Jimin in boynuna eğilmiş koklamıştı. Kokusundan 3 cü grup kana sahip olduğunu anlamıştı. Buda Yoonginin içtiği en favori kan guruplarından birisiydi.
Jimin boynunda hiss etdiği nefesle artık daha fazla dayanamamış yavaşca durmuştu Yoonginin ellerini belinden geri çekmiş kendiside biraz uzaklaşmıştı.
JM: Şey Bu kadar yeterli ben gitmeliyim.
Yoongi Jimin in kendinden uzaklaşmasıyla azda olsa sinirlenmişti. Ama onu böyle bu gün boş bırakamazdı.
Yoongi Bakışlarını Jimin in gözüne dikmişti.
YG: memnun oldum Park Jimin.
Jimin hızlı adımlarla balo salonundan uzaklaştı. Merdivenlerden ilerleyerek yukarı katdaki balkona çıkmıştı.
Yoongi kimseye bildirmeden Jimin in çıktığı kata ilerlemişti. Yavaş adımlarla gezinerek nerde olduğuna bakarken balkonun kapısının açık olduğunu fark etmişti. Siyah perdeni aralamış Jimin in gök yüzündeki kanlı dolun ayı izlediğini gördü.
Kendiside yavaş adımlarla Jimin in arkasından ilerliyordu. Tam Yakınlaşınca arkasından kulağına fısıldamıştı.
YG: Kan Kokun çok güzel Park Jimin...
Jimin Yoonginin fısıldamaslyla irkilmiş
aniden arkasını dönmüştü.
JM: N neden buraya geldin?
YG: Tadına bakacağım sadece / demiş sırıtmıştı.
JM: uzak dur benden! /
Yoongiyi itmişti tam çıkacakken Yoongi kolundan tutduğu gibi duvara dayamıştı.
JM: Bırak beni!
YG: Şşsst sakin ol bebeğim istediğin kadar bağır ama burda seni hiç kimse duyamaz.
Yoongi bir eliyle Jimin in ellerini duvarda birleştirib tutmuştu. Diğer eliylede yavaşca çenesinden tutup yüzünü diğer tarafa çekmiş boynunu daha belirgin yapmıştı.
JM: Yapma dedim sana!!
Jimin her ne diyorsa Yoonginin umrunda değildi. Yavaşca boynuna yakınlaşmış nefesini hiss etirmişti. Daha sonra ısıracağı yeri diliyle yavaşca ıslatmış, dişlerini batırdı. Jiminse acı içinde inliyordu.
Kanı iyice içine emdikten sonra yavaşca boynundan ayrılıp Jimine bakmıştı. Şimdiye kadar tatdığı en lezzetli kan ola bilirdi.
Yavaşca Jimin in ellerini bırakmıştı. Ama bırakmakta istemiyordu sabaha kadar onunla ola bilirdi.
Sırıtarak Jimin in elini tutmuş yavaşca öpmüştü.
YG: Seni şimdi rahat bıraktığım için kendini şanslı bil. Tekrardan yine görüşelim Park Jimin..
Jimin Elini Yoongiden çekmiş gözleri dolmuş şekilde hızlı adımlarla oradan uzaklaşmıştı.
Yoongide arkasından bakıyordu.
...
Hwasa baloda Jimini arıyordu. Tam arkasını dönecekken Jimin karşısına çıkmıştı.
Hwasa: A Jimin nerelerdesin seni arıyordum. Ne dur bi dakika neden gözlerin dolmuş? Ağladınmı se-
Sözünü tamamlarken Jimin in boynundaki ısırık izini görmüştü.
Hwasa: Sen ısırıldınmı??? Kim yapdı? Yoongimi?
JM: Aishh Hwasa zaten sinirliyim sende gelme üstüme! Sadece bu lanet yerden çıkıp gidelim çabuk ol!
Hwasa: Tamam bi şey söylemedim. Pışt kuzen hadi yine iyisin en yakışıklı vampir kanının tadına baktı puahaahah
JM: Hwasaa!
Hwasa: Ah tamam geliyorum.
...
~Sabah~
Jimin'den
Alarmın sesiyle gözlerimi elimle yavaşca ovarak yatağımdan dogrulmuştum. Saate bakınca gözlerim açılmıştı. Saat çoktan 6 olmuştu 10 dakika geçmişti üstünden. Ah yinemi kahvaltıya geç kaldım ben? Bizde her gün Saat 6 da her kes kahvaltı masasında olmalıydı. Bir kişi bile olsa (Namjoon) babam ortalığı kasıb kavururdu.
Hızlıca yerimden kalkıp duş aldım. Aynanın önüne geçince boynumdaki izi gördüm dün geceni tamamen yaşanmamış saymaya çalışıyordum.
Üstümü ginip boğazıma beyaz ve tülden bir şarf dolayıp odamdan hızlıca çıktım.
O sıra sarayın hizmetçisi çıkmıştı karşıma.
Hizmetçi: Efendim bende sizi uyandırmaya geliyordum. Sizi bekliyorlar.
JM: ha anladım teşekkürler.
Hızlı adımlarla salona gelmiştim. Her kes oturmuştu.
JM: Öhm özür dilerim gece geç uyuduğumdan bu gün kalkamadımda. / diyip bi yere geçib oturmuştu.
Namjoon: Jimin ne zamana kadar geç kalıcaksın? Biraz erkenden uyansan olmuyor mu??
Jin: Ah Namjoon kızma işte geldi çoçuk
Her kes yemeğe başlamıştı ortamdaki sesizliği Jin bozmuştu.
Jin: Jimin oğlum dün geceki balo nasıl geçti? Hiç anlatmadınız
Hwasa: Çoook iyi geçdi Jimin kendisine sevgili bile buldu.
Hwasanın bu sözüyle Jimin in içtiği su boğazına kaçmıştı. Her kes durmuş bakışlarını Jimine yöneltmişti.
Şom ağızlı hwasa.
