yazıyordu.
"Emmy, ben Jhon.Bitanenim ben...Bitanendim ben...Seni bu çöl fırtınasında insanlar etrafta koşerken, birbirini ezip geçerken bıraktım seni...Bırakıp gittim.Ne kadar pişmanım anlatamam.Ama buna mecburdum, Annem o haliyle yürüyemezdi ve yardıma ihtiyacı vardı.Bitanem affet beni.Bu dünyada affedemeyeceksin ama öbür dünyada affet beni.Ölmeyi hakeden bendim, sen değil...Affet beni."
Acaba bu mektubu yazan kişi buraamı yani benim kaldığım evde mi kalıyordu? Bu mektup kafamı iyice karıştırdı.Eve gidip birşeyler bulmam gerekiyor.Belki bir kanıt bulabilirim birinin burada yaşadığına dair.
***********BİR AY SONRA***********
Kanıt falan yok! Sinir desen tavanda yalnızlıktan kafayı yiyeceğim herhalde.Yeter benim burada ne işim var?Buraya kim getirdi? Yani bu sorular kendimi yiyip bitirmeme neden oluyor! Uyumak bana iyi gelir herzaman,tek çarem...