Gece'den
Sabah gözlerimi açtığımda yanıbaşımda Kerem vardı. İstemsizce gülümsemiştim. Uyurken bile çok tatlıydı.
Kerem'i uyandırmadan yavaşça ayağa kalktığımda acıyla bağırıp yatağa tekrar bıraktım kendimi. Bağırdığım için Kerem de uyanmıştı.
"Güzelim, iyi misin! Noldu?"
"Allah belanı versin Kerem! İyi falan değilim. Sırtım çok acıyor." dediğim şeyle dün gece aklıma gelmişti ve gözlerim kocaman açılmıştı. Biz napmıştık?
Sonra Kerem'in kahkahasını duydum.
"Galiba yeni yeni hatırlıyorsun. Diyeceğim sarhoştu da hatırlamıyor. Şeftalili meyve suyu içtik kızım. Neyse ben bakarım sana. Merak etme."
"Çok komik Kerem. Lan bir dakika, yarın antrenman var! Ya antrenmana çıkamazsam?"
"Merak etme çıkarsın güzelim. Olmadı hastasın diye izin alırız."
Oflayıp yataktan destek alarak kalkmıştım. Gerçekten biz napmıştık ve ne ara gelişmişti bu olay?
"Çok kötüsün Kerem."
"Yalnız, ben kendimi çekmiştim. Başlatan sensin." dediğinde ağzına vurmuştum.
"Tamam, sus."
Bir Ay Sonra
Gaziantep ile oynayacağımız maçtan önce son kontroller yapılıyordu.
Düdükle maç başladığında, yarı sahamızda topu kapan Torreria hemen Ziyech'e paslamıştı. Ziyech'in ortalarını bildiğim için ortadan biraz daha sola kayarak içeriye koşmuştum. İşareti verdiğim anda önündeki oyuncudan kurtularak bana orta açtı. Havadan gelen topla zıpladım ve kafa vurdum.
GOOOOLLLL!
Galatasaray'ımızın ilk golü 17 numara
Karaaslaaan
GECEEE
Karaaslaaan
GECEEE
Karaaslaaan
GECEEE
Tribünlerde adımı duymak her zaman beni mutlu ediyordu. Özellikle de ilk dakikada bir gol bulmuştuk. Sevinçle Ziyech'e koşup sarıldım. Sonrasında da yanıma hızla gelen Kerem'e sarıldım. O da saçlarımı öpüp yanımdan ayrıldı.
Maç bizim baskımızla devam ettiğinde 4-0 kazanmıştık. Taraftarla galibiyeti kutladıktan sonra soyunma odasına gitmiştik.
Oradan da kutlama için takımca bir mekâna gelmiştik.
Yemeklerimizi yemiş şimdi de şarkılarla eğleniyorduk.
Şu bir ay içerisinde çok şey değişmiş, hayatlarımız mükemmel bir hal almıştı. Kerem sorunlarını aşmıştı ve yeniden taraftarın göz bebeğiydi. Takım olarak da iyi bir yol katetmiş, bugüne kadar süper ligde daha yenilmemiştik bu sezon içerisinde.
Şampiyonluğa doğru emin adımlarla gidiyorduk. UEFA'da da öyle amaçlarımız vardı ve biz hepimiz çok çalışıyorduk.
Tabii arada böyle kaçamaklar yapıyor ve eğleniyorduk.
Şarkılarla gülüp eğlenirken içeri bir anda diğer futbolcuların da eşleri ve sevgilileri girdiğinde ortam daha da neşelenmişti.
Torreria'nın isteği üzerine romantik bir şarkı açılmıştı ve herkes sevdiğini dansa kaldırıyordu.
"Bu dansı bana lütfeder misiniz Karaaslan?"
"Tabii ederim, Aktürkoğlu." dediğimde ikimiz de kahkaha atıp kalkmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magic of the Night 🪄 | Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Oynamak istiyorum." "Olmaz, ayağın-" "Ne olursa olsun, bu maçı Kerem için oynayacağım." Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçekle bir ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür. Görseller benzetme için kullanılmıştır.