•06: A ciğerim söyle neyleyelim. Sevmeyelim de taşa mı dönelim?•

177 22 31
                                    

Hüküm giymiş hayaller

Görünmez uzaklarla

Jimin hapşurup burnunu silerken kızarmış gözleriyle sınıfa bakmıştı. Kyungsoo ve Karina'nın derse gelmediği gün ders çıkışında Yeojun'la servisi bir saat beklemek zorunda kalmışlardı. Üstleri ince olduğu için her ikisi de grip olmuştu. Jimin en azından okula gelebilecek kadar iyi hissediyordu fakat Yeonjun ateşlendiği için okula gelememişti. Kyungsoo'da bir ders kalmış ve sonrasında oğlana bakmak için gitmişti. Gitmişti gitmesine ama Karina'yı oğlanın başına dikmeyi ihmal etmemişti. Karina onu zorla yemekhaneye götürmüş yemek yemesini sağlamıştı. Yanında taşıdığı ilaçları alsa bile pek değişiklik yoktu.

"Canım sen salak mısın ya?" diye sordu Karina kantinden aldığı bitki çayını ona uzatırken. Jimin hasta olduğu için en arka sıraya geçmişti ve Karina'da hasta olmasın diye yanında oturmasına izin vermiyordu. "Evde kalıp dinlenseydin ya niye geldin okula enayi.."

"O zaman sen de gelemezdin okula." Jimin burnunu yeniden çekerken mırıldandı. "Kyungsoo, Yeonjun'la ilgilenirken sen de bana bakacaktın. Ayrıca o kadar da kötü değilim."

"Ama akşam eve gidince olacaksın." Karina onaylamaz bir şekilde kafasını iki yana salladı. "Yaz mevsiminde değiliz artık ceket alın yanınıza dedim size kaç kez. Sakalımız yok ki lafımız dinlensin."

"Başım ağrıyor aşkom lütfen sonra azarla beni. Şu an gerçekten halim yok."

"Böyle olmaz ama hadi seni eve götüreyim dinlen biraz. Bak bö.."

"Hasta mı oldun?"

Arkadaşının lafını bölen endişeli bir şekilde kendisine bakan Kim Taehyung olmuştu.

Günah bunun neresinde

Sarıldık tuzaklarla

Oğlan onun için endişelendiği saklama gereği bile duymuyordu karşısında dururken.

"Evet." demişti onun yerine Karina. "Kendisine hiç dikkat etmez. İnce giyindikleri gün servisi bir saat beklemişler. Dinlenmek yerine derse gelmiş."

"Olmaz böyle." Taehyung kafasını iki yana salladı. "Kalk hadi."

"O kadar da kötü değilim." dedi Jimin hapşurmadan önce. "Endişe edilecek bir şey yok."

"Hadi." Taehyung onu duymazdan geldi. "Seni hastaneye götüreceğim oradan da eve. Kalk hadi."

Jimin ağzı açık bir şekilde kendisine ve Taehyung'a bakan arkadaşına döndü. Ne kadar şaşırmış olsa bile onun da bu kararı desteklediği açıktı. Kendisini toparlayan Karina kalkması için kafasıyla işaret etti.

"Jongin." dedi Taehyung onun sırt çantasını alırken. "Şu aşağıdaki duraktan taksi çağırsana. Yoongi'nib motoru alsam rüzgar çarparsa daha kötü olur. Servisle de gidilmez."

"Gerek yoktu cidden..."

Fakat Taehyung onu bu konuda duymazdan gelmek konusunda ısrarcıydı. Jongin'de kafasını sallayıp durağı aradığı zaman Jimin pes edip ayağa kalkmıştı.

"Ben de geleceğim."

"Hayır sen dersi dinle." dedi Jimin kafasını iki yana sallayarak. "Kötü olursam arayıp söylerim. Ama üçümüzde derste olmayacağız sınav zamanı not aramakla uğraşmayalım. Ben seni haberdar edeceğim tamam mı?"

Karina istemese bile arkadaşına hak vererek kafasını sallamıştı. "Haber vermezsen gelirim bak."

"Mutlaka yazacağım."

"Dikkat et kendine bebişim."

Jimin gülümseyip arkadaşını onayladı ve bundan sonra Taehyung'la birlikte sınıftan çıktılar. Durak hemen yakınlarda olduğu için taksinin gelmesi bir iki dakika alırdı ve hatta gelmiş bile olabilirdi. Taehyung sınıftan çıktıkları zaman nazik bir şekilde koluna girmişti.

"Hastaneye gitmemize gerek yok." dedi Jimin birlikte merdivenleri inerlerken. "Sadece gribim. Eczaneye uğrasak yeterli."

"Eğer hastaneye gitmek istemiyorsan bugün benim evde kalacaksın." Taehyung ona bakmadan cevap vermişti. "Gözümün önünde olmazsan seni evine göndermem."

Jimin şaşkınlıkla ona bakarken bu sefer bakışlarına karşılık vermişti Taehyung. Doğrusu öpüşmeden sonra aralarında bir çekimin olduğunu kabul etmişti ancak aynısını Taehyung'un da yaptığı hiç geçmemişti aklından. Platonik aşkları pek sevdiği söylenemezdi ve bu yüzden kendini umutlandırmamak için bu konuda -onun kendisiyle ilgili bakışını- sorgulama yapmamıştı. Ama görünüşe göre ondan hoşlanan çocuğu döven Taehyung zaten açıktı bu konuda.

Yine de aşk boyun eğmez

Yine de aşk boyun eğmez

"Ben..."

"Kendi evine de gitsen yine de seninle geleceğim." dedi Taehyung onun devam etmesine izin vermeyerek. "Seni tek başına bırakmayacağım bu halde. Tamam aynı sınıftayız ama yeni yeni tanışıyoruz. Bana güvenmek konusunda sor.."

Yine de aşk boyun eğmez

Yasaklarla

"Hayır." Jimin onun devam etmesine izin vermedi. "Sana güveniyorum. Seninle kalabilirim."

Yanakları kızarıyordu ve Jimin bunun griple alakası olmadığını biliyordu. Taehyung gülümseyip elini tutarken derin bir nefes çekmişti içine. Oğlanın elinden tutup onu okuldan çıkarmasına izin vermişti. Okul bahçesinden dışarıda onları bekleyen taksici gülümseyerek selam verdikten sonra şoför koltuğuna geçip oturmuştu. Jimin ve Taehyung'da arkaya geçip oturdukları zaman adam arabayı çalıştırdı. Taehyung ona evinin adresini verirken Jimin'e dönüp evinin hemen yanında eczane olduğunu söylemişti.

A ciğerim söyle neyleyelim

Sevmeyelim de taşa mı dönelim?

Taehyung nazik bir şekilde onun kafasını omzuna yaslamasını sağlayıp taksi şoförüyle konuşmaya başlayınca gülümsemişti Jimin. Daha önceleri birbirlerini defalarca kez görmelerine rağmen bu kadar yakın oldukları olmamıştı. Taehyung tıpkı babası gibi taksicilerle konuşmayı seviyor gibi görünüyordu. Babası bir keresinde ona esnafla arkadaş olan birisini bulmasını söylemişti. Jimin'in erkeklerden hoşlanması ailesi için hiçbir zaman sorun olmamıştı. Annesi, babası ve ailenin geri kalanı onu Jimin olduğu için seviyorlardı. Her zaman destekliyorlardı.

"Abim hayat şu sıralar özellikle pahalı zaten." diyordu taksici. "Ama öğrenciye ayrı bir pahalı her şey. Benim çocuklarım da Daegu'da okuyorlar. Onları okutmak için fazla mesaiye bile kalıyorum. Biz yaşayamadık bari siz yaşayın öğrenciliği. Keşke devlette bir şeyler düşünse gençler için. Bu ülkenin gençleri Japon öğrenciler kadar değer görmüyor."

"Japonlar..."

Jimin gülüp Taehyung'un göğsüne koydu kafasını. Bununla birlikte oğlanın kalbinin sesini duymuştu ve pekala, bu hızlanma sadece Taehyung'la sınırlı değildi. Jimin kendi kalbinin de hızlandığını biliyordu. Bu oğlanın yakınında olmak birkaç gündür kalbinin hızlanmasına sebep oluyordu. Ellerini oğlanın elinin üzerine koyarken gözlerini kapattı.

"Çok tatlısın Tae..."

Yorgunlukla uykuya dalarken ne söylediğinin ve bunu duyan Taehyung'un gülümsediğinin farkında değildi. O uyurken oğlanın bir kolunu bedenine dolayıp, saçlarına öpücükler kondurduğunun da farkında değildi. Fakat önemli değildi. Taehyung bunu onun uyanık olduğu zamanlarda milyonlarca kez yapabilmek istiyordu.

Park Jimin'den hoşlanıyordu.

"Sen de çok tatlısın güzelim benim."

Bunu itiraf etmek güzeldi. Bunu kabullenmek güzeldi ve Park Jimin'le ilgili her şeyin güzel olduğu açıktı.

Bu yüreği kimlere gösterelim

Kim bilir kim bir aşk ile yanar


                       _______________

Yicemm benim tatlı bebeklerimm. Ayy sizi çok özledim aşklarım benimm😻🫶🏻🩵

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 02, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Madem seni çok istiyorlardı||VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin