Mafia Husband | Taekook

24

SelammxX

(HOŞ GELDİN OROSPU 🙃 DEMEK BÖLÜMÜ OKUMAYA GELDİN AMA OY VERMEDEN GİDECEKSİN. ANLADIM HI HIM :))

Yep yeni bir bölüme daha hoş geldiniz♡
Umarım bölümü seversiniz.

Bu bölüm sınırımız gene yükseldi, 200 Oy 250 Yorum (okuyan herkes en az 10 yorum yapsa yorum sınırını aşarsınız :))

Yazım yanlışları varsa kusuruma bakmayın lütfen.♡

Keyifli okumalar dilerim <333

***

"Hadi çocuklar. Alın bavullarınızı gidiyoruz.". Jungkook kucağında oğluyla beraber merdivenlerden inerken gülümseyerek konuştuğunda, Soobin ve Yeonjun bakışlarını Jungkook'a çevirmişlerdi.

"Siz barıştınız mı?". Soobin merakla sorduğu an Jungkook hızla başını olumlu bir şekilde sallamıştı. "Ah tanrım sonunda...". Bu kırgınlık Soobin'i de etkilemişti ne yazık ki. Bu yüzden en az abisi ve eniştesi kadar sevinmişti bu duruma.

"E hadi. Kalkın.". Jungkook yeniden konuştuğu an Soobin ona cevap vereceği sırada Yeonjun Soobin'in elini tutmuş ve onu durdurmuştu. "Biz gelmeyelim hyung. Bence sizin biraz yalnız kalmaya ihtiyacınız var.".

"Olur mu öyle şey hiç? Hadi kalkın gidiyoruz.". Yeonjun aslında çekinmişti. Tanımadığı insanlar, tanımadığı bir ev. Onun için değişik gelmişti işte. Soobin'le bir otelde kalabilirlerdi. En azından Yeonjun böyle düşünüyordu.

"Enişte cidden. Yeonjun doğruyu söylüyor. Biz bir otelde kalalım. Bir iki hafta sonra da Amerika'ya döneriz.".

"Abinin buna ne kadar üzüleceğini biliyorsun Soobin.". Soobin başını onaylamaz bir şekilde sallamış ve yeniden konuşmak adına dudaklarını aralamıştı. "Ben abimle konuşurum merak etme enişte hem bence şu sıra alabileceğimiz en doğru karar bu.". Jungkook başıyla onu onaylamıştı. Çünkü o da farkındaydı, çocuklar pek ayak uyduramamıştı onlara. Hem yanlarında kaldıkları süre boyunca onların da canı tehlikedeydi.

"O zaman şöyle yapalım. Siz bir süre burada kalın daha sonrasında ben size güzel bir ev ayarlatayım hm? Olmaz öyle otel köşelerinde kalmak falan.". Soobin ve Yeonjun Jungkook'un sözlerini işittikleri an ağızları kulaklarına varana dek sırıtmışlardı. Yeonjun kendi kendine gülümsemeye devam ederken Soobin ise teşekkür etmekle yetinmişti. Elinden başka bir şey gelmiyordu ne yazık ki...

"Abinle konuşmak ister misin yoksa önden ben mi gideyim?". Jungkook kucağında huysuzlanmaya başlayan oğlunun poposuna minik minik vurup onu pışpışlarken mırıldandığında Soobin ona gecikmeden yanıt vermişti.

"Önce sen konuş hyung. Eğer üzülecek olursa ben ona durumu izah ederim.". Jungkook ise "Tamam" demiş ve gerisin geriye yukarı çıkıp hâlâ yatakta oturan bebeğinin yanına gitmişti. "Soobin ve Yeonjun gelmek istemediler güzelim.". "Ne? Neden ki?". Taehyung endişe ile sormuştu. Yoksa kardeşini kıracak bir şey mi yapmıştı?

"Çekiniyorlar sanırım. Ya da birbirleriyle rahat rahat vakit geçirmek istiyorlardır ha? Otele gitmek istediklerini söylediler ama onları reddettim. Bir mühlet burada kalmalarını, daha sonra ise onlara bir ev ayarlatacağımı söyledim.". Jungkook tane tane, bebeğinin ışıldayan gözlerine bakarak konuştuğunda Taehyung da buruk bir şekilde gülümsemişti.

"Ama Jungkook...".
"Üzülme yavrum. Bu onlar için daha iyi olacak. Bizim yanımızdayken canları tehlikede. Burası onlar için daha korunaklı olur. Kapıya bir kaç da adam koyarız. Sen rahat tut içini.". Taehyung tatlı tatlı gülümseyip bir kedi gibi kocasına sokulmuştu. "Oyy ölürüm sana ölürüm.". Jungkook daha fazla içindeki kekoya mani olamamış ve kucağındaki oğlunu yatağa bıraktığı gibi hatununa sıkıca sarılıp onun boynuna, alnına, dudaklarına, burnuna, yanaklarına, saçlarına...akla gelen her ne uzvu varsa. Her yerini tek tek öpmüş, bebeğini ise kolları arasında kıkırdatmıştı.