Farklı Bedenler Aynı Acılar

1.4K 77 28
                                    

Yazardan

Gece oturduğu yerde kalmıştı. Ne kalkabiliyordu ne de başka bir şey yapabiliyordu. Zaman işliyordu ama o hâlâ Kerem'in cümlesinde takılıydı. Daha üç hafta önce kendisine söz vermişken şimdi yine bırakıyordu onu. Düşündü, neden böyle bir şeyi hakettim diye düşündü. Değildi, onun sevgisinin karşılığı bu değildi.

Hafiften yağmaya başlayan yağmur üstünü ıslatmaya başlamıştı ama o bunu bile göremiyordu. Telefonu çalıyordu ama ne kimin aradığına bakıyor ne de kapatıyordu. Dağılmıştı, sevdiği adam onu dağıtmıştı.

Saatler ilerliyor Gece yerinden kıpırdamıyordu. Güneş yavaş yavaş doğmaya başlarken hâlâ oturduğu yerdeydi. Yağmur şiddetini arttırmış, titremesine sebep olmuştu.

Birden ayağa kalktı. Nereye gideceğini, ne yaptığını bilmiyordu. Öylece yürümeye başladı. Sokaklar hâlâ boş, sadece yağan yağmurun sesi ve rüzgarın dokunuşları vardı.

Telefonu yine çalmaya başladığında baktı bu sefer, Barış arıyordu. Zaten başka kim arayabilirdi ki onu. Telefonu açtı.

"Alo, Gece?" dediğinde ses vermedi Gece.

"Gece cevap ver. İyi misin, neredesin?"

"..."

"Gece, lütfen söyle. Neredesin, gelip alayım seni."

"Barış." dedi titreyen sesiyle.

"Söyle, söyle aslanım."

"Nerede olduğumu bilmiyorum."

"Tamam, bak sen bana konum at ve olduğun yerde bekle. Ben hemen yola çıkıyorum."

"Tamam." deyip kapattı telefonu.

Konumu yolladıktan on dakika sonra bir araba gözüktü karşıda. Barış'ın arabasıydı bu. Gece'yi gördüğü gibi kenara çekti ve arabadan indi Barış.

"Gece!" dedi yağan yağmurdan ceketiyle korunmaya çalışırken.

Yanına geldiğinde ıslandığından titreyen kıza baktığında hiç de iyi olmadığını gördü.

"Hadi gidelim hm?"

Gece cevap vermemiş, Barış ne yaptıysa onu takip etmişti.

Barışın evine geldiklerinde kıyafetlerini çıkarıp Barış'ın kıyafetlerinden giymişti. Şimdi de hasta olmasın diye saçını kurutmasını söyleyen Barış'ın dediğini yapıyor, saçını kurutuyordu.

Hâlâ kendine gelebilmiş değildi. O gerçekten seviyordu ve onsuzluk düşüncesi tamamen dağıtmıştı esmer kızı.

Saçını da kuruttuktan sonra Barış'ın yanına geçti.

"Gece, biliyorum iyi değilsin. Ama neden telefonlarımıza bakmadın? Hepimiz çok merak ettik."

"Hepimiz?" dedi zar zor çıkan sesiyle hâlâ titreyen kız.

"Biliyorsun işte, Yunus, Tuğçe, ben... Bir de Kerem."

Onun adını duyduğu anda elektrik çarpmış gibi hissetmişti. O anlar yine gözünün önüne gelince gözyaşlarını yine durduramadı.

"Eğer beni o kadar merak ediyorsa bunu yapmazdı bana." dedi yine zar zor duyulan sesiyle.

"Seni çok iyi anlıyorum Gece. Kerem haklı demiyorum ama onu da anla lütfen. Onun yaşadıkları da basit değil."

"Ben onun yaşadıkları basit demedim ki zaten. Beraber aşabilirdik, atlatabilirdik. Ama o onu seven herkesi arkasında bırakarak gitmeyi seçti. En çok da bana haksızlık etti. Söz verdi bana. Tutamayacağı sözler verdi bana Barış."

Magic of the Night 🪄 |  Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin