YALANCI SONBAHAR[+18]

22. Bölüm

Görelim bakalım kimmiş bu kardelenin sevgilisi...
...
Yarım saat sonra annemlerin evinin önüne gelmiştik barış arabayı park ettikten sonra indim. Barışla el ele eve çıktık. Kapıdaki ayakkabılara bakılırsa ablamlar çoktan gelmişlerdi.
Kapıyı sağ elimle çaldım.
"Geldim!" Diyen annemin sesinden sonra kapı açıldı.
"Hoşgeldiniz yavrum geçin" dedi gülümseyerek.
"Hoşbulduk anne" diyerek ilk ben geçtim arkamdan da barış hoşbulduk diyerek geçti. Salona doğru ilerledik ablamla sadik eniştem dip dibe oturmuş ele ele birbirleriyle konuşuyorlardı.
"İyi akşamlarr!" Diyerek girdim salona barışta arkamadan (ördek yavrusu misali) geldi.
"İyi akşamlar ablacım hoşgeldiniz,hoşgeldin enişte" dedi ablam eniştemle kafasıyla selam verdi.
"Hoşbulduk" dedik barışla bir ağzıdan. Sonra birbirimize baktık.
Koltuğa oturduk.
"Eee nasılsınız?" Dedi eniştem.
"İyiyiz sağol enişte siz nasılsınız nasıl gidiyor" dedim.
Gülümsedi. " iyi gidiyor nasıl gitsin öyle uğraşıyoruz ablanla iki haftadır rahatsız grip oldu midesi bulanıyor falan ilaç aldık ama bulantıları geçmedi yatın bir doktora götüreceğim" dedi. Gülümsemem soldu.
Ablama baktım.
Gözlerime bakıp gülümsedi. "Yok ya enişten abartıyor bişey yok gripten dolayı iştahsızlı var geçer zaten iki güne ama sadığın içi rahat etsin diye yarın doktora gideceğim" dedi. Kafamı salladım.
" anladım abla bişey olursa haber etmemezlik etme ha!" Dedim. Güldü.
Birbirimize bakıp destek verici bakışlarımızı sürdürdük.
"Nilüfer! Gülseren! Gelin iki dakika yardım edin!" Diye mutfaktan annem bağırdı.
Ablamla aynı anda kalkıp mutfağa gittik annem tabakları hazırlıyordu her zamanki gibi emirler yağdırdı. Bizde onları yerien getirdik.
Sohbet muhabbet mutfaktan çıkıp salona geldiğimizde sadık eniştemle barış koyu bir maç sohbetindeydiler.
Bizde ablamla yan yana oturup yeni çıkan dizi ve iş hayatımızdan konuştuk derken kardelen ve sevgilisi kapıyı çaldı.
İkisi bir kapıdan girdiler.
Çocuk uzun boylu sarışın ve mavi gözlüydü. Efendiye benziyordu. Kardelene baktım. Mutludu gözleri parıldıyordu.

"İyi akşamlar efedim nasılsınız?" Dedi hepimize ithafen. Annem söze atladı. "İyiyiz evladım sen nasılsın geç otur şöyle" dedi ve tekli koltuğu gösterdi. Çocuk yavaşça oturup "iyiyim teşekkürler " dedi. Kardelen sözü devraldı.
" ablalarım eniştelerim ve annem bu erkek arkadaşım Ata. Ata şu köşede oturan ablam nilüfer" dedi. Ablam elini kaldırdı.
"Onun yanındaki eniştem sadık ablamın kocası" dedi enişten beş selamı verdi.
Kardelen devam etti. " şurda gördüğün çiftte gülseren ablamla barış eniştem" dedi. Bizde kafamızla selam verdikten sonra sesizlik oldu.
" tanıştığıma memnun oldum efendim" dedi.
Bizlerde aynı dileklerde bulunup çocuğu sıkmadan sohbete devam ettik.
Anne "kaç yaşındasın yavrum sen?" Dedi.
Ata "20 yaşındayım efendim" dedi. Annem memnuniyetle sırıttı.
Sohbet böyle böyle ilerlerken hazırlanan yemekleri servis ettik koyu bşr sohbetti.
Gözlerim Atayı tutmuş onu sevmiştim.

Efendi bir çocuğa benziyordu. Saatler birbirbirini kovaladı Ata müsade isteyip kalktı. Çekirdek aile olarak biz kaldık. Ablamla ben anneme bulaşıkları toplamada yardım ettikten sonra barışala bizde müsade isteyip kalktık.
Arabaya binip yola koyulduk.
...
Yarım saat sonra eve gelmiş pijamalarımızı gitmiş salonda oturuyorduk. Yeni başlayan bir romantik komedi filmini izliyorduk.
Barışla dip dibe battaniyenin içindeydik.
Çok iyi bir histi.

(Temsili!)
Filmin komik bölümlerinde kahkahalara boğuluyordum. Bir bölümünde ise gözlerim doldu çünkü kızcağız babasını kaybediyordu. Zaten babasının cenazesinde de gelecekteki kocasıyla tanışıyordu.
Öpüşme sahnesi geldiğinde barışa baktım o da bana bakıyordu.
Derin bir nefes alıp dudaklarıma buse kondurdu ve filme döndü.
Neden ki? Neden derin derin öpmedi?
Çünkü ileri gidemeyeceğini biliyor aptal!
Korkak olduğunu ve onu mutlu edemeyeceğini biliyor!
Ahh! İçimdeki kanet ses kes çeneni!

Gene başlamıştı konuşmaya hem mutlu anımın içine ediyordu. Onu dinlememek adına barışa döndüm ve dudaklarına uzun bir öpücük bıraktım. Ayrılıp gözlerine baktım. Parlıyorlardıı

"Bana öyle bakma zor durumda kalıyorum bak" dedi. Nasıl bakıyordum ki?
"Nasıl bakmiyim ayrıca ne zor durumu?" Dedim. Boğazını temizledi.
"Şöyle alttan bakıyorsun istekli istekli sonra benim içimdeki istek kabarıyor zor tutuyorum kendimi" dedi. Derin bir nefes alıp verdi.
Yaklaştım ve yanağına öpücük kondurup geri çekildim koluna sarıldım.
Filmin bitmesine az kalmıştı. Sonunda kızcağız kocasıyla güzel bir yemek yiyip güzel bir gece geçiriyodu ve sonn.

Barış bana dönüp baktı. Bende ona baktım yaklaştı ve dudaklarıma yapıştı. Sertçe öpmeye başladı. Hızına yetişemiyordum. Hızlıca dudaklarımdan ayrılıp yüzüme baktı. "Ah öpülesi kırmızı dudakların yokmu" dedi ve iç çekerek boynumu öpmeye başladı. Elleri belimdeki tişörtün eteklerini sıyırmış çıplak tenime temas ediyordu. Bende ellerimle onun omuzlarına tutunuyordum.
Boynumdan sütyenimden taşan göğüslerime geçti onların üstlerine birer öpücük kondurdu yetmemiş olacak ki hafifçe dişledi.

Sırtımdan bir ülperti geçti. Sonra çıplak belime temas eden elleri tişörtümü tek hamlede üzerimden çıkardı. Önünde sadece siyah sütyenim ve bembeyaz tenimle kalmıştım. Önce yüzüme baktı. Gözleri ışıl ışıldı. Boynumdan aşağıya yavaşça gözleriyle süzdü ve dudaklarını yaladı. Ardından sütyenimin sağ kolunu indirip sağ göğüsümü sütenden çıkardı. Önce öptü. Sonra yavaşca göğüs ucumu ağzına aldı.
Sanki o anda elektrik akımı vücudumu ele geçirmiş gibi bir titireme geçti vücudumdan ve kasıklarıma bir sızı geldi oturdu.
Ağzında yalayıp emdikçe kendimden geçiyor istemsizce inliyordum. Ben inkedikçe barış altan bana bakıp işkencesine devam ediyordu. Sağ göğüsümü bırakıp sol göğüsümü çıkardı ve bu sever onu uzun uzun öptü.

Sol göğüsümün ucunu ağzına alırken sağ göğüs ucumuda parmaklarıyla sıkıştırdı. Sanki ölüyordum.
Öyle bir inledim ki yankı yaptı. Barış sanki bundan daha da gaza gelmiş gibi dişleriyle işkencesine devam etti. Sonra sağ göğüsümde bulunan eli sütyenimin kopcasına gitti ve onu çözdü aynı eliyle alıp kenara attı.
İşini bırakıp tekrar dudaklarıma yöneldi sol eli ise hala göğüsümü kavrayıp sıkıyordu. Dudaklarıma yavaça öpmeye başladı. Koltukta kaymıştık ben onun altında kalmıştım. Bacak arama baskı yapıyor yumuşak öpüşlerini sertleştiriyordu. Nefes alamaz hale geldiğimde çekilip bana baktı ve " istiyor musun gülseren?" Dedi.
Neyi diyecektim ki utandım.
Sıcak bastı kalbim zaten küt küt atıyordu.
"Cevap vermezsen devam etmeyeceğim" dedi kesin sesiyle.
"Bilmiyorum barış daha önce hiç denemediğim bişey bu" dedim.

Şaşırmıştı. " nasıl yani sen serkanla birlikte olmadın mı?" Dedi.
Kafamı sağa sola reddetme manasında salladım.
"İlk mi olacak bu" dedi. Evet der gibi kafamı salladım. Dilim tutulmuştu konuşamıyordum. Biranda dudaklarıma buse kondurdu. Tişörtümü arkamdan alıp bana giydirdi sonra kucaklayıp yatak odasına doğru yol aldı.
Beni yavaşça sağ tarafa yatırdı. Sonra kendisi sola yatıp beni göğüsüne çekti.
Saçlarımı koklayıp başımı öptü.
Neden durduk demek istiyordum fakat içimi okumuş gibi konuşmaya başladı.
" şimdi düşünüyorsundur niye böyle yaptı diye ilkler her zaman özeldir güzelim bende senin için özel olmasını istiyorum o yüzden şimdi sen uyu ben bir soğuk duş alıp geleyim yoksa uyuyamam" dedi. Derin bir nefes aldım. Düşünceli şebek ya yerdim ben bu adamı.

"Tamam iyi geceler" dedim. Başımı öpüp yataktan kalktı ve banyoya girdi. Bende nefesimi ve kalp atışımı düzene soktuktan sonra gözlerimi kapatıp kendimi karanlığa bıraktım.
...