not for sale, minsung

ᰔᩚ⁷

SEVEN DAYS A WEEK

Her 7 gördüğümde aklıma seven geliyor ölücwm

...

- Naber Jis?

Jisung'a göz kırpmıştım, gülerek karşılık vermiş koluma girmişti.

- Harika oldum şimdi.

Felix ve Hyunjin bugün okula gitmemişti, daha doğrusu üçümüz de gitmemiştik. Ve şimdi Jisung'u okuldan almaya gönderilmiştim.

- Nereye gidiyoruz?

- Çocuk parkına çağırıyorlar, delirmiş bunlar.

Elimdeki telefona gelen mesaja bakıyordum.

Lixxx

- Minho amk çocuk
parkında ne yapılır

- Yaşıtlarınla oynarsın sen,
Hyunjin'in ikizlere bakarız
biz de.

Kes bebe+

Seni de gördük+
yaşıtlarımla oynuyorum
diyip ilkokullarla oynarken

Senin bebisi aldım geliyoruz+
şimdi, koluma girmiş dedikodu
anlatıyor.

"Görüldü"

Yediğim görüldü ile sinirlenmiştim, bu sırada Jisung onu dinleyip dinlemediğimi sorgulamıştı.

- Dinliyor musun?

- Abin denen çatlak yazmış, ona geri yazdım ya, pardoon.

Jisung gülümseyerek kafa sallamış, kolumdan çıkmıştı.

Parka gelmiştik bile, çimenlik alanlarla dolu, kafeler ve dükkanlar vardı içerisinde, ortada da kocaman bir çocuk parkı vardı.

- Pamuk şeker alalıım!!

Hızla pamuk şeker satan adama doğru koşmuştu, ben de cebimi yoklamıştım, ardından hızla Jisung'un yanına gitmiştim.

- Eveet, sana kesinlikle pembe, sana da mavi vereceğim.

Jisung'a pembe olanı, bana mavi olanı uzatmıştı, ardından parayı uzatmıştım.

- Gerek yok kalsın, hediyem olsun.

Adam gülümsemişti, bende teşekkür edercesine kafamı eğip hızla Jisung'un arkasından yanına gitmiştim.

- Abimler orada.

Eliyle, çocuklar ile boğuşan Felix ve Hyunjin'i göstermişti. Daha doğrusu Hyunjin çocuklar ile boğuşuyordu. Felix sevimli bir şekilde birini kaydıraktan kaydırırken, Hyunjin ise iplerin üzerinden çocuğu yürütmeye çalışıyordu, çocuk ağlayıp Hyunjin'in üstüne atlamıştı ardından.

Hyunjin çocuğu susturamayınca, hızla koşup yanlarına gitmiştik. Jisung çocuğu kucağına alıp sevimli hareketler yapmıştı, ve çocuk susup gülmeye başlamıştı.