•3•

792 122 143
                                    

Merhabalar
Sakin olun gunluk BUTTERFLY dozunu almanız icin buradayım
İyi okumalar dilerimm

----
Hyunjin
----

Sıkıntılı bir sürü iç çekişin ardından artık bomba olup patlayasım var modundan çıkmaya karar vermiştim.

Tam üç gündür buradayım, ve sanırım bu cani gerçekten beni asla bırakmayacak. Bunları düşünerek geçen tam üç gün bana üç asır gibi geldi... telefonum olmadığı için ekstra sıkılıyorum.

Ailem nasıl, arkadaşlarım nasıl, çevrem ne hâlde, okul kaldı öyle.. bu cani beni kaçırırken bunları hiç düşündü mü acaba?

Elimi artık kendimi berbat hissede hissede sürekli çekiştirdiğim saçlarıma atınca elime değen metal yerimde durmama sebep oldu. Tel toka. Tabii ya! Nasıl yeni akıl ederim?

Hızla kendime gelip bir elimle tokayı çıkardım, sevinç çığlıkları atacağım fakat bizim cani duyabilir diye yapamıyorum..
Tokayı sıkıca tutup ağzıma götürdüm ki bir ucunu aralık yapabileyim. Ama tam o sırada bizim cani geldi.

Sanırım tokayı yuttum. Ne? Hayır yutmadım, ağzımda tutuyorum öleceğim galiba. Of Hyunjin of! Bahtsız bir bedevisin gerçekten.

Bakışları beni bulduğu sırada asla bozuntuya vermemeye çalışırken başımı kaldırıp ona bakmaya devam ettim. Birkaç adımda yanıma ulaşmış, tam önümde durmuştu. Normale oranla daha sade giyinmiş.

Üzerinde gri, geniş paça bir pantolon, onun üstünde siyah bir kazak ve belini saran siyah bir kemer vardı. Zevkli cani.

" Naber ufaklık?"

Yemeğimi yanıma bıraktıktan sonra koltuğun köşesine yaslanıp konuşmuştu.

Ben nasıl konuşacağım?
Sadece başımı aşağı yukarı sallamakla yetindim.

" İyi misin?"  Elini anlıma koymuş, birkaç saç telini de geriye çekmişti. Tekrar başımı salladım. Konuşmamam ona garip gelmişti sanırım.

" Sen susmak bilir miydin.."

Başımı başka bir yöne çevirip derin bir nefes aldım. Yutayım bence.
Ne oldu bilmiyorum ama birdenbire " Hyunjin.. aç ağzını." Dedi.

Bu lafı ona dönmeme sebep olurken anlamaz bir ifadeyle bakmaya devam ettim. Parmakları çenemi bulunca birkaç saniye geçmeden ağzımı açmak zorunda kalmıştım bile.. lanet girsin.

Maske olmadığı için güldüğünü tam anlamıyla görebildim bu sefer. İki parmağını dilimin üzerinde duran metale atıp onu ağzımdan almış, ardından odanın rastgele bir köşesinde atmıştı.

" Demek sıkıldın bunlardan..."

Şimdi bittin!

" Hayır hayır o şey içindi!"

" Ne içindi?"

" Ben, acıktım!"

Tekrar güldüğü sırada parmakları çenemi okşadı.

" Ne amatörce ama..."

Cebinden çıkardığı anahtarı kelepçeye yaklaştırmış;
" Açıyorum... duş alıp yemek yemen için. Sonra tekrar. Olur da bir daha böyle bir şeye yeltenirsen... aşağıda olursun." Demişti ağır ağır.

" Asla!"

Tabii ki yelteneceğim. Kaçana kadar.

Beni kolumdan tutup ayağa kaldırdığı sırada kızarmış olan bileğime baktım. Günde bir saat tek açık tutuyordu sağ olsun. Mahvolmuş. Beni yavaş adımlarla odanın içerisinde bulunan banyoya getirdiği sırada kapıyı ardımızdan kapatmış, sonrasında bana dönmüştü. Korkuyorum.

Butterfly_HyunHo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin