14 | Trivia Contest

535 83 25
                                    

Bilgi Yarışması

Tahtaya kalkıp bir soru çözerken hocanın bana hayran hayran baktığının farkındaydım. Bu durum iyice havaya girmeme sebep olurken Einstein edasıyla soruyu daha hızlı çözüp, tebeşiri tahtaya tak tak tak vuruyor, bir yandan da nasıl çözdüğümü anlatıyordum. Bitince sınıfa döndüm.

"Mükemmel, Felix! Seni tanıyan herkes Seoul birincisi olduğunu iki metre öteden anlar."

Jeong In'den bir gülme sesi gelince hepimiz ona baktık, "Sevgilisi iki aydır anlamıyor ama hocam."

Dişlerimi sıktım, "Sus Jeong In." dediğimde elini ağzına kapatıp gülmeye devam etti. Bayan Soo onu boş vererek bana döndü, "Önümüzdeki hafta okulumuzda liseler arası bilgi yarışması düzenlenecek. Hocalarınız ile konuştuk, bu sınıftan seni ve Jeong In'i eklemeyi düşünüyoruz. Diğer sınıflardan da iki kişi seçtik."

"Şu her sene yapılan yarışma mı hocam?"

"Evet evet." sınıfa döndü, "hatırlarsanız birkaç hafta önce ufak bir yarışma yapmıştık fen lisesi ile, o da alıştırma içindi. Bu yarışma çok daha ciddi ve büyük olacak. Eğer kazanırsanız hem siz hem de okulumuz büyük bir meblağ para alacak ödül olarak. Okulumuzda bazı eksikleri tamamlamak ve adımızı duyurmak için bu yarışmayı mutlaka kazanmamız lazım çocuklar."

Orta sıralardan bir ses geldi, "Felix ile Jeong In'e güvenebilirsiniz hocam!"

"Aynen, kesinlikle kazanacağız."

"Kazanacağız! Fighting!!" birden herkes bağırıp alkışlamaya başlayınca ben de güldüm. Avustralya'dan geldiğimden beri bana o kadar iyi davranmışlardı ki hiçbir zaman kendimi buraya yabancı hissetmedim.

Jeong In arkasına yaslanıp kollarını sırasına dayadı, "Sağ olun arkadaşlar. Merak etmeyin hocam, okulun itibarı bize emanet."

Elimdeki tebeşiri hiç düşünmeden ona fırlattım, "Artist."

"YAH! Bu güzel yüzüme zarar gelirse bunu Azul'a nasıl açıklayacaksın ha?!"

Sınıf kahkahalara boğulurken gözlerimi devirdim. Adam olmayacak bu çocuk...

ฅ^•ﻌ•^ฅ

Son ders de bittiğinde bugün kurs dersleri olduğu için okulda kalmaya devam ettik. Ben kimya kulübüne gidiyordum. Jeong In ise kütüphane kulübüne. Koridorda ilerlerken elindeki kağıtları düzene sokmaya çalışıyordu.

"Onlar ne?"

"Geçen hafta kulüp başkanı bir ödev vermişti; okuduğumuz romanın özetini çıkarıp yazacaktık. Yazdım ama özeti derken kitabın tamamını yazmışım herhalde, sayfalar birbirine girdi ya!"

Gülerek ona döndüm ve kağıtların bir kısmını elinden aldım, son kısımlarına bakarak düzenlemeye başladım. O da geri kalanını düzenledi. Birleştirip tekrar kontrol ettik.

"Tamamdır, sağ ol kanka!"

Ona bakıp gülümsedim, bu sırada arkasındaki duvarda gördüğüm şey yüzünden gülümsemem solmuş, derin bir iç çektim.

"Şunu görünce gururlanmam gerekirken benim sinirlerim bozuluyor."

Dönüp aynı yere baktı; duvarda asılı fotoğrafım...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
GENIUS |  Lee FelixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin