Ay Işığı

İDAM/Final

İlk önce beni destekleyen herkes için teşekkür ederim. Her şeyin sonu gibi bu kitabında sonu geldi. Bu kitapta cidden çok eğlendim sizin sayenizde. Hayatımın en güzel anlarıydı. Harika okuyucularımın olması beni biraz daha hayatı sevdirdi. Umarım bu kitabı final yapıyorum diye beni bırakmazsınız. Sevgilerle Moonbin

Yazar gözünden

Bugün Türkiye'nin ajan bürosunda ilk günü. İlk önce şu ajan bürosundan bahsetmek istiyorum. Bu ajan bürosu 3 bölümden oluşuyor Bunlar; Sadece Birleşmiş Milletler için çalışanlar, hem Avrupa Birliği için çalışanlar ve hem de Birleşmiş Milletler için çalışanlar. İkisi için çalışanlar en yüksel unvanlı kişilerdir. Türkiye ise sadece Milletler Birliğine çalışıyor. Yani kardeşlerini görmesi imkansız. Bugünkü görevi onun için çok önemliydi. Çünkü ilk göreviydi. Herkesin toplandığı yere gitti. Bugünün görevini açıklayacaklardı.

???:Bay Türkiye sizinle göreviniz-

T:EVET?

???:Sakin olun Bay Türkiye. Göreviniz Amerika Birleşik Devletlerini öldürmek.(OMEGE)

T:NE?

Bu Türkiye'nin beklemediği bir şeydi. Hala Amerika'dan nefret ediyordu. Fakat en önemlisi Amerika ne yaptı ki onu öldürmesi gerekiyordu?

T:Neden Amerika'yı öldürmem gerekiyor?

???:Amerika yüzlerce kişinin ölmesine neden olan bir mafya lideri.

T:Amerika bunu yapmaz. YAPAMAZ!

???:Bu hayatta beklenmedik şeyler olabilir. Sevdiğimiz insanlar kötü çıkabilir. Orada kütük gibi durma hazırlan.

Türkiye duyduklarını hala sindiremedi. Amerika katil. 100 kişiyi öldüren bir katil... Aklı almıyordu. Türkiye hazırlanma odasına gitti. Bir yandan Amerika için endişeleniyordu. Ama yapması gerekiyordu. Bir yandan Amerika'nın ona yaptıkları geliyordu. Bu da onu öldürme duygusunu arttırıyordu. Türkiye yüz maskesini taktı ve görev arabasına bindi. 2 tane araba vardı;Biri en üst rütbedekiler, diğeri ise Türkiye'nin seviyesinde olanlar. Plan belliydi. Amerika'nın şirketine sızıp orayı patlatmak. Ne kadar kolay gözüksede zordu. Arabayı boş bir yere park ettikten sonra şirkete gizlice sızdılar. Türkiye anlamsızca kimseye saldırmak istemiyordu. En çok Amerika'yı. Bombayı patlatmak için 2 kişiyi seçtiler. Biri üst rütbedeki biri diğeri ise Türkiye'ydi. Görevli ajanlar havalandırmayı kullanarak şirketin ana merkezine gittiler. Diğerleri ise dıştaki olaylara bakacaklardı. Havalandırmadan bombayı koyacakları yere gittiler. Bomba süreliydi, dikkatli davranmalıydılar. Bombayı 45 dakikaya ayarladılar. Onlar için yeterli bir vakitti. Lakin bir sorun vardı. Bazıları onların şirkete girdiklerini gördüler. Bu yüzden havalandırmayı kullanamazdılar. Yapacak tek şey var. Diğerlerinden yardım isteyip, bir kısmını öldüreceklerdi. Öylede oldu. Onlara saldıran insanların hepsini öldürdüler. Herkes gizliden dışarı çıktı. Tabii ki Türkiye hariç.

Kazak:İyi iş çıkardık he

Azer:Benim sayemde.
Türkiye nerede?

Kazak: Bilmiyorum. Çıkmadı mı?

Azerbaycan etrafına bakındı lakin Türkiye yoktu. Diğerlerine sorduklarında onlarda bilmiyordu. Bu olaydan tek bir sonuç çıkartılabilirdi.

Türkiye içerideydi...

Azerbaycan hemen bomba görevlisinin yanına gitti. Ona olanları anlattı.

???:Efendim...
Süre bitti

Ortalığı büyük bir ses kapladı. Şirket patlamıştı. Türkiye'nin çıkması bir mucizeydi artık. Kazak gülerek Azerbaycan'ın yanına geldi.

Kazak:Nasıl patlattık ama?