~KIZIL ELLER~

28 5 2
                                    

Uyarı: bu hikayede hoşunuza gitmeyen kötü ve iğrenç midenizi bulandırabilecek şeyler olabilir lütfen ona göre okuyunuz ve okurken çok iyi bir yazıcı olmadığımı düşünerek okumanızı rica ediyorum.

         Merhaba, bu yazıyı okuyan ruhu hâlâ bedeninden firar etmemiş sevgili ceset. Günden güne daha da kötü hissediyorum. Bu durum beni korkutuyor mu korkutmuyor mu emin değilim...? Fakat, emin olduğum bir şey varsa o da bu saçma yazıların ilerleyen zamanlarına doğru benim için korku, endişe, hüzün ya da tiksinti hissetme olasılığınızın yüksek olduğu. Olur da az önce saydıklarımdan her hangi birini hissetmezseniz...Bu benim için pek de önemli bir detay değil. Sonuçta ben sizleri sizlerse beni tanımıyorsunuz. Herneyse sizlere biraz benim ortamımdan bahsedeyim, küçük mâkul bir evin içerisinde yaşıyorum yalnız olduğum pek söylenemez sonuçta bu enkaza dönmüş evin içerisinde çirkin görünüme sahip bir çok fare -evin tahtaları kemiriyorlar ve bu hiç hoş değil.- onları avlamak için evin içerisinde dört dönen sokaktan bulduğum pek bir hırçın olan kedim, yağmurlu havalarda akıtan bir tavanım çalışmayan bir soğutucum -sırf bu yüzden günlerdir bayat yiyecek yiyorum ki hoş çoğunu da yemeyip etrafa bırakıyorum ki benim dışımda başka canlılar da yararlanabilsin- sadece bir tane gaz lambam kırık camlarım ve ara sıra bana eşlik eden somurtkan konuşmayı pek sevmeyen sevgili arkadaşım. Ben uyuyana kadar dört duvar içerisinde bir tane gaz lambasının aydınlattığı odanın içinde bir köşeye sinip beni dinler genelde hiç konuşmaz, şikayet etmez, sus demez, nefret kusmazdı. Fakat maalesef ki son bir kaç gündür  eve pek uğradığı söylenemez... onun hakkında pek bir şey bilmem -mesleği dışında- ama ama o benim hakkımda bir çok şey biliyor bu biraz ürpertici- Oh! Kapı çaldı sanırım -heyecanlandım kimse uğramaz normalde bu bir ilk- ne yapsam ne yapsam ah kapı açılma sesi geldi! homurdanma sesleri duyuyorum kim olduğu hakkında hiç bir fikrim yok...Ah sanırım buraya geliyor!!!

Sesler kesildi.

Odadan çıkıp etrafa bir baktım ama kimseyi göremedim. Kimse yoktu... boşluk... hiçlik... yalnızlık. Karanlık. Halbuki ses duyduğuma emindim... -yaklaşık yarım saat boyunca evin içinde tur attım ama kimseyi göremedim bomboş bir evin içerisinde gözükmüyorsa yok demektir herhalde?- ya da belki de girdiği gibi çıkmıştır sonuçta sevgili dinleyici arkadaşım buraya sesleri çıkmayan nefes almayan insanları getirir... gerçi bazıları başlarda konuşan insanlardan ibaretti... şimdi düşününce ben burada yaşamaya nasıl başladım? Benim ailem kim? Şimdi neredeler? Bu tür soruları küçükken pek sormazdım çünkü bu soruların cevaplarını o yaşlarda biliyordum... şimdi ise ben kimim? Sorusuna bile yanıt veremiyorum, benim bir adım yok. En azından ben hatırlamıyorum maalesef,  sevgili okur adı olmayan bir cesede siz "yaşıyor" diyebilir misiniz? Ben olsam demezdim. Oh gözlerim ağırlaştı sanırım uyuyacağım umarım bu sefer sonsuza kadar uyuyabilirim -pek sanmasam da-

UYANDIM! yine... ne kadar denersem deneyeyim olmuyor...neyse, acaba gök yüzü ne zaman ağlar? Ne zaman ağlayacakta izler, günahlar silinecek :)

Yeni doğan bebeklere hep imrenmişimdir. Günahsız hiç bir şeyden haberi olmadan etraflarına gülücükler saçarak doğuyorlar... Ah tüh! Size söylemeyi unuttum dün ben uyurken sevgili arkadaşım eve uğramış yine bir sürü suskun bedenler getirmiş... içlerinden biri çok güzel bir beyefendiydi, sanırım yeni nişanlanmış? Elinde kanlı bir yüzük ve tamamen kırmızının en güzel tonlarına boyanmış beyaz bir takım elbisesi vardı. Kesinlikle evli değildi, yo hayır kesinlikle ama kesinlikle değildi. Bunun için hem çok genç hemde isteksiz ve tiksinmiş bir yüz ifadesi vardı... Bodrum katta ise onun nişanlısı olan bir hanımefendi vardı bunu nereden bildiğimi sormayın lütfen. Çünkü bende bilmiyorum. Neyse konudan sapmadan devam edelim. Nişanlısı ondan sonra öldürülmüş ve daha çok acı çekmiş gibiydi... dün gece kitabı yazmayı bıraktıktan sonra hava almaya çıkmıştım geri döndüğümde ise bir kadın bana korku dolu gözlerle bakıyordu sebebini anlayamamıştım...Halbuki onun yanına geldiğim de sohbet etmek istemiştim...

~KIZIL ELLER~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin