Oh Sehun yağmurlardan nefret ederdi. Her yağmur yağdığında olabildiğince ondan sakınır, ıslanmamak için elinden geleni yapardı. Dışarda olmamak için özen gösterirken camlarını her daim kapatırdı.
Oh Sehun'un en yalnız hissettiği günler yağmurlu günlerdi. Yağmur damlalarının sesi bir bir içine işlerken nefes alamazdı. sanki o damlalar asit yağmuruna dönüşür, vücudunu en acılı şekilde eritirdi. Elinden gelse içindeki bütün o çığırışlar ile bir bağırtı kopartarak en uzağa doğru koşardı lakin bunu yapamazdı. İçinde o cesaret bulunmuyordu.
Kalbinde hissettiği bütün o terk edilme duygusu tamamen kendisini gösterirdi. En hassas noktası o anlar belirirdi. Bu yüzdendi ki yağmurlu günlerden oldu olası nefret ederdi. İnsanların kendisine olan tuhaf bakışları ile mümkünmüş gibi daha da küçülürdü.
Her ne kadar kendisini bu konuda elinden geldiğince bastırmaya çalışsa da bunda tamamen başarılı olduğu söylenemezdi. Ama Sehun elinden gelen her şeyi denerdi. Diğer her şeyde olduğu gibi. Bunda mecbur hissediyordu kendisini. Bu hayatta daha fazla silinip yok olmamak için de elinden gelenin fazlasını yapmalıydı.
Ve Oh Sehun ailesi tarafından yağmurlu bir sonbahar günü terk edilmişken seneler sonra hayatında büyük bir etkiyle doğacak güneşine yağmurlu bir sonbahar günü kavuşmuştu. En yalın olduğu haliyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i hold you. hunho
Fanfictionseni kucaklamak için orada olacağım. şu andan itibaren daima.